Antibiyotikler neden ishal yapar

Herhangi bir bakteri enfeksiyonunu tedavi etmek için kullandığımız antibiyotikler, bağırsaklardaki iyi bakterilerin de çoğunu öldürüyor. Bu, bağırsaklardaki kötü niyetli bazı bakterilerin çoğalması için fırsat oluşturuyor.

Haberin Devamı

Bağırsaklarımızda mükemmel bir biyolojik denge var. “Mikrobiyota” olarak bilinen bakteriyel/mikrobik bir denge bu...
İyi ve kötü bakterilerin birbirini kollayarak yaşadığı hassas bir denge. Ama biz bilerek ya da bilmeyerek o mühim dengeyi sık sık altüst ediyoruz. Nedeni şu...
Herhangi bir bakteri enfeksiyonunu (örneğin boğazınızdaki farenjiti, akciğerinizdeki bronşiti ya da idrar kesenizdeki sistiti) tedavi etmek için kullandığımız, yani zararlı bakterileri öldürmek için yuttuğumuz antibiyotikler sadece o noktalardaki bakterileri yok etmiyor.
Aynı zamanda bağırsaklardaki iyi bakterilerin de çoğunu öldürüyor. Neticede bağırsaklardaki kötü niyetli bazı bakterilerin çoğalması için bir tür kötü “fırsat durumu” oluşuyor.
Bunu da en çok “clostiridyum dificile” isimli fırsatçı bakteriler değerlendiriyor. Bu bakteri bağırsakta fazlaca çoğaldığında iltihaplandıran toksinler üretiyor. İşte bu toksinler de ishale sebep oluyor. Detaylara gelince. Buyurun...

ÇÖZÜMÜ VAR MI

Haberin Devamı

Antibiyotik ishali genelde antibiyotik kullanılmaya başlandıktan sonraki 4-9 gün aralığında görülse de ilk 48 saatte başlayanlarına da rastlanabiliyor. Belirtiler ise çok tipik. Kötü kokulu bir dışkı, ishal durumu, karında ağrı ve gerginlik, yanı sıra tabii ki ateş!
Peki çare ne? İlk çare doktor gerekli görmedikçe her ateş yüksekliğinde antibiyotik yutmamak.
İkinci çare antibiyotik yazan doktora “doktor bey/doktor hanım tedavim antibiyotiksiz olamaz mı?” diye sormaktan çekinmemek.
Üçüncü çare sizin değil, doktorun elinde. Doktorunuz ishal yapma ihtimali minimum olan bir antibiyotiği seçecek. Gerekiyorsa sizi ek probiyotiklerle de destekleyebilir. 

GİZLİ GLÜTENE DİKKAT EDİN 

Çölyak hastası ya da glütene duyarlı biriyseniz (glüten/tahıl intoleransınız varsa) glüten içeren yiyecekleri asla yememelisiniz.
Peki sadece bu önlem yeter mi? Yetmez. Glütenin gizli kaynaklarını da bilmeli, onları da yiyip içmemeli, hatta glüten içeren hapları bile yutmamalısınız. Kısacası vücudunuza giren her gıdanın (özellikle çölyak hastasıysanız) glüten içermediğinden emin olmalısınız.
Buğdayda, çavdar veya arpada, bunlardan üretilen ekmeklerde, kuskus, irmik ya da makarnalarda, erişteler ve kahvaltı gevrekleri ile yulafta da glüten olduğunu biliyor musunuz?
Peki ya gizli glüten kaynaklarına ne demeli? Mesela hazır et sosları ya da paketlenmiş bazı et suları. Mesela salata sosları ya da bu soslarla terbiye edilmiş hazır salatalar. Hatta kızarmış patates. Mesela şekerlemeler. Malt veya pirinç şurupları. Bazı sakızlar. Mesela tahıldan üretilmiş alkoller, örneğin bira veya viski.
Mesela dolgu veya katkı maddesi eklenmiş bazı yoğurtlar, bazı işlenmiş peynir türleri.
Özeti şudur: Glütenden kaçmak öyle pek kolay başarılabilecek bir iş gibi görünmüyor, dikkatli olun. 

Haberin Devamı

MİDE KANSERİ VAKALARINDA ARTIŞ VAR 

Bazı kanserlerin görülme sıklığı eskiye oranla arttı. Bazılarında ise alarm noktasına ulaştı. Alarm veren kanserlerden biri de mide kanseri. Son yıllarda onda da ciddi bir artış hızı var. Onkologlar/kanser uzmanları, önlem için bakın neleri tavsiye ediyor:
- Besinleri mümkün olduğunca taze ve doğal halleriyle tüketin.
- İşlemden geçmiş, yoğun tuz eklenmiş, tütsülenmiş besinleri yememeye gayret edin.
- Nitrat eklenmiş işlenmiş et ürünlerinden (sosis, salam) özellikle uzak durun. Sucuk yiyecekseniz nerede ve nasıl üretildiğinden emin olmaya bakın.
- Aşırı sıcak gıda yiyip içmeyi bırakın (çay).
- Alkol alımınızı minimuma indirin ya da tamamen yok edin.
- Tütün mamullerinin her türlüsünden (pipo, puro, nargile dahil) uzak durun.
- Daha bol sebze ve meyve tüketin, mümkünse renklilerini tercih edin.
- Midenizde helikobakter enfeksiyonu varsa mutlaka tedavi olun.

Haberin Devamı

MiDE YANMASINDA EV USULÜ TEDAViLER 

Mide yanması en sık karşılaşılan şikayetlerden biri. Herkes yaşamının herhangi bir döneminde bir değil birçok kez onunla tanışır.
Yanmaya yol açan nedenlerse oldukça fazladır. Gastrit, ülser, reflü, hatta doğrudan asit fazlalığı bile midenizde yanmaya sebep olabilir. Ayrıca ilaçlara bağlı yanmalar da giderek artan bir sorun haline geldi.
Peki, ne yapalım? Hemen bir “anti asit hap” mı yutalım? Hayır, durun. Biraz bekleyin ve önce şunları bir deneyin.
- Zencefil özü ile hazırlanmış haplar ya da zencefil içeren çaylar
- Rezene çayı
- Papatya veya hatmi kökü çayı (Ya da bunların karışımları)
- Bir çay kaşığı kabartma tozu eklenmiş bir bardak su içmek...

 

Yazarın Tüm Yazıları