Kadınlar, ciltleriyle ergenlik döneminde tanışır. Nedeni ergenlik sivilceleridir. Sonra uzun süre unuturlar ciltlerini.
30’lu yaşları ortalayınca yeniden hatırlarlar. Üçüncü farkındalık dönemi menopoz ve sonrasındadır. Ben ne genç kızların ve genç hanımların, ne de orta yaşlı kadınların ciltlerine gösterdikleri ilgiye şaşırırım. Siz de şaşırmayın, çünkü bu telaş son zamanlarda erkeklerde bile had safhaya vardı!
Cilt yaşlanmasını yavaşlatmak, geciktirmek ya da hafifletmek amacıyla kullanılan ürünlerin ortak adı dermakozmetiklerdir. Üzülerek belirtelim ki, birkaç istisna dışında bu ürünlerin çoğu arzu edilen faydayı, umulan başarıyı pek göstermez. Bin bir umutla ve ciddi paralar ödeyerek yola çıkan kadınların çoğu, arzu ettikleri, bekledikleri sonucu alamaz. Yani dikkatli olmazsanız, işin ucunda biraz “hayal kırıklığı” durumu vardır.
NE YAPMALI?
Hayal kırıklığının birçok nedeni var. En önemli nedeni, kozmetik firmalarının abartılı reklamları. Kozmetik firmalarının iddiaları bazen çok abartılı ve bunların arkasında ne yayınlanmış veya yeteri kadar tartışılmış, ne de bilimse camia tarafından onaylanmış ciddi bir araştırma var! Ama yine de bu ürünlerin bazıları bir fayda sağlıyor. Hanımlar “parayı bastırıp” bu ürünleri alıyor, kullanıyor. Milyarlarca dolarlık dev bir ticari alan olması firmaların da bu alana ilgisini artırıyor.
Son yıllarda özellikle antioksidan maddeler (alfa lipoik asit, CoQ10, yeşil çay, kinetin, E ve C vitaminleri, rezveratrol, idebenon), peptitler, kolajen ve hiyalüronik asit gibi nemlendiricilerle zenginleştirilmiş birçok ürünün ardı ardına piyasaya verilmesinin sebebi bu.
Burada dikkat etmeniz gereken noktalar; firmanın güvenilirliği, ürün içeriğinin sağlamlığı, arkada yatan çalışmaların ve öne sürülen iddiaların doğruluğu ve neticede “ürünün etkinliği”dir. Bazen bunların hepsini dikkate almanıza rağmen hangi ürünü kullanacağınızda zorlanırsınız. Ben kısa bir araştırma yapıp size sık tavsiye edilen bazı ürünleri aktarmaya çalıştım. Bu listeyi not alabilirsiniz.
GENEL DOĞRULARI UNUTMAYIN
Dikkat etmeniz gereken çok önemli bir noktayı hatırlatmamızda fayda var: Cilt bakımı sadece cildi kremlerle desteklemek, beslemek, canlandırmak ya da şımartmak anlamına gelmiyor. Her cildin hoşlandığı temel bazı doğrular var. O doğruları ısrarla uygulamak da son derece önemli.
Özellikle onu yoğun güneş ışınından korumak, sigara dumanından etkilenmesini önlemek, sık sık yıkayıp temizlemek, tahriş edici sabunlardan, banyo ürünlerinden, makyaj malzemelerinden, kurutucu kremlerden uzak tutmak ve tabii ki nemlendirmek de en az bu pahalı ürünlerle beslenmek ve güçlendirmek kadar önemli kabul ediliyor.
Dermakozmetikler konusunda sorunuz ve sorunlarınız olursa lütfen bize yazın...
Anti-aging ürünler top 10
Loreal’in “revitalift wrinkle repair” isimli göz ürünü, Estee Lauder’in “advanced night repair recovery compleks”i, Lancome’un “genific”i, Elizabeth Arden’in “prevage”ı, Derma Doctor’un “Ageless” ürünü ilk sıraları alıyor. Bunlara Skin Ceuticals’in “C+E ferrulic” isimli ürünü de ekleyebilirsiniz. Alpha Derma hâlâ favori markalardan biri olma özelliğini koruyor. Özellikle “Excel 7”si son derece etkili gibi görünüyor. Ayrıca IQDerma’nın “Skin Tensive xgel” isimli ürünü de iddialı bir dermakozmetik. Bu listeye Shisedo’nun “total regenerating cream”ini de ekleyebilirim.
Böbrek yetmezliğinde erken teşhis çok önemli
Böbrek yetmezliği ileri döneme ulaşana kadar hiçbir belirti vermiyor. Bu nedenle erken evrede teşhis etmek, çoğu zaman geri dönüşü olmayan bu hastalıkla mücadeleyi kolaylaştırıyor. Özellikle diyabetliler, hipertansiyonlular, nefrotoksik ilaç kullananlar ve kemoterapi uygulanan hastalarda böbrek yetmezliğinin erken teşhisi daha bir önem kazanıyor.
Kanda üre ve kreatinin ölçümleri ile kreatinin klerensinin belirlenmesi erken teşhiste sık kullanılan testlerdir. Tabii ki idrar analizi de ucuz ve son derece önemli bir laboratuar tarama yöntemidir.
Son zamanlarda kullanımı tavsiye edilen yeni bir test daha var: Sistein C. Bu test, böbreklerin süzme fonksiyonlarının ölçümü için oldukça hassas, doğru ve güvenilir bir parametre olarak kabul ediliyor ve daha kreatinin tayininin duyarlı olamadığı dönemlerde bile oldukça güvenilir bir parametre sayılıyor. DR. EVREN ALTINEL