Paylaş
Ne var ki hastalıklar ve daha pek çok nedenle ömrümüzün önemli bir kısmı sağlık sorunlarıyla uğraşarak geçip gitmekte. Diğer taraftan sağlıklı ve uzun bir yaşam ise özellikle son 30 yıldaki bilimsel gelişmeler sayesinde bir düş olmaktan da çoktan çıkmış durumda. Önemli olan uzamış ömrü son nefesimize kadar sağlıkla özellikle de sağlam bir bellekle tamamlayabilmek. Zira ömrümüz ne kadar uzarsa uzasın hiçbirimiz yaşlanmayla gelişen -hatta bazıları bir ölçüde doğal olan- bellek sorunlarını kabul etmeyiz, etmek de istemeyiz. İster bazı isimleri, sözcükleri, tarihleri hatırlayamamadan ibaret olsun, ister isimlendirme güçlüğü, beceri kaybı, entelektüel seviyede azalma şeklinde ortaya çıksın bellek gücümüzdeki azalmaları -yaşımız ne olursa olsun- hepimiz şiddetle reddederiz. Peki, yapılabilecek bir şey var mı? Evet, var. Hem de çok şey var. Belleğimize sahip çıkabiliriz.
KISA BİLGİ BELLEK NEDEN ZAYIFLAR
Yaşlanmaya bağlı bellek bozukluklarının farklı pek çok nedeni var. Beyni besleyen damarların sertleşip daralması, plaklar/pıhtılar ile yer yer tıkanması ve neticede beynin ihtiyacı olan besin unsurlarına ve oksijene kavuşamaması en sık ve yaygın bellek kaybı sebebidir. Beslenme hataları nedeniyle oluşan B12 vitamini, folik asit eksikliği, omega 3 noksanlığı, demir yetersizliği de sık görülen “bellek zayıflaması” nedenleridir. B1, B3, B6, D ve E vitaminleri, magnezyum ve iyot noksanlığının da bellek gücünü olumsuz etkileyebileceğini hatırlayalım. Hormonal yetersizlikler, örneğin kadınlarda menopoza bağlı östrojen mahrumiyeti, erkeklerde testosteron hormonu azalması, yaşlılarda daha sık görülen tiroit bezi tembelliği de yaşlanma sürecinde bellek gücünde azalmaya yol açabilir. Bir not daha: Yaşlılığa bağlı işitme ve görme azalması da eğer vaktinde düzeltilmezse belleği olumsuz etkiler.
KISA BİLGİ UYKUSUZLUK DA MİSKİNLİK DE BELLEĞİ TÖRPÜLER
Bellek gücümüzü törpüleyen başka gizli nedenler de var. O nedenlerin birinci maddesine “uykusuzluk” problemini rahatlıkla ve hemen yazabiliriz. Bu köşede sık tekrarladığım şu cümleyi, “Uyku belleğin ütüsüdür” mottosunu yeniden hatırlayalım. Diğer taraftan uyku apnesi probleminin çok önemli bellek düşmanı olduğunu da bir kenara not edelim.
Önemli bir diğer bellek törpüsü ise “egzersiz noksanlığı” yani “miskinlik problemi”dir. Pek çok ülkede doktorlar daha şimdiden bellek problemi yaşayan hastalarına “düzenli yürüyüş” yapmalarını tavsiye ediyor. Ve o tavsiyelerin son 3 cümlesi de genelde şunlar oluyor: “Yürüyüş bandında egzersiz yapmak iyidir. Caddelerde, sokaklarda, mahalle aralarında yürümek daha iyidir. Doğada, değişken doğal ortamlarda yürümek ise çok daha iyidir.”
KESİP SAKLAYIN BELLEK NASIL GÜÇLENİR
1- DAHA ÇOK OKUYUN, YENİ ŞEYLER ÖĞRENİN: Düzenli okumalar, not tutmalar, yeni teknolojiler (internet, e-posta ve başkaları) ile ilgilenmeler, yabancı dilde yeni kelimeler, yeni telefon numaraları, yeni adresler, şiirler ezberlemeler belleği güçlendirir.
2- DAHA ÇOK HATIRLAYIN: Bulmaca çözmek, briç, satranç ve benzeri akıl oyunları ile ilgilenmek, telefon rehberleri, adres defterleri tutmak kısacası hatırlamaya çalışmak da önemli bir bellek destekçisidir.
3- KÜLTÜREL HAYATI KEŞFEDİN: Sanatın sağlık üzerindeki etkileri saymakla bitmez ama özellikle belleğe olan katkısı çok açık ve nettir. Yaşadığınız yerdeki kültürel aktivitelere yaşınız ne olursa olsun daha sık katılın. Konserlere, söyleşilere, tiyatro ve müzikallere gidin. Hatta mümkünse kendiniz yeni sanatsal yetenekler geliştirelim. Mesela ressam veya heykeltıraş olmayı deneyin(!)
4- KONSANTRE OLUN: Konsantrasyon eksikliği, bellek yetersizliğinin gözden kaçan önemli nedenlerinden biridir. Yeni tanıştığımız birinin adını, yeni bir tarihi ya da mekânı belleğinize kaydederken aynı zamanda bir başka şey düşünmemeye çalışın. Belleğinize kayıt yaptırırken sadece odaklandığınız şeye kendinizi verin ve dikkatinizi yoğunlaştırın.
5- RESİMLEYİN VE PLANLAYIN: Herhangi bir şeyi zamanında ve unutmadan eksiksiz yapmak istiyorsanız süreci önceden planlamayı deneyin. Ayrıca hatırlamak istediğiniz kişileri, yerleri vesaireleri fotoğrafik imajlarla resimledikten sonra beyninize kaydedin.
BELLEK İÇİN BESLENİN
1- DAHA ÇOK ANTİOKSİDAN: Kırmızı, mor, siyah, sarı ya da yeşil olmaları fark etmiyor, meyve ve sebzelerin koyu renkli, doğal ve taze olanlarına yüklenmek gerekiyor.
2- DAHA AZ UN, ŞEKER, NİŞASTA: Şeker ve un eklenmiş, nişasta yükü fazla her türlü yiyecek ve içeceğe uzak durun.
3- DAHA BOL OMEGA 3: Daha sık ve bol yağlı balık, ceviz, semizotu ve diğer yeşillikler...
4- DAHA SIK BAHARAT: Özellikle zerdeçal ve asistanı karabiberi bol tüketin.
5- DAHA AZ İŞLENMİŞ GIDA: Mümkün olduğu ölçüde tam ve doğal çekirdekler, yağlı tohumlar, renkli bakliyat ile beslenip katkılı gıdalara hayır deyin.
Paylaş