Paylaş
Bağışıklık sistemimiz bedenimizin en önemli güçlerinden ve en mühim yeteneklerinden biri. Kaptığımız koronavirüsün bizi hastalandırıp hastalandırmayacağına, diyelim ki hastalandık, hastalığımızın hafif mi ağır mı geçeceğine, varsayalım ki hastalığı iyileşerek atlattık, yeni bir virüs salgınında aynı hastalığın tekrarlayıp tekrarlamayacağına bağışıklık sistemimiz karar veriyor.
İşte bu nedenle diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi COVID-19 enfeksiyonunda da karar verici olan bağışıklık sistemimizin gücüdür.
Koronavirüsle bağışıklık sistemi arasında ‘değişken’ ve ‘seviyesi belirsiz’ bir ilişki var. Bu ilişkinin nasıl başlayıp nasıl sonlanacağına bizim açımızdan her şeyden önce bağışıklık sistemi karar veriyor..
İşte bu nedenle bağışıklık sorularına biraz daha kafa patlatmamızda fayda var. Ve işte o sorular...
10 SORUDA KORONA BAĞIŞIKLIĞI
SORU 1: VİRÜSÜ HER KAPAN NEDEN HASTALANMIYOR
DİĞER virüsler gibi bu virüs de bulaştığı herkesi hasta edemiyor. Virüsün sizi hasta edip edemeyeceği, kaptığınız virüsün sayısına (viral yük), gücüne ve tabii ki sizin savunma sisteminiz, yani bağışıklık ordunuzun yeteneklerine bağlı. Virüslerin sayısı daha az ise ve siz daha güçlü, akıllı, organize, profesyonel, donanımlı bir bağışıklık gücüne sahipseniz maçı daha en başta siz kazanıyorsunuz. Tabii ki tam tersi de doğru.
Viral yükünüz fazla ve veya bağışıklık gücünüz zayıfsa hastalanma ihtimaliniz artıyor. Hatta hastalığınız çok ağır geçebiliyor.
SORU 2: HASTALIK NEDEN HERKESTE FARKLI SEYREDİYOR
VİRÜSÜ kapıp hastalanan kişilerin bazıları hastalığı ufak tefek şikâyetlerle atlatırken, diğerleri çok ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Bunun ilk nedeni yine sizin bağışıksal savunma gücü ve yeteneğiniz.
Eğer sağlam bir bağışıklık sisteminiz varsa, sistem virüslerin çoğalmasına, yayılıp hastalığın ağırlaşmasına engel olabiliyor. İkincisi ise bedensel gücünüz. Bu güç, kronik bir hastalık (şeker hastalığı, kanser, hipertansiyon, kalp, karaciğer, böbrek yetmezliği, KOAH) nedeniyle zaten zayıf durumdaysa, süreç virüsün lehine işlemeye başlıyor. İşte bu nedenle önceden bir kronik hastalığa sahip olup olmama durumunuz çok ama çok önemli bir belirleyici. Önümüzdeki günlerde bilim insanları kronik hastalıklar meselesine daha çok kafa patlatacaklar.
SORU 3: HASTALIKTA TEDAVİNİN ETKİSİ NE DURUMDA
COVID-19’da hastalığın seyrini etkileyen üçüncü faktör ise tedavidir. Tedaviye erken başlanmış, doğru ilaç seçimleri yapılmış, hızlı ve etkin bir plana sadık kalınmışsa, yani tedavi güçlüyse hastalık daha kolay yeniliyor, daha ufak tefek çiziklerle atlatılabiliyor.
SORU 4: İYİLEŞEN BİRİ YENİDEN HASTALANIR MI
BU soru şöyle de sorulabilir: Hastalığa bağışıklık ne zaman başlıyor, ne kadar sürüyor? Bu sorunun yanıtı da yine sizin bağışıklık gücünüzde gizli. O sistem her virüse aynı derecede duyarlılık göstermeyebiliyor. Bazı virüslere karşı çok ciddi ve neredeyse ömür boyu sürebilen bir bağışıklık direnci oluştururken (mesela kızamık virüsü) diğer bazılarına çok hafif, önemsiz yanıtlar veriyor (mesela grip virüsü).
İşte bu nedenle kızamık aşısı ömür boyu bağışıklık sağlarken, grip aşısı sizi en fazla bir yıl koruyabiliyor.
SORU 5: BU DURUMDA 2 AY SONRA YENİDEN HASTA MI OLACAĞIM
KORONAVİRÜSE karşı oluşan antikorlar ortalama onuncu günden sonra ortaya çıkıyor. Ne var ki herkesin antikor üretme kapasitesi aynı değil. Az üreten, çok üreten hatta hiç üretemeyenler var. Geliştirilebilecek muhtemel bir aşının da antikor üretebilme kapasitesinin ne olacağı ve ürettiği antikorların bize ne kadar süre ile bağışık kılacağı henüz bilinmiyor. Bilinenler şunlar: Antikor üretimi 10-15 gün içinde başlıyor. Bundan önce karşılaştığımız diğer koronavirüslerde oluşan antikorlar ise ortalama 6 ay kadar bizi koruyabiliyor. Kısacası esas sorun bağışıklığı geliştirmede veya bir bağışıklık cevabı oluşturabilmede değil. Geliştirilen o bağışıklığın gücü ve ne kadar süreceği çok daha önemli ayrıntılar.
SORU 6: İYİLEŞENLERİN DİRENME GÜCÜ AYNI MI
AYNI değil. İyileşmeyi sağlayan şey esas olarak ürettiğimiz antikorların miktarı ve kalitesi. Ama kazandığımız bağışık sürecinde önemli bir belirleyici daha var: T Lenfositler! Bu virüsü tanıyıp onu nasıl alt edebileceğini bağışıklık hafızasına yerleştiren ‘savaşçı T Lenfositleri’mizin sayı ve yetenekleri de önemli bir faktördür. Antikoru az üreten de var, çok üreten de hiç üretmeyen de ve aynı zamanda T lenfositlerinin yetenekleri de herkeste aynı değil.
SORU 7: BAĞIŞIKLIK KESİN DEĞİLSE BU YAZ TATİL HAYAL Mİ
BU yaz tatil tabii ki hayal değil ama belirli kurallara uymak zorunda kalacağımız kesindir. Sosyal mesafe de bu kuralların en önemlisi ve vazgeçilmezidir.
SORU 8: ‘BAĞIŞIKLIK PASAPORTU’ SAHİBİ OLMAK YETERLİ Mİ
MUHTEMELEN yeterli değil. Nedeni şu: Kanında COVID-19’a karşı antikor olduğu belirlenen kişilere düzenlenebilecek ‘bağışıklık pasaportları’na çok fazla güvenemeyiz. Bu pasaportların ne ‘gri, yeşil veya kırmızı pasaport’ oldukları, ne de ‘geçerlilik süreleri’ belli değildir. Bugün geçerli olan yarın geçersiz olabilir. Yanlış kişilere düzenlenmiş de olabilir. Kısacası ‘bağışıklık pasaportları’na bakılarak düzenlenecek seyahatler de işe dönüşler de henüz gri alanlardır.
SORU 9: ETKİLİ AŞI NE ZAMAN ÜRETİLEBİLECEK
ETKİLİ bir aşının ne zaman üretilebileceği henüz bilinmiyor ama bir yıl içinde üretilebileceği ümit ediliyor. Ne var ki bu aşının ne kadar ve ne süreyle koruma sağlayacağı sorularına henüz yanıt verilemiyor.
SORU 10: TATİLDE MASKE ÇIKACAK MI
MASKE bize ek bir bağışıklık gücü sağlamıyor ama salgının sonlandığı haberi gelene kadar bize güçlü ve etkili bir ‘dış blokaj’ avantajı kazandırıyor. Sosyal mesafe kurallarına dikkat edebilirsek tatilde, açık alanlarda maskesiz dolaşmamız mümkün olabilecek.
Tekrarlıyorum, bunun için “Maskeler çıksın!” komutunu alana kadar maskeleri çıkarmayacağız. “Tehlike bitmiştir!” anonsunu duyana kadar da sosyal mesafeyi korumaya devam edeceğiz.
Paylaş