Emziklilik döneminde uygulanan beslenme planı hem annenin hem de büyüyen bebeğin sağlığı bakımından çok önemlidir.
Hemen belirtelim! Anne sütünün miktarını ve kalitesini etkileyen üç önemli etken var: Annenin tükettiği yiyeceklerin yeterli, dengeli ve çeşitli olması, hamilelik döneminde kazanılan yedek besin deposunun miktarı ve annenin psiklojik durumu... Salgılanan sütteki besleyici unsurların önemli bir kısmı annenin yediklerinden sağlanır. Bu dönemde besinlerle alınan kalorinin tümü süt için harcanmamakta, vücudun diğer ihtiyaçları için de kullanılmaktadır. Süt veren annelerde besinle alınan toplam enerjinin yüzde 80’i süt yapımı için kullanılır. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 800 ml kadar süt salgıladığı dikkate alındığında emziklilik döneminde annelerin günlük enerji tüketimlerine 750 kalori kadar ilave gerekir. Bu miktarın 500 kalorisini annenin gün boyunca yediklerinden, 250 kalorisi ise gebelik döneminde kazanılan depolardan sağlanacaktır. Kısacası emziren bir annenin günlük kalori ihtiyacına 500 kalori kadar bir ilavenin yapılması gerekir.
EMZİREN ANNELER İÇİN BUNLAR ÇOK ÖNEMLİ
Sütü arttırmak için enerji miktarı yüksek (tatlı, çikolata, kek, pasta, şerbetler) besinlerden tüketmenize gerek yok. Şekerli besinler sütü arttırmaz. Tatlı ihtiyacınızı mümkün olduğu kadar sütlü tatlılardan karşılamalısınız.
Günde 3-4 porsiyon, kalsiyum yönünden zengin besinler (süt, yoğurt ve peynir) tüketmelisiniz.
Sebze ve meyveleri mutlaka her öğünde tüketmeye özen göstermelisiniz.
Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş ürünler, içerdikleri katkı maddesi nedeni ile önerilmemektedir.
D vitamini sadece güneşin doğrudan cilde yansıması ile sağlanır, besinlerde bulunan bir vitamin olmadığı için emzikli anne güneşten mutlaka faydalanmalıdır.
Yemeklerde iyotlu tuz kullanılmalıdır.
Kuru meyvelerin tüketimi ek kalsiyum ve demir desteği sağlar. (1 porsiyon meyve = 4 adet kuru kayısı)
Kansızlığı önlemek için çayın yemeklerden yarım saat önce ve sonra içilmesine özen gösterilmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları tercih edilebilir.
Bu dönemde su metabolizmasında artış olur. Süt miktarının değişmemesi için annenin sıvı alımını arttırmak gerekir. Günlük alınan sıvının yaklaşık 3 litre olmasına özen gösterilmelidir. Bu miktar pratik ölçülerle 12 su bardağı su, süt, ayran, hoşaf, komposto, taze sıkılmış meyve suları ve bitki çayları şeklinde önerilmektedir. Çay ve kahve gibi içeceklerin süt verimini azalttığı bilinmektedir.
Emzirirken diyet yapılmaz. Günlük kalori tüketiminiz 1800 kaloriden az olamaz. Daha az kalori tüketimi daha az süt demektir. Formülünüz; günlük kalori ihtiyacınız + 500 kalori olmalıdır. Bu size zaten ayda 2-4 kg’lık bir ağırlık kaybı sağlar. Aşırı kalori almanız sütün miktarını arttırmaz sizin kilonuzu arttırır.
Doktora danışılmadan ilaç veya ek herhangi bir vitamin kullanılmamalıdır.
MEVSİMSEL DEPRESYONA DİKKAT!
Eğer tatiliniz sizi yeterince dinlendirememiş, bedensel ve ruhsal bagajınızı umduğunuz kadar hafifletememişse, kendinizi bitkin ve enerjisiz hissetmeniz normaldir. Özellikle tatile giderken işini de yanında götürenlerde, rahatlamayı ve huzur bulmayı tatilde bile beceremeyenlerde veya çıkacakları tatili gereğinden çok önemseyenlerde bu sendroma daha sık rastlanmaktadır. Sonbahara hazırlandığımız bu günlerde bahar yorgunluğu riskinizin olmadığını düşünüp sevinebilirsiniz. Bahar yorgunluğuna ilişkin görüşlerimizi sonraya bırakabiliriz. Ama kış aylarında görülen uzun, güneşsiz ve kasvetli günlerin etkisi ile oluşan mevsimsel depresyona karşı uyanık olmanız gerektiğini de hatırlatalım. Özellikle uzun ve karanlık kış günlerinde eğlenmeye, dinlenmeye ve egzersize daha fazla vakit ayırmanız gerektiğini unutmayalım!
YAPMAYIN
1-2 fincandan fazla kahve içmemelisiniz. Yoksa sütünüzle bebeğinize gereğinden çok kafein yüklersiniz.
Alkol içmemelisiniz. İçtiğiniz alkol doğrudan anne sütüne ve bebeğinize geçer. Eğer ‘40 yılda bir bardak’ alkol oranı düşük bir içki alırsanız (1 bardak şarap veya bira) hoşgörülebilir.
Nikotin doğrudan anne sütüne geçer. Gebelikte bıraktığınız sigarasız yaşam alışkanlığını emzirirken de sürdürün. Hálá içiyorsanız hiç olmazsa bebeğinizin yanında içmeyin, onunla aynı odada sigara tüttürmeyin, onu zehirlemeyin. Emzirmeye başlamadan en az 2,5-3 saat önce sigaranızı söndürmüş olun!
Kullandığınız hemen her ilacın sütünüzle bebeğinize de geçebileceğini unutmayın. Reçeteli veya reçetesiz bir ilacın bebeğinize geçip geçmeyeceğini doktorunuz veya eczacınızdan başkası bilemez, onlara danışın!
NASIL YAŞIYORLAR?
NEVZAT ÇELİK (Yazar)
45 yaşındayım. Boyum 1.73. Kilom 73. Sabahları kahvaltımı düzenli yaparım. Çok ender sucuk, sosis yerim. Ama kahvaltımda mutlaka domates, salatalık ve maydonoz bulunur. Ayrıca mevsime göre taze sıkılmış meyve suyumu da içerim. Sonraki öğünlerim pek düzenli olmuyor. Genelde evde yemek yemeyi tercih ediyorum. Yemeklerde ağırlıklı olarak sebze yiyiyorum ve zeytinyağı kullanıyorum. Et olarak daha çok balık yemeyi tercih ediyorum. Kırmız et pek yemem. Kızartma hiç sevmem. Şeker de çok kullanmam. Bu nedenle tatlı yemeyi de pek sevmiyorum. Hemen her gün şarap ya da bir küçük rakı içiyorum. Günde 2 paket sigara içiyorum. Arada da puro içerim. Kahve ile aram yok, hiç içmem. Çayı da sadece sabah kahvaltılarında içiyorum. Günde yaklaşık 6-7 saat uyuyorum. Genellikle geç yatarım. Haftada 2 gün yürüyüş yapıyorum. Stresli bir ortamda çalışmıyorum. Çünkü çalışmalarımı evde yapıyorum. Bazen ihtiyaç duyduğumda multivitamin kullanıyorum. Rahatsızlandığımda da ülser ilacımı alıyorum. Annemde ve bende ülser var.
PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU
Sayın Nevzat Çelik’in kahvaltı seçimleri iyi ama kendisinin de ifade ettiği gibi öğün düzeni son derece bozuk. Kanaatimce öğün aralıklarını düzenli tutması ve ara öğünlerden faydalanması gerekiyor. Alkol tüketiminin fazla olduğundan hiç kuşkusu olmasın. Sigara kullanımı konusunda Sayın Nevzat Çelik’e herhangi bir şey söylemek istemiyorum. Ama iyi bir yolda olmadığını bilmesinde yarar var. Yürüyüş alışkanlığı güzel, haftada 3-4 kez yapabilirse daha iyi olur. Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin genetik geçişi söz konusu değil. Bir gastroenteroloji uzmanı ile işbirliği yapmasında, teknoloji ve ilaçlardaki son gelişmelerden faydalanmasında yarar var. Sayın Çelik yaşı itibariyle performans arttırıcı ve yoğun kullandığı alkol ve sigara zararlarına karşı bir ölçüde bedeni güçlendirici desteklerden yararlanabilir. Karaciğeri korumak için slymarin içeren saf bitkisel özütlerden kullanabilir. Saf slymarini bulamıyorsa milk-thistle özütlerini de tercih edebilir. Daha çok C vitamini (günde 0.5-1 g), selenyum (günde 50 mcg), E vitamini (günde 100 mg) tüketmesinde yarar var. Ağır bir sigara içicisi olduğundan beta-karoten içeren besin desteklerini kullanmaması gerektiğini hatırlatalım. Sayın Nevzat Çelik’e sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum.