Hastam, son zamanlarda ortaya çıkan göğüs ağrılarından yakınıyordu.
Evindeki merdivenleri hızlı çıkınca ya da her zamankinden biraz daha hızlı yürüyünce göğüs ağrıları tekrarlıyordu. İki ay kadar evvel çok kısa süreli şuur kayıpları ile karakterli birkaç baygınlık nöbeti yaşamıştı ve neredeyse 1 yıldır yavaş yavaş ilerleyen yorgunluktan şikayetçiydi. Yapılan kan analizlerinde herhangi bir bulgu saptanamamış, tansiyonu, nabzı, akciğerleri ve diğer organ incelemeleri normal bulunmuştu.
60’lı yaşların ortasında olan bu hanımefendiyi fizik muayenesinde belirlediğim kalple alakalı bir bulgu (Üfürüm: Kalp ile ilişkili bir dinleme bulgusu) nedeniyle kardiyoloji uzmanına yönlendirdim.
Kardiyolojik incelemeler hastada kalp kapaklarından birinin, aort kapağının önemli miktarda daraldığını gösteriyordu. Ekokardiyografik incelemelerde aort kapak alanının bir hayli küçüldüğü, kritik hududa gelindiği anlaşıldı. Hastanın incelemeleri sürüyor. Muhtemelen aort kapağındaki bu daralma nedeniyle cerrahi bir operasyon geçirecek.
Kalp hastalıkları söz konusu olduğunda aklınıza yalnızca kalbi besleyen koroner damarların daralmasına bağlı sorunlar gelmesin. Kalbin kaslarından, onu çevreleyen perikart isimli dış ve endokart isimli iç zardan veya kapakçıklarından kaynaklanan kalp hastalıkları da vardır. Kalp kapağı hastalıkları ise kalbin koroner arter hastalıklarından sonra en sık rastlanan hastalıklar arasındadır.
AORT KAPAĞI NEDEN DARALIR
Aort kapağı kalbin içindeki kanı vücudunuza pompalamak için kullandığı çok önemli bir kapaktır. Kapağın yapısı çeşitli nedenlerle bozulabilmektedir. Yetişkinlerde en sık görülen nedeni kapak yaprakçıklarında hareketsizliğe yol açan yaşlanmaya bağlı kireçlenmelerdir. Çocuklarda doğumsal nedenli darlıklar, gençlerde ise romatizmal ateşe bağlı daralmalar daha çoktur. Aort kapağı darlığının birçok belirtisi var ama en sık görüleni çabuk yorulmadır. Kapağın yavaş yavaş daralması kalbin doku ve organlara gönderdiği kanı azaltmakta yavaş yavaş belirginleşen halsizlik ve bitkinlik yakınmalarına neden olmaktadır.
ŞUUR KAYBI TEKRARLIYORSA
Kalbin kanı pompalama yeteneğindeki bozulma bazen kritik hudutlara ulaşabilmekte ve bu hastalarda göz kararması, şuur kaybı hatta ani ölüm olabilmektedir. Aort darlığının sık görülen belirtilerinden biri de hareketle ortaya çıkan göğüs ağrılarıdır. Bu ağrıların özellikle merdiven çıkarken veya yokuş tırmanırken belirmesi ve dinlenince geçmesi tipiktir. Bazı hastalar hareketle ortaya çıkan nefes darlıklarından da yakınabilirler. Aort darlığının kan basıncında düşmeye, kalp ritminde bozulmaya da yol açabileceği bilinmektedir.
Aort darlığı zamanında fark edilip tedavi edilmezse kritik sonuçları olabilen bir sağlık problemidir. Eğer orta yaş ve sonrasında daha önce hiç karşılaşmadığınız yukarıdakine benzer yakınmalarla karşılaşacak olursanız bu durumun kalbinizin aort kapağındaki daralmadan kaynaklanabileceği aklınızda olsun.
Detoks diyetlerinin sağlığa yararı var mıdır
Zehirlerden arınma=detoksifikasyon, kısaca "detoks" diyetleri birçokları için bedenin "zehir"lerinden (toksinler) arınması için gereklidir. Bu uygulama, tüketilen besinlerin zararlı bazı maddeler içerdiği ve bu zararlı maddelerin bedende birikmesi sonucunda baş ağrısı, mide bulantısı gibi belirtiler ve hatta çeşitli hastalıklara yol açtığı düşüncesinden yola çıkarak başlatılmıştır. Ancak bunu kanıtlayan ya da detoks diyetlerinin yararlı olduğunu gösteren bir veri de yoktur. Hatta bazı olgularda detoks diyetleri zararlı da olabilmiştir.
7-10 gün sürer
Detoks diyetleri çeşitlidir. Fakat temelde hepsinde geçici olarak çeşitli besinlerin örneğin süt ürünleri, et, şeker, bazı tahıllar ve kafeinin tüketimi yasaklanır. Genelde, detoks diyetleri, devamında çeşitli sebze, meyve ve sularının ayrıca bolca suyun tüketildiği bir açlık dönemi ile başlar. Ek olarak, bazı detoks diyetlerinde bitkisel laksatifler, antioksidanlar ve bağırsakları ve karaciğeri temizlemek için yapılan lavmanlar yer alır. Bu uygulamaların süresi 7-10 gün arasında değişir. Bazı kişiler, diyet sırasında ve sonrasında kendilerini daha iyi, daha "hafif", daha enerjik hissettiklerini bildirirler. Bu durum, bedenleri için "iyi bir şey" yaptıklarını düşünmelerinden ya da belirli bir süre boyunca fazla yememelerinden kaynaklanıyor olabilir. Kalori kısıtlaması, psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayabilir. Bununla birlikte, detoks diyetlerinin bedenden toksinlerin uzaklaştırılmasını sağladığına dair kanıt yoktur. Zehirli maddelerin çoğu, karaciğer ve böbrek tarafından süzülür, idrar ve dışkı ile atılır.
Açlığın erken belirtisi baş ağrısıdır. Uzamış açlık veya ağır kalori kısıtlamaları kansızlık, kan şekeri düşüklüğü ve kalp ritim bozukluğuna yol açabilir. Bir detoks diyetine başlamadan önce mutlaka doktorunuzla görüşün. En iyi diyet meyve, sebze, tahıllar, düşük yağlı proteinler ve doymamış yağlardan oluşur. Buna fizik aktivite, stres ile başa çıkma yöntemleri eklendiğinde sağlık konusunda ciddi bir yapılanma sağlanmış demektir.
Aort kapağı daralmasının belirtileri
n Göğüs ağrısı
n Göz kararması
n Şuur kaybı nöbetleri
n İlerleyici yorgunluk
n Kan basıncında düşme
n Kalp ritim bozuklukları, ekstra sistoller
n Hareketle ortaya çıkan nefes darlığı nöbetleri
Çift görme: Sinir sistemi ile ilgili olabilir mi
Çift görme dediğimiz tabloda kişi "tek olan objeyi çift olarak" görmektedir. Bu yakınma, gözle ilgili hastalıklardan kaynaklanabileceği gibi, sinir sistemi ile ilgili bozuklukların da çift görmeye yol açabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenlerden bazıları acilen tanı konması ve müdahale edilmesi gereken durumlardır. Çift görmeye yol açabilen sinir sistemi hastalıklarını şöyle sıralayabiliriz:
n Göz kaslarına gelen sinirlerin hasarlanması: Enfeksiyonlar (tüberküloz, mantar enfeksiyonları gibi), multipl skleroz hastalığı (MS), beyin tümörleri, kafa travmaları, beyin damarlarındaki anormallikler (anevrizmalar gibi), inmeler sinirlerin hasarına neden olabilir.
n Diabet ve tiroid hastalıkları: Bilindiği gibi, diabet hastalığı kronik bir hastalıktır. Hastalık seyri sırasında göz kaslarını kontrol eden sinirlerde hasar yaparak çift görmeye yol açabilir.
n Miyastenia gravis: Kas-sinir bileşkesini etkileyen bu hastalık tüm vücut kaslarının ya da belli bölgelerdeki kasların kolayca yorulmasına ve güçsüzleşmesine neden olur. Hastalık bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan kaynaklanmaktadır. Hafif olgularda tek bulgu çift görme ve göz kapağında düşme şeklinde iken, ağır vakalarda solunum kasları da dahil olmak üzere tüm vücut kaslarında güçsüzlüğe yol açabilir. Tanısı konur konmaz, tedavisinin başlanması gereklidir.
Yağsız besinler daha az şişmanlatır
Yağı azaltılmış besinlerin (diyet peynir, diyet süt) veya yağsız yiyeceklerin (sebzeler) kilo kontrolünü kolaylaştırdığı doğrudur ama tamamen yağsız bir beslenme planı uygulasanız bile şişmanlayabilirsiniz. Eğer yağı azaltırken karbonhidratları abartırsanız, özellikle meyvelerden gelen früktozu ve unlu besinleri artırırsanız kilo kontrolünüz güçleşecektir. Bir gram yağ 9, bir gram protein ve karbonhidrat 4 kalori olduğundan yağı azaltmak toplam kalori azaltmanın en kolay yolu gibi görülüyor. Ama bunu yaparken sıfır yağlı beslenmenin zararlı olabileceğini ve yağsız besinlerin daha çok acıktırdığını da unutmamakta fayda var.
Sağlıklı hazlar
n Başkalarını düşünmek, yardım etmek.
n Güvenli, sevgi dolu, mükemmel dostluklar kurmak.
n İnsanlara, bitkilere, hayvanlara, suya, toprağa daha çok dokunmak, daha yakın olmak.
n Baharatı bol bir yemek tarzı oluşturmak.
n Müzik dinleyip, şarkı söylemek.
n İyimser biri olarak kalmak.
n Kendi hobinizin efendisi olmak!
n Tatile çıkmak.
n Kendine ve ailesine zaman ayırmak.
n Fırsat buldukça gülmek.
n Ağır başlı biri olmayı bırakmak.
n Gerektiğinde ağlamak, gözyaşı dökmek.
n Masaj yaptırmak.
n Boş zamanlar yaratmak.
n Tembellik yapmak.
(David Sobel’den yararlanılmıştır.)
Serotonin içeren besin var mı
Serotonin insan vücudu tarafından oluşturulan ve besinlerde bulunmayan bir hormondur. Özellikle beyinde etkili olan bu mesaj taşıyıcı hormonun başlıca mahareti mutluluk mesajlarını artırmasıdır! Yiyecek ve içeceklerde serotonin yoktur ama bazı besinlerde serotonin üretimi destekleyen Triptofan, Omega-3 yağları, Magnezyum ve Çinko gibi öğeler daha fazladır. Eğer bu maddelerden zengin olan besinleri (çikolata, hindi eti, süt ürünleri, balık, ceviz) sık tüketirseniz mutluluk mesajlarınızın sayısını da artırmanız mümkündür.
Fosfatidilserin hafızayı güçlendirir mi
Bazı çalışmalarda Alzheimer veya damarsal hastalıklar nedeniyle ortaya çıkan bellek problemlerinin hafifletilmesinde fosfatidilserin içeren besin desteklerinin faydalı olabileceğini düşündüren bulgular elde edilmiştir. Bununla birlikte fosfatidilserinin belleği güçlendirdiği henüz tam olarak ispatlanabilmiş değildir. Yüksek dozda ve uzun süreli kullanımlarında faydalı olabileceğini ileri sürenler hálá mevcut. Bu desteğin yararlı olup olmayacağı kararını doktorunuza bırakmanız yerinde olacaktır.
Kilo vermek kafanızı bu kadar karıştırmasın
Şu anda 80 kiloyum. 2 sene önce 10 kilo verdim ve onu koruyorum. Etrafımda kilo vermek üzere yapılan o kadar çeşitli uygulamalar görüyorum ki kafam karıştı. Diyet yapmak tabii ki gerekli ama diyet yanındaki bu uygulamalar ne kadar yararlı? Kilo vermemde ne kadar etkili?
Öncellikle 2 yıllık bir zaman içersinde verdiğiniz kiloyu korumuş olmanız büyük bir başarı, tebrik ederim. Hedef kilonuz konusunda net bir bilgi veremeyeceğim ancak uygulayacağınız kilo yönetimi programının şu ana başlıkları içermesi, yanında başka bir uygulama gerektirmeyecektir, emin olabilirsiniz...
n Tüm besin gruplarını (süt, yoğurt, et, ekmek ve tahıl, sebze, meyve, yağ) yeterli, dengeli ve çeşitli bir biçimde sağlamalı
n Porsiyon kontrolünü mutlaka öğretmeli
n Verilen diyet önerileri bir diyet uzmanı tarafından verilmiş olmalı
n Bir egzersiz planını mutlaka içermeli
n Kalıcı ve belirlenen sağlıklı hedefler çerçevesinde kilo vermeyi sağlamalı (haftada en az 500 gr en fazla 1 kg)
n Ara öğünler size özel olarak hazırlanmalı, uygulaması kolay ve devamlı olmalı
n Favori yiyecek ve içeceklerinizi makul ölçülerde kimi zaman içerebilmeli
n Sürekliliği olan bir plan olmalı
Tüm bu başlıkların ışığında doğru seçimler yapabilirsiniz.
Yalnız sporla olmaz
2 ay gibi bir süre yürüyüş yaptım ama zayıflayamadım. Ne önerirsiniz?
Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmeden sadece yürüyüş yaparak zayıflamanız oldukça güçtür. Değişmeyen yeme tarzı her defasında sizin yürüyüş ile birlikte yaptığınız kaybı yerine koyacak şekilde sizi yönlendirir. Ayrıca kaç dakika ve hangi hızda yürüyüş yapıyorsunuz? Beslenme alışkanlıklarınız nasıl? Bu iki unsuru karşılaştırıp uyum içinde olmasını sağlamalınız. Yani, yürüyüşle günlük enerji harcamanızı artırırken yediklerinizle belki de fark etmeden aldığınız toplam kalori miktarını artırıyor olabilirsiniz.
2 ay kadar kısa bir sürede sonuç beklemek ve hatta sadece zayıflamak için yürüyüş yapmak sizi yine sadece kısa süreli rahatlatacaktır. Amacınız sadece birkaç ay zayıf kalmak değil, size uygun olan kiloya inmek ve bunu korumak; bunu da sağlıklı beslenme ve sporla yaparak kalıcı olmasını sağlamak olmalıdır. Geri dönüş olacaksa kısa süreli vücut ağırlığı kaybı ya da kazanımı anlamlı değildir.
Bunun sağlamak için kararlı ve istekli olmak yeterlidir. İstekli olmadıktan sonra size verilecek beslenme veya egzersiz programlarının bir etkinliği olmayacaktır.