Paylaş
Eşe dosta alıştık.
Gençlerin böyle skandallarına “eyvallah” dedik.
“Gençtir, yapabilir” diye konuştuk.
Ama anne-babalardan gelen bu ‘darbe’ ilginç oldu!
Serenay Sarıkaya’nın annesiyle, bir başka oyuncu Cansu Tosun’un babası ilişki yaşıyormuş.
E adam evli!
Üstelik Serenay’ın annesinin arkadaşı o kadın.
Pes!
Aşkın yaşı yok durumu değil bu.
Bu açık açık ‘terbiyesizlik’.
Kadın demek ki arkadaşının evine gidip, kısır yiyip, çay içerken kocasına göz koymuş.
Artık ne yapacağız...
Kimi kimden nasıl koruyacağız hiç bilmiyorum ben.
Koca koca insanlar bile bunu yapıyorsa yandık ey halkım...
Boş bir ‘PR’ çalışması bu
İstanbul’da bir alışveriş merkezinde satılacak iPhone’lar mağazaya helikopterle getirilmiş.
Sonra halatlarla aşağı inmiş çalışanlar ve telefonları teslim etmiş.
Yahu artistliğin, şovun böylesi biraz fazla değil mi...
Bu neyin havası?
Artık eskisi gibi kaldı mı iPhone’un karizması...
Bitti o dönemler.
Apple’ın Amerika’daki yöneticileri görse, stratejilerini bilse “Bunlar ne yapıyor yahu” diye karalar bağlar, çok eminim.
Bir ürün için yaratılan hengame, kalabalıklar, insanların birbirini yeme görüntüsü falan işe yaramıyor günümüzde.
Ama gel de anlat şimdi şirketin Türkiye yetkililerine...
Ayıp değil itiraf edin
Ünlüyle, ünsüzle hiç alakası yok bu işin.
Günümüzde herkesin fake yani sahte hesabı var.
Ama gizliyorlar.
Fake hesap sahibi olmayı yüz kızartıcı suç olarak görenler var.
Ya itiraf etsenize, rahat olsanıza.
Bu ayıp değil ki...
Burada ayıp olan ona buna fake hesaplardan sallamak, klavye delikanlılığı yapmak.
Birinin Instagram hikayelerini merak edebilirsin, bunu da kendi hesabından göstermek istemeyebilirsin.
Tabii ki fake hesaplardan bakacaksın.
Ne var bunda?
Benim en az 8-10 tane fake hesabım vardır mesela...
Hiç çekinmeden söylüyorum.
İkinci seyredişimde fark ettim!
Uzun zaman sonra bir kez daha seyrettim “Bergen” filmini.
Bazen ikinci kez seyretmek gerekiyormuş, anlamak için.
Yahu öyle derin bir hikâyeyi, öyle detaylarla dolu fakat kısa süren bir yaşam macerasını böyle kötü anlatmalarına hayret ettim.
Bergen’le alakalı belgeselleri seyredin, kitaplarda geçen bölümleri okuyun lütfen.
O zaman anlayacaksınız filmdeki hikâyenin ne kadar kopuk, ağır ve çoğu sahnenin alakasız olduğunu.
Bundan sonra çekilecek benzer filmlere örnek olmasını dilerim bu başarısız yapımın.
Kız amacına ulaştı siz konuşun konuşun!
Bakın insanlar Mehmet Ali Erbil ile 40 yaş ufak sevgilisini konuşuyorlar son günlerde.
“Böyle şey mi olur” falan diye isyan ediyorlar ya hani...
Haklılar.
Ne oldu günün sonunda?
Herkes Gülseren denen kızcağızı tanıdı mı, tanıdı.
Sosyal medyada takipçisi arttı mı, arttı.
Yani amacına ulaştı mı, ulaştı.
Bitmiştir, boşuna konuşmayın.
Bazı kızların amacı bellidir, hedefleri tektir.
Ünlü olma merakları uğruna her şeyi yapıp, herkesi ezerler.
Bakın yarın öbür gün bu kız bir güzellik salonu açarsa hiç şaşırmayın.
Eskiden üniversite okuyup bir meslek sahibi olma merakı vardı.
Şimdi bir yere, zengin birilerine kapak atıp güzellik salonu açma merakı var.
İzleyin görün, benzer hikâyeler yaşanacak çok eminim.
Paylaş