Her kanser önemli ama bazı kanserler daha sık konuşuluyor ve “popüler olan ya da olmayan kanserler” diye bir şey olmasa da bazı kanserlere diğerlerinden daha çok önem veriliyor.
Görmezden gelip ikinci, üçüncü plana attığımız kanserlerden biri de akciğer kanserleri. Bunun nedenini tam olarak ben de bilmiyorum. Buna sigara ile mücadelede edilen başarılar nedeniyle hastalığın görülme sıklığında fark edilir bir düşmenin olması yol açmış olabilir. Ama şu noktanın altını hemen çizelim: Akciğer kanseri dünyada ve bizde önemini korumaya devam ediyor. Yeni teşhis edilen her 10 kanser vakasından biri neredeyse akciğer kanseri. Kanser nedeniyle hayatını kaybeden her beş kişiden biri akciğer kanserinden ölüyor.
KADINLAR VE GENÇLER ÖNEMLİ
Önemli bir nokta da şu: Bu kanserle eskiden daha çok yaşlılar ve erkekler karşılaşır, kadınlar ve gençlerde akciğer kanseri pek az görülürdü. Bugün durum değişti. Artık kadınlar ve gençlerde de bu kansere sık rastlanılıyor. Sebep olarak da kadınların sigara içme konusunda erkeklerle yarışmaları ve sigaraya başlama yaşının düşmesi gösteriliyor. Akciğer kanserinin tek nedeni sigara değil ama birinci etkeni o olduğu kesindir. Asbest ya da radon gazıyla kirlenmiş havanın solunması, diğer tütünlü mamullerin (puro, pipo) kullanımı, beslenme yanlışları, hava kirliliği, radyasyona maruziyet (özellikle gereksiz ve sık yapılan tomografiler) bu hastalığa yakalanma ihtimalini arttırıyor.
NE YAPMALI?
Eğer risk grubunda olduğunuzu düşünüyorsanız tarama testleri için daha dikkatli davranın ama özellikle kırk yaşından sonra düzenli sağlık kontrollerinizde akciğer grafisi çektirmeyi unutmayın. Bunu özellikle sigara içen biriyseniz sakın ihmal etmeyin. Ayrıca iki haftadan fazla devam eden öksürük ve buna eşlik eden kan tükürme, kanlı balgam çıkarma, nefes darlığı, kilo kaybı, göğüs, sırt, omuz ağrısı, uzun süreli hıçkırık, iştahsızlık, halsizlik, ateş gibi şikâyetlerden herhangi biri varsa problemin arka planında gizlenmiş bir akciğer tümörü olup olmadığının araştırılmasını isteyin. Akciğer tümörlerinin başka belirtileri de var ama bu belirtiler daha ziyade hastalığın yaygınlaştığı çok ilerlediği son dönemlerde ortaya çıkıyor. Bu döneme kadar ortaya çıkan sorunları erken dönemde yakalamanın en etkili yolu fazla radyasyon kazanımına yol açmayan maliyeti ucuz bir radyolojik tetkikten, akciğer grafisi çektirmekten geçiyor. Eğer bu inceleme herhangi bir riskin varlığına işaret ediyorsa akciğer tomografisi gibi diğer testleri de yaptırmak şart.
Yeşil çayın tadını güzelleştirmek istiyorsanız
Yeşil çay bizim halkımıza pek uymadı! Halkımız yeşil çayı bir türlü sevemedi. Nedeni lezzetinden pek hoşlanmamamız. Yeşil çay bize acı geliyor. Lezzeti pek hoşumuza gitmedi ama ondan faydalanmak da lazım. Bunun için size iki önerim var: şeker yerine bal kullanın ve limon suyu ekleyin, dilimlenmiş küçük limon parçacıklarını sıcak suya ilave edin. Bu iki ilave yeşil çayın yalnızca tadını iyileştirmiyor, sağlık faydalarını da arttırıyor.
Boyun ve bel ağrılarına sıcak mı soğuk mu iyi geliyor?
Bel, sırt ve boyun bölgesindeki ağrılarda bizim ülkemizde daha çok sıcak tatbiki tercih ediliyor ama soğuk kompreslerin de faydalı olabileceği belirtiliyor. Kuru veya ıslak sıcak kompreslerin kaslardaki katılık ve sertlik hissini azalttığı ve kas spazmlarını geçirdiği, en azından azalttığı düşünülüyor. Sıcağın en azından o bölgede damarları genişleterek oksijenlenmeyi arttırdığı ve dokularda metabolizmayı hızlandırdığı biliniyor. Sıcak uygulamaları sıcak su konmuş torbalar ya da ısıtılmış havlularla yapılabildiği gibi, ıslak sıcak kompresler şeklinde uygulanabiliyor. Mesela nemli bir havlu mikro dalga fırında 30 saniye kadar ısıtıldığında ya da yemek pişirmede kullanılan fırında 1-2 dakika tutulduğunda sıcak bir kompres gibi kullanılabiliyor. Sıcak duş ve banyo da aynı etkiyi yapabiliyor. Burada önemli olan mümkün olduğu kadar ağrının ilk dönemlerinde sıcak uygulamasını başlatmak. Eğer ağrının nedeni herhangi bir travmaysa sıcak uygulamasını 2-3 gün ertelemek gerekiyor. Bu dönemde özellikle ilk 1-2 gün içinde soğuk kompreslerin tercih edilmesi daha faydalı oluyor. Bu iki uygulamayı dönüşümlü olarak yapmak da mümkün. Eğer etkili bir yatak istirahatı, ağrı kesici ve kas gevşeticilerle birlikte uygulanırsa bu ev reçeteleri çok daha etkili hale geliyor.