Siz yaşlandıkça belleğinizde meydana gelen bazı değişiklikler normal olarak karşılanabilir.
Bir gün siz de kendinizi, bir eşyanızı nereye koyduğunuzu, telefon numaralarını, yeni tanıştığınız kişilerin isimlerini veya daha yeni okuduğunuz bir kitabın ismini hatırlamaya çalışırken bulabilirsiniz. Bütün bu olaylar aslında yaşlanmanın getirdiği süreçte doğal olarak ortaya çıkar. Önemli olan, hafızanızı geliştirip güçlendirmeye ve korumaya yönelik aktiviteleri (kitap okumak, bulmaca çözmek, zekâ oyunları oynamak gibi) yeterince yaparak beyninizi işlevsel tutmaktır. Alzheimer hastalığında oluşan bellek sapmaları ise bu kadar basit değildir. Hastalar; iletişimde, öğrenmekte, düşünmekte büyük güçlükler yaşarlar. Bir süre sonra bu problemler baş edilemez bir hal alır ve hastanın işini, sosyal aktivitelerini, aile yaşantısını etkileyecek duruma gelir. Aşağıdaki 10 uyarıcı işareti öğrenirseniz Alzheimer hastalarını ve onlar için önem taşıyan sorunları daha kolay anlayabilirsiniz. İlerleyici hafıza kaybı temel sorundur. ılerleyici ve ağır bellek kaybı en önemli ve en sık görülen işaretlerden birisidir. Yaşlandıkça randevuları, isimleri veya telefon numaralarını biraz unutmanız doğaldır. ılerleyici bellek sorunu yaşayan kişiler ise çok sık unuturlar ve bir daha hatırlayamazlar. Günlük olağan işleri yapmakta bile güçlük çekilir. Alzheimer hastaları gün içinde hatırlamak zorunda kalmadığımız ve yaşamımızın parçası olan olağan bazı aktiviteleri yaparken güçlük çekerler. Örneğin; çok iyi bildikleri bir yemeğin nasıl hazırlanacağını, hep uğraştıkları ev işlerini ya da uzun süredir yaptıkları herhangi bir hobiyi unutabilirler. Doğru sözcükler bulmada zorluklar var mı? Herkes bazen doğru sözcüğü bulmada güçlük çekebilir. Ancak bir Alzheimer hastası çok basit sözcükleri bile unutup bu kelimelerin yerine anlamsız sözcükler koyar. Konuştuklarını ya da yazdıklarını anlamak zordur. Örneğin; “diş fırçası” kelimesini hatırlamakta güçlük çekiyorsa, bunun yerine “ağzım için kullandığım bir eşya” diyebilir. Zaman ve yer karmaşası önemli bir problemdir. Haftanın hangi gününde olduğunuzu veya o anda nereye gittiğinizi unutmak bazen doğaldır. Ancak Alzheimer hastaları, yaşadıkları sokağı, nerede olduklarını, oraya nasıl geldiklerini unutup eve nasıl geri döneceklerini bilemezler. Yargılama yeteneğinde bozulma tehlikelidir. Hiç kimse her zaman mükemmel bir yargılama ve duruma göre davranma yetisine sahip olamaz. Fakat Alzheimer hastaları hava durumunun farkında olmadan ılık bir günde kalın giysiler giyebilir, çok soğukta ise kısa kollu bir gömlekle dolaşabilirler. Bellek karmaşası ve sorunu yaşayan çoğu kişi, para konusunda da kâfi düzeyde bir karar yeteneğine sahip değildir. Alışveriş yaparken, evdeki ufak aletlerini tamir ettirirken veya bir ürün satın alırken gerekenden çok fazla paralar ödeyebilirler. Çabuk düşünmede bazı problemler dikkat çeker. ışler çok karışık olduğu zaman bir not defteri kullanmak pek çok şeyi basitleştirebilir. Alzheimer hastaları ise bu deftere baktıklarında numaraların veya adreslerin, bilgilerin, notların ne anlama geldiğini ve bunlarla ne yapacaklarını bilemezler. Ani ve beklenmedik karar anlarında bu nedenle çok önemli sorunlar yaşarlar, yanlış kararlar verir ya da kararsız kalırlar. Eşyaları kaybetme sorunu çok sık görülür. Herkes cüzdanını ya da anahtarını kaybedebilir. Alzheimer hastası olan bir kişi bu eşyaları değişik yerlere koyar ve daha sonra da nereye koyduğunu unutur. Örneğin; buzdolabına ütüyü koyabilir ya da şeker kâsesinin içinde kol saatini unutabilir. Daha ileri dönemde ise bu eşyaların ne işe yaradığını da hatırlayamaz. Ruh hali ve davranış değişiklikleri üzücüdür. Hepimiz zaman zaman ruh dalgalanmaları yaşarız. Alzheimer hastalarında ise ruhsal dalgalanmalar sık sık yaşanır. Hiçbir neden olmasa bile birdenbire öfkelenebilirler. Kişilik değişiklikleri de meydana gelir. İnsanların kişilikleri yaşla birlikte değişiklik gösterir. Bazı yaşlı bireyler daha depresif, sakin veya huysuz olurken; bazıları da neşeli, aktif ve dışadönük olabilir. Alzheimer hastalarında ise durum farklıdır. Aile üyelerine karşı bile daha karmaşık, şüpheci, kızgın ya da korkak bir kişilik sergileyebilirler. Bunlar sıklıkla beklenmedik ve kontrolü güç kişilik değişimleridir. İnisiyatif kaybı sorunu ele verir. Yaşlandıkça ev işlerinden, çalışma hayatından ya da sosyal aktiviteler ve zorunluluklardan yorgun düşmek normaldir. Oysa bir Alzheimer hastası çok pasif olabilir. Televizyon karşısında saatlerce oturabilir, gereğinden çok uyuyabilir ya da yapılması gereken ve normal olan günlük aktiviteleri yapmak istemeyebilir. Bu tür olaylara karşı ani tepkiler gösterir. Eğer sizde, ailenizde ya da çevrenizde yukarıdaki belirtilerin çoğunu taşıyanlar varsa, bir hekimden yardım istenmesi gereklidir. Alzheimer hastalığında veya bellek kaybına yol açan diğer rahatsızlıklarda erken teşhis; doğru tedavi, bakım ve destek merkezlerinin hastaya olan yaklaşımı için en önemli adımdır. (HAYAT BİLGİSİ/DOĞAN KİTAP)
Kadınlar neden daha uzun yaşar?
Tüm dünyada -istisnasız- kadınlar erkeklerden daha uzun yaşamaktadır. Kadınların lehine olan bu farklılık Hindistan’da 1 yıl, Çin’de 4 yıl, ABD’de 7 yıl, Türkiye’de 6-8 yıl, Rusya’da 12 yıldır. ışte muhtemel açıklamalar! 1. Kadınlar sağlıklarına daha düşkünler, sağlık sorunlarına daha duyarlılar. Doktorlarına daha sık ve daha erken başvurur, sağlık kontrollerini düzenli yaptırırlar. Önerilere de dikkatle uyarlar. 2. Daha az sigara, alkol, kahve ve bağımlılık yapan maddeler kullanırlar. 3. İşyeri ve çevresel kirlenmelere yol açan toksinlerle daha az temas ederler. 4. Trafik kazaları, işyeri kazaları, intihar ve cinayet gibi beklenmedik sebeplerle ölümler kadınlarda daha düşüktür. 5. Daha iyi ve daha dengeli beslenirler. 6. Aile ilişkilerine yüksek düzeyde bağlılık ve önemseme, aileye ve topluma aidiyette duygusal samimiyet, dostluk, arkadaşlık, komşuluk duygusu gibi iyilik hali veren ruhsal yapılanmalar kadınlarda daha yüksektir. Dinî duygular ve düşsel bağlar daha gelişmiş seviyededir. 7. Çokeşlilik eğilimi ve heteroseksüel ilişkiler kadınlarda daha az, seksüel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha düşüktür. 8. Kolesterol yüksekliği ve damar sertliği sorunu erkeklere oranla daha azdır. Kalp-damar hastalıklarının sıklığı daha düşüktür.