Paylaş
Limon tuzu mu, Çin tuzu mu
Bana sorarsanız limonla tuzu birbirine hiç karıştırmayın, limonu tuzdan ayrı bir yere ayırın. Limon bir sağlık mucizesi. Yapısındaki sitrik asit, bir asit olmasına rağmen harika bir alkali güce sahip. Ayrıca tıka basa da C vitamini dolu. Kabukları ise sağlığa faydalı flavonoidleri ihtiva ediyor.
Tuza gelince... Tuzu kararında tüketmek lazım. Limon tuzunu ise ayrı bir kenara ayırın, tuzu tuz, limonu limon olarak kullanın.
Çin tuzuna gelince... Mümkünse ona hiç bulaşmayın! Monosodyum glutamat içeriği sağlam ve hâlâ yeteri kadar aklanmış bir besin bileşeni değil. Çin tuzu yan MSG, iştah açan, tat bağımlılığı yapma potansiyeli olan endüstriyel bir ürün.
Salatalık suyu mu portakal suyu mu daha güçlü
Kahvaltı yaparken en fazla dörtte bir bardak portakal suyu içilebilir. Antioksidan ve C vitamini açısından zengindir. Detoks yaparken ise portakal suyu yerine salatalık suyu tercih edilebilir.
Kalorisi sıfıra yakındır, detoks kabiliyeti fazladır, koenzimden, potasyumdan çok zengindir. Ama bence suyunu içmek yerine salatalığı kabuğu ile birlikte de bütün olarak yiyin. Üzerine biraz da elma sirkesi eklenince sizi uzun süre tok tutar ve kilo vermenize yardımcı olur.
Hamileler spor yapmalı mı
Hamilelikte de egzersiz yapılabilir. Hatta mutlaka yapılması önerilen bazı egzersizler bile var. Burada da öncelik orta tempoda bir hızla yapılan yürüyüşlerde olmalıdır. Ardından da yüzme egzersizleri gelir. Bunların ikisi de hamilelerin rahatlıkla yapabileceği sporlardır. Hamileler bu konuları doktorları ile konuşarak karar vermelidir.
Sadece beslenmeyle ideal kilo mümkün mü
Beslenmede üç temel prensibimiz var. Yeterli besleneceğiz, yani en iyi, en faydalı şeyi bile gereği kadar yiyeceğiz. Ne az, ne de çok. Çeşitli besleneceğiz yani sürekli aynı besini değil, farklı gıdaları yiyeceğiz.
Ve dengeli besleneceğiz: Proteini, yağı, karbonhidratı dengeli alacağız. Bunların içinde kiloyu belirleyen ise miktardır. Kayısı ve ceviz faydalı diye 40 tane kayısının içine 40 tane ceviz koyar yerseniz “beslenmiş” değil “besilenmiş” olursunuz.
Eğer bu üç prensibi içselleştirip bir “hayat tarzı” olarak sürekli hak getirmeyi becerebilirseniz, hormonal veya metabolik bir sorun çıkmadıkça kilo dengeniz pek değişmez.
Probiyotik gücümüzü nasıl artıracağız
Büyükannemizin, ninemizin mutfağına geri döneceğiz. Ev yapımı turşulara, yoğurtlara, peynirlere, ayrana, cacığa, tarhanaya sofralarda daha çok yer vereceğiz. Hayatımıza daha çok fermente besin sokacağız. Bozayı seveceğiz. Şalgamla tanışacağız. Ekşi mayalı ekmek kullanacağız.
Kefiri mutfağın ayrılmaz oyuncularından biri yapacağız. Prebiyotik besinleri (pırasa, bamya, soğan, sarımsak, yer elması, kereviz, pancar, turp, lahana, elma, muz) daha çok tüketmeye çalışacağız.
Depresyon baş döndürüyor mu
Çoğu baş dönmesi ciddi bir sağlık sorununa işaret etmez. Baş dönmelerinin bir kısmı yalancı baş dönmesidir. Yalancı baş dönmelerinin sebebiyse depresyon meselesidir. Eğer baş dönmenize uyku bozukluğu, sabah yorgunluğu ve keyifsizliği, mutsuzluk, isteksizlik, yorgunluk, unutkanlık, konsantrasyon azlığı gibi sorunlar da eşlik ediyorsa gözden kaçmış bir depresyondan daha çok şüphelenin.
İyi kolesterol ilaçsız da artabiliyor mu
Fazla kiloları verirsek, sigarayı bırakırsak, Omega-3’ten zengin beslenirsek, bol egzersiz yaparsak iyi kolesterolümüzü yani HDL kolesterol seviyemizi ilaçsız da yükseltebiliriz.
Diş sağlığı kalp sağlığını neden etkiler
Diş çürüklerinin kalbi de hasta ettiğini biliyoruz. Çünkü kronik bir inflamasyon yani yangı yapıyor. Yangı yani iç yangın yaptığı zaman o yangın CRP yüksekliği ile birlikte olursa damar sertliğine daha kolay yakalanırsınız. Bir püf noktası daha var. Diş çekileceği ya da dişinize bir müdahale yapılacağı zaman kalp sorununuz özellikle de bir kalp kapağı sorununuz varsa doktorunuza mutlaka söyleyin.
Çünkü kalp kapaklarınızda problem varsa diş müdahalesi sırasında kana geçici olarak karışan bazı mikroplar kalp kapaklarına yerleşir ve endokardi dediğimiz hayati tehdit edici bir hastalığa yol açabilir.
Paylaş