Paylaş
İsterseniz ben “iyi haber”i daha yazının başında vereyim: Nörologlar tedirginliğinizin pek de anlamlı olmadığı düşüncesinde.
Onlara göre anne, baba, kardeş, dayı, teyze, amca ya da halanızın Alzheimer hastası olması, günün birinde aynı hastalığa sizin de yakalanacağınız anlamına gelmiyor. Alzheimer hastalığında genetik mirasın etkisi sınırlı.
BENİM ÖNERİM
Daha önce de yazdım, bir kez daha tekrarlamakta zarar yok. Bana göre Alzheimer hastalığı ya da diğer sebeplere bağlı bellek kaybı sorunu önemli olsa da biz korkularımızı gereğinden fazla büyütüyoruz.
Hatta bazen sıradan dalgınlık veya unutkanlıklarımızı bile bunun erken işareti sanıp gereksiz yere telaşlanıyor, endişeleniyoruz.
Nöroloji uzmanlarının da düşüncesi aynı yönde. Onlara göre de çoğumuz basit unutkanlık ya da dalgınlık durumlarında gereksiz yere paniğe kapılıyoruz.
Özellikle kafalarımızın çok meşgul olduğu, iş hayatımızın yoğun, işlerimizin stresli, ilişkilerimizin gergin, endişelerimizin yoğunlaştığı durumlarda unutkanlık veya dalgınlık sorunuyla daha sık karşılaşabileceğimizi hep unutuyoruz!
Özellikle depresyon ve kaygı durumu bozukluklarında, üst üste tekrarlayan uykusuzluk dönemlerinde ortaya çıkabilecek unutkanlık sorunlarını pek fazla büyütüyoruz.
Hatta bazen kullandığımız ilaçların bile unutkanlık yapabileceğini ya bilmiyor ya da düşünemiyoruz.
BU DURUMLARDA DİKKATLİ OLUN
Adına ister bellek zayıflaması, unutkanlık, ister dalgınlık deyin, bilgileri kaydetme ve/veya hatırlama sisteminizde bir arıza olduğunu düşünüyorsanız, özellikle şu durumların varlığında dikkatli olmanızda fayda var:
Şeker hastalarında bellek kaybı problemine daha erken yaşlarda ve daha sık rastlanıyor. Tansiyon ve kolesterol yüksekliği olanlarda da aynı risk var.
Eğer geçmişinizde kafa travması varsa dikkatli olun. Felç-inme geçirdiyseniz, durumunuzu daha bir dikkatle izleyin.
Nöroloji uzmanları, Parkinson hastalığı, Multiple Skleroz, epilepsi gibi nörolojik bozukluklarda da bellek kaybının daha erken dönemlerde ortaya çıkabileceğine işaret ediyor.
Bellek kaybı herkes için, özellikle de yaşlanma sürecine girenler için endişe verici bir sorundur. Bununla birlikte tekrarlayıcı, ilerleyici ve kalıcı olmayan bellek bozukluklarında gereksiz yere paniğe de kapılmamalısınız.
Eğer böyle bir kuşkunuz varsa, özellikle sorununuzun ilerleyici olduğunu düşünüyorsanız bir nöroloji uzmanıyla görüşmelisiniz. Alzheimer hastalığının en önemli 10 belirtisini ise yarınki yazımda anlatacağım.
Biber hapı değil biber gazı!
Fazla kilolarınızdan kurtulmaya karar verdiniz. Önce bir plan yapmalı, nasıl bir yol izleyeceğinizi düşünmeli, çevrenizde benzer sorunu yaşayıp deneyimi olanlarla görüşmeli, biraz da güvenilir kaynakları okumalısınız.
Kilo alma nedenleri kişiye özeldir. Herkesin bedeni, biyolojisi, metabolizması, genetiği, sofra alışkanlıkları, ağız tadı, yaşam biçimi farklıdır.
Kilo verirken asansöre ya da yürüyen merdivene binilmemesi ve merdiven kullanılmasının önerilmesi yalnızca fiziksel aktiviteyi desteklemek için bir öneri değildir. Yapılan işin tanımlaması da benzerdir: Hızla giden kilolar aynı hızla geri gelir.
Ancak ciddi sağlık sorunları yaratan “morbid obezite” durumunda, çok yakın ve dikkatli izlemlerle hızlı kilo verilmesi planlanabilir.
Sağlık uzmanları haftada yarım ile 1 kilo civarında kilo kaybının sağlıklı bir kişide sorun yaratmayacağını belirtiyor. Yaşı 50’nin üzerinde olanlarda, tıbbi öyküsünde kanser bulunanlarda, organ yetmezliği ve benzeri sağlık sorunları yaşayanlarda hızlı kilo kaybı sorun yaratabilir.
Yazılı ve görsel basında yer alan hızlı kilo verdiren haplar (biber hapları gibi), şuruplar ve diyet planlarına itibar etmemenizi öneriyorum.
Genel sağlık değerlendirmeleriniz sırasında hekiminizin yapacağı uyarıları göz önünde bulundurarak, eğer kilo fazlanız ve bundan kaynaklanan sağlık sorunlarınız varsa mutlaka konuyu uzmanlarına danışarak aydınlanmalı, bir plan yapmalı ve tıbbi kontrol altında eyleme geçmelisiniz.
Dr. Evren ALTINEL
Paylaş