Paylaş
KOENZİM Q–10 HANGİ BESİNLERDE VAR?
Koenzim Q–10, doğanın bize bağışladığı en güçlü doğal antioksidanlardan biridir, balıklar ve bakliyat grubu besinlerden kolayca temin edilebilir. Sardalye balığı ve nohut, Koenzim Q10’un en iyi kaynaklarından biridir. Ne var ki günlük ihtiyacınızı karşılayabilmeniz için yarım kiloya yakın sardalye balığı veya bir kilodan fazla nohut yemeniz gerekir. Önerim, imkanınız varsa eğer Koenzim Q-10’u desteklerle almanız, eczanelerde satılan Koenzim Q–10 desteklerinden faydalanmanızdır.
Biz her yıl iki dönem kürler şeklinde günde 30–200 mg dozlarda tavsiye ediyoruz. Kürler ortalama 3 ay sürüyor. 30–40 yaş grubunda 30 mg, 40–60 yaş grubunda 100 mg, 60 yaş ve üzerinde 200 mg günlük dozları kullanıyoruz. Bu maddeyi tok karnına almanın daha yararlı olacağı düşüncesindeyiz. Yağda eridiği için hastalarımıza Koenzim Q-10 kapsüllerini bir damla zeytinyağı ile temas ettirdikten sonra bol su ile içmelerini öneriyoruz. Bizim gözlemlerimiz, egzersiz yapanlara egzersizden hemen önce verilen Koenzim Q-10 ve Karnitin tabletlerinin daha etkili olduğu yönündedir.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ NE İŞE YARIYOR?
Üzüm çekirdeklerinden elde edilen antioksidan polifenollerinin içerdiği en etkin kimyasallar, OPC’ler yani “oligomerik proantosiyanidin”lerdir. Antisiyaninler üzümün suyunda da bulunur. OPC’ler antioksidan güçleri nedeniyle çevresel yaşlanmaya neden olan serbest radikallerin oluşturduğu zararları engeller. Özellikle güneş ışınları, sigara ve diğer çevresel gazlara bağlı kollajen zararlarını azaltırlar. OPC’lerin cilt damarlarını koruyup güçlendirdikleri ve cildin damarsal beslenmesini destekledikleri de bilinmektedir. OPC’ler sadece üzüm çekirdeğinde değil, kiraz ve vişne gibi mor, mavi ve kırmızı renkli meyvelerde de boldur. Eğer destek şeklinde yararlanmak istiyorsanız her yıl iki-üç ay süreyle günde 100 mg kullanabilirsiniz. Üzüm çekirdeğinden elde edilen yağlardan OPC’lerden zengindir. Bu yağları yemeklerinizde kullanabilir, salatalarınıza ekleyebilirsiniz.
EVENİNG PRİMROSE OİL (EPO) CİLDE NE KAZANDIRIR?
Evening Primrose Oil (EPO) orta yaş kadınlarının gözdesi bir bitkisel destektir. İçerdiği Gamma Linolenic Acid (GLA) çok önemli bir Omega-6 yağ asididir. Vücudun üretemediği bu yağ asidinin kaynağı besinler veya Evening Primrose bitkisinin çekirdeği gibi bitkisel kaynaklardır. GLA ve Omega-3 yağ asitleri birlikte çalışarak Prostaglandin E-1 isimli kimyasalın üretimini sağlarlar. Bu önemli madde ise vücudunuzdaki yangısal süreçleri baskılar. Günde 1000-2000 mg EPO aldığınızda 270-540 mg arasında GLA kazanırsınız.
Sinirsel kolit veya spastik kolit ile ilişkili ağrılı durumlarda
Premenstrüel sendromda görülen menstrüel kramplar, göğüslerde gerginlik ve ağrı sorununu azaltmada,
Fibrokistik meme hastalığı olan kadınlarda,
Saç, tırnak ve cilt sorunlarını azaltmada bu bitkisel desteğin kadınlar için yararlı olabileceği belirtilmektedir. Ayrıca kadınlarda cinsel arzu kaybını, premenapoz ve menopoz ile ilişkili depresyonu önlemede de etkili olabileceğini gösteren veriler vardır.
ARGİRELİNE NE İŞE YARIYOR?
“Argireline”, cilt kırışıklıklarını azaltmada kullanılan en güçlü peptitlerden biridir. Asetil heksa peptit-3 (AHA-3) olarak da bilinir. AHA–3 özellikle yüz bölgesi kaslarının büzülmesi sonucu ortaya çıkan ince çizgilerin ve derin kırışıklıkların azaltılmasında, cilde pürüzsüz ve kaliteli bir gürünüm kazandırmasında etkili gibi görünüyor.
Yüzünüzde mimik kasılmaları ve gerilmeler sonucu oluşan çizgi ve kırışıklıkların arkasında kas ve diğer dokularda oluşan kasılmalar yatar. AHA-3 kas ve dokuların esnemesini, rahatlayıp gevşemesini sağlar. Böyle bakıldığında onu botoksun güçlü bir alternatifi olarak da düşünebilirsiniz. AHA-3 de botoks gibi yüz kaslarının büzüşmelerini kontrol eden uyarıları engellemekte ve kırışıklıkları gidermeye yardımcı olmaktadır.
Bizim önerimiz, diğer bütün peptitler gibi AHA-3’ün de uzun süreli kullanımıdır. Her ne kadar kısa süreli yanıtlar alınabilirse de gerçek ve kalıcı yanıtlar ikinci ve hatta üçüncü aydan sonra daha iyi alınmaktadır.
GÖZ ŞİŞMELERİ NEDEN OLUR, NASIL ENGELLENİR?
Göz etrafında, özellikle gözaltındaki şişlikler can sıkıcı bir görüntü yaratabilir. Özellikle koyu renkli şişmeler üzücüdür. Şişmelerin bilinen en önemli nedeni genetik eğilimdir. Bazen kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, protein eksikliği, alerjik nedenler de bu şişmelere yol açabilmektedir. Bazı ilaçların da şişme nedeni olabileceği aklınızda olsun.
Şişmeleri azaltmanın kolay bir yolu ne yazık ki yoktur. Yeteri kadar uyumaya özen göstermeniz, alerjen besinlerden uzak durmanız, alerjiniz varsa tedavi olmanız, altta yatan bir sağlık sorunu varsa (hipotiroidi, nefrit, nefrotik sendrom) tedavi ettirmeniz sorunu ortadan kaldırabilir.
Başınızı biraz yükselterek yatmanız faydalı olabilir. Özellikle sabah uyandığınızda soğuk su veya buz kompreslerinden, soğuk ve ıslak yeşil çay poşeti tatbiklerinden faydalanabilirsiniz. Taze doğranmış salatalık dilimlerinin de faydalı olması mümkündür.
Şişlikleri azaltmak için kullanılan kremler de mevcut. Bu kremlerin içinde büzücü, şişlik giderici maddeler yer alıyor. Hemoroit kremlerinin göz çevresindeki şişlikleri azaltmak amacıyla kullanılması tahriş edici, kurutucu hatta yangıya neden olucu etkileri nedeniyle pek tavsiye edilmiyor. Çok ağır şişliklerin tedavisinde cerrahi yöntemlerinden istifade etmek de mümkün olabiliyor.
Paylaş