Paylaş
Bellek zayıflaması, daha da kötüsü bellek fonksiyonunun tamamen kaybolması, yaşı 60’ı geçen herkesi ürkütür.
Ne var ki yaşlanma süreci beyni de az ya da çok bir ölçüde etkilediği için “yaşa bağlı bellek zayıflaması” bir noktaya kadar normal olarak karşılanmalıdır.
Kendinizi herhangi bir anda küçük bir eşyanızı nereye koyduğunuzu, telefon numaralarını, yeni tanıştığınız kişilerin isimlerini veya daha yeni okuduğunuz bir kitabın ismini hatırlamaya çalışırken bulabilirsiniz ve bunlar normal yaşlanmanın getirdiği süreçte zaten doğal olarak da ortaya çıkar. Önemli olan, hafızanızı geliştirip güçlendirmeye ve korumaya yönelik aktiviteleri (kitap okumak, bulmaca çözmek, zekâ oyunları oynamak gibi) yeterince yaparak beyninizi güçlü tutmaktır.
Alzheimer hastalığına gelince... Ben bu hastalıkla ilgili endişelerin fazla abartıldığını düşünenlerdenim. Sorun zannedildiği kadar büyük ve yaygın değildir. Konu biraz da ilaç üreticileri tarafından gereksiz yere büyütülüp pompalanmakta, halk boş yere, gereğinden fazla korkutulmaktadır.
Alzheimer, seyrek rastlananan yaşlılık durumlarındandır. Hele hele kalp damar sorunları, diabet, hipertansiyon, kanserler dikkate alınırsa sorun gerçekten de çok küçüktür.
KORKMAYIN!
Alzheimer’da oluşan bellek sapmalarının bazı özellikleri de vardır. Hastalar iletişimde, öğrenmekte, düşünmekte büyük güçlükler yaşarlar. Bir süre sonra bu problemler baş edilemez bir hâl alır.
Son yıllarda koparılan gürültüye rağmen Alzheimer sorununun büyütüldüğünü ve tedavide kullanılan ilaçların ciddi bir faydalarınının olmadığını düşünüyorum. Alzheimer’a gösterdiğimiz dikkati normal yaşlanmaya bağlı bellek zayıflamasına göstersek daha iyi olacaktır.
Siz yine de aşağıdaki kutuda yer alan 10 uyarıcı işareti öğrenirseniz, Alzheimer hastalarını ve onlar için önem taşıyan sorunları daha kolay anlayabilirsiniz.
10 UYARICI İŞARET:
İlerleyici hafıza kaybı: İlerleyici ve ağır bellek kaybı en sık görülen işaretlerden biridir. Yaşlandıkça arada bir randevuları, isimleri veya telefon numaralarını unutmanız doğaldır. İlerleyici bellek sorunu yaşayan kişiler ise çok sık unuturlar ve bir daha hatırlayamazlar.
Günlük işleri yapmakta bile güçlük çekmek: Alzheimer hastaları gün içinde hatırlamak zorunda kalmadığımız ve yaşamımızın parçası olan olağan bazı aktiviteleri yaparken güçlük çekerler. Örneğin; çok iyi bildikleri bir yemeğin nasıl hazırlanacağını, hep uğraştıkları ev işlerini ya da uzun süredir yaptıkları herhangi bir hobiyi unutabilirler.
Doğru sözcükler bulmada zorlanmak: Herkes bazen doğru sözcüğü bulmada güçlük çekebilir. Ancak bir Alzheimer hastası çok basit sözcükleri bile unutup bu kelimelerin yerine anlamsız sözcükler koyar. Konuştuklarını ya da yazdıklarını anlamak zordur. Örneğin; “diş fırçası” kelimesini hatırlamakta güçlük çekiyorsa, bunun yerine “ağzım için kullandığım bir eşya” diyebilir.
Zaman ve yer karmaşası: Haftanın hangi gününde olduğunuzu veya o anda nereye gittiğinizi unutmanız bazen doğaldır. Ancak Alzheimer hastaları, yaşadıkları sokağı, nerede olduklarını, oraya nasıl geldiklerini unutup eve nasıl geri döneceklerini bilemezler.
Yargılama yeteneğinde bozulma: Hiç kimse her zaman mükemmel bir yargılama yetisine sahip olamaz. Fakat Alzheimer hastaları hava durumunun farkında olmadan sıcak bir günde kalın giysiler giyebilir, çok soğukta da kısa kollu bir gömlekle dolaşabilirler. Bellek karmaşası yaşayan çoğu kişi, para konusunda da karar yeteneğine sahip değildir. Alışveriş yaparken, evdeki ufak aletleri tamir ettirirken veya bir ürün satın alırken gerekenden çok fazla paralar ödeyebilirler.
Çabuk düşünmede problemler: İşler çok karışık olduğu zaman bir not defteri kullanmak pek çok şeyi basitleştirebilir. Alzheimer hastaları ise bu deftere baktıklarında notların ne anlama geldiğini bilemez. Bu nedenle ani ve beklenmedik karar anlarında çok önemli sorunlar yaşarlar, yanlış kararlar verir ya da kararsız kalırlar.
Eşyaları kaybetmek: Herkes cüzdanını ya da anahtarını kaybedebilir. Alzheimer hastası olan bir kişi bu eşyaları değişik yerlere koyar ve daha sonra da nereye koyduğunu unutur. Örneğin; buzdolabına ütüyü koyabilir ya da şeker kâsesinin içinde kol saatini unutabilir. Daha ileri dönemde bu eşyaların ne işe yaradığını da hatırlayamaz.
Ruh hali ve davranış değişiklikleri: Hepimiz zaman zaman ruh dalgalanmaları yaşarız. Alzheimer hastalarında ise ruhsal dalgalanmalar sık sık yaşanır. Hiçbir neden olmasa bile birdenbire öfkelenebilirler.
Kişilik değişiklikleri: İnsanların kişilikleri yaşla birlikte değişiklik gösterir. Bazı yaşlı bireyler daha depresif, sakin veya huysuz olurken; bazıları da neşeli, aktif ve dışadönük olabilir. Alzheimer hastalarında ise durum farklıdır. Aile üyelerine karşı bile daha karmaşık, şüpheci, kızgın ya da korkak bir kişilik sergileyebilirler. Bunlar sıklıkla beklenmedik ve kontrolü güç kişilik değişimleridir.
İnisiyatif kaybı: Yaşlandıkça ev işlerinden, çalışma hayatından ya da sosyal aktiviteler ve zorunluluklardan yorgun düşmek normaldir. Oysa bir Alzheimer hastası çok pasif olabilir. Televizyon karşısında saatlerce oturabilir, gereğinden çok uyuyabilir ya da yapılması gereken ve normal olan günlük aktiviteleri yapmak istemeyebilir. Bu tür olaylara karşı ani tepkiler gösterir.
Eğer sizde, ailenizde ya da çevrenizde yandaki belirtilerin çoğunu taşıyanlar varsa, bir hekimden yardım istenmesi gereklidir. Alzheimer hastalığında veya bellek kaybına yol açan diğer rahatsızlıklarda erken teşhis; doğru tedavi, bakım ve destek merkezlerinin hastaya olan yaklaşımı için en önemli adımdır.
Paylaş