Paylaş
İstanbul’un en lüks mekanları da artık evlere servis yarışının içinde. Peki kimler nasıl hizmet veriyor, hangi restorandan ne söylemek lazım:
Paper Moon
İstanbul’un en havalı mekanlarından olan Paper Moon saat 20.00’ye kadar menüsünü gel-al hizmetine açtı.
Özel bir menüsü olan restoranı arayıp siparişinizi hazırlatabilir ve gidip teslim alabilirsiniz.
Pizza benim için ‘margarita’ demektir. Ve Paper Moon’un pizzası bir başkadır.
Margarita sevmiyorsanız ıspanak, mozzarella ve trüf yağlı olan pizzayı deneyin.
Lucca
Lucca lezzetleri yeni kurulan ‘Fuudy’ adlı bir uygulama aracılığıyla evinize kadar geliyor.
Eve siparişte favori lezzetler, Lucca Ördek Roll, Tavuk Taco (acılı) ve Ördekli Pappardelle...
Pürtelaş Ocakbaşı
Cihangir’in son dönemdeki en rağbet gören mekanı burası.
Semtin ocakbaşı açığını gören Pürtelaş ekibi, kısa süre içinde çevrede konuşulan tek mekan haline geldi.
Eve servis ile birlikte gel-al hizmetine de başlayan Pürtelaş’ın lahmacun ve küşlemesini denemeyen kalmamalı.
Bir de yanına ‘Hatay usulü kısır’ söylerseniz hiç pişman olmazsınız.
Kevok Ocakbaşı
Bu mekandan sadece gel-al servisiyle faydalanabilirsiniz.
Eviniz Taksim civarındaysa bu fırsatı kaçırmamalısınız da zaten. Çünkü çöp şiş, Adana ve ciğerde çıtayı çok yukarı taşıdılar.
Ben öyle evde ocakbaşı sofrası kurmaya üşenirim diyenlerdenseniz eğer, tırnaklı pide içine adana dürüm söyleyin.
Azur Yeniköy
Özel bir akşam planlıyorsunuz ve deniz ürünü tutkunusunuz.
O zaman doğru adres Azur Yeniköy olmalı.
Siparişinizi kapınıza kadar getiren restoranda, avokadolu Girit ezme, arrabbiata soslu körpe kalamar ve deniz mahsüllü makarna denenmesi gereken lezzetler arasında...
Inari Omakase
Ben ‘suşi’ severim diyorsanız, Inari Omakase lezzetleri de ‘Fuudy’ uygulamasıyla evinize kadar geliyor.
Suzuki Carpaccio, Mısır Tempura, Puck Roll, Shake Sashimi evde tatlı bir pazar günü geçirmenize yardımcı olabilir.
Morini
Makarnaya restoranda ödenen yüksek ücret annelerin kabusudur. Ama söz konusu ‘Morini’ olunca ortaya denenmesi gereken bir lezzet çıkıyor. Morini’nin ev yapımı, günlük makarnalarını artık evinize söyleyebilirsiniz.
İstiyorum ama yapamıyorum
Son dönemin popüler uygulamalarını kullanıp, ünlülerin yüzleri yerine kendi yüzümü henüz koymadım.
Direniyorum ama nereye kadar bilmiyorum.
Sosyal medyada dolaşan ‘Trump dansını’ yapmamak için evde kendimi çok zor tutuyorum.
Bu lobiden korkulur
6 bin yeni taksi geliyor dedik. Sevindik.
Bırakın 6 bini İstanbul’a 600 yeni taksi bile gelse diğerleri için örnek olup aralarında tatlı bir rekabet yaşanır dedik.
Olmadı tabii.
Yeni taksi teklifi reddedildi. Taksici lobisi bir mutlu sormayın.
E peki size mi kalacak yani bu piyasa.
Hep babadan oğula, amcadan yeğene mi geçecek?
Bizler taksiye binerken huzursuz olmaya devam mı edeceğiz.
Taksici gideceğim yeri beğenmezse ne yaparım, sigara içerse nasıl “söndür” derim, küfür ederse, direksiyon başında telefonla konuşursa ne derim diye düşünmekle mi geçecek zamanımız...
3 liralık çakmağı külçe altın diye satan kişiye kızmak yerine, buna inanıp satın alan kişiye kızmak istiyorum ama kendimi kahkaha atarken buluyorum.
Yonca Evcimik’in son şarkısındaki sözlerini savunan kız arkadaşlarımdan bir Whatsapp grubu kurup “erkeklerle uğraşmadınız hemcinslerinizle uğraştığınız kadar” diye mesaj atmak istiyorum.
Paylaş