Paylaş
Geçen hafta neler yaşadık, yazsak sayfalara sığmaz duygularımız, acımız, nefretimiz...
Bir cani, kız arkadaşlarını katlediyor. Vahşice!
İki cani, Beyoğlu’nda yürüyen bir kadını göz göre göre taciz ediyor.
Alçakça!
Söylenecek, bağıracak çok şey var... Ama biz başka pencereden bakalım...
Tarkan güzel söylemiş, “Erkekliğimden utanır hale geldim” diye.
Vallahi ben de utanıyorum erkekliğimden.
Bir insan utanır mı yahu cinsiyetinden, utanılıyormuş demek ki...
Düşünsenize İstanbul’un göbeğinde bir kız eğlence mekânından çıkıp evine gidemiyor.
İki psikopat önünü kesip sokak ortasında kızı taciz ediyor.
Yahu siz kimsiniz?
Ya orada insanlar olmasaydı, onlara engel olunmasaydı?
Neler olacaktı, düşünmek dahi istemiyorum.
Bu cesareti nereden bulabiliyorlar, aklım almıyor benim.
Bakın Fatih’te işlenen o cinayetleri de gördük geçen hafta.
İşte bu Beyoğlu’ndaki iki psikopat da aynı o cani gibi bana göre.
Engel olunmasa belki onlar da aynı şeyi yapacaklar kadına.
Bir süre herkes korkacak artık, herkes çekinecek.
Özellikle kadınların gözlerinde korku olacak bir süre. Dışarıda yürümeyecek rahatça.
Mesela arabalarına giderken arkalarına bakacaklar sürekli.
Olacak iş değil.
Kadınlara bu zulmü layık görenler, onlara kolayca taciz edilebilir diye bakanlar yansın kül olsun.
Artık yetti, artık bıktık.
Vay fırsatçılar!
Buyurun size çıldırmalık bir olay daha.
Beyoğlu’ndaki taciz olayından sonra kadınların çantalarında taşıdığı o ufak biber gazı spreylerine zam yapılmış.
Üstelik yüzde 300!
Deprem oldu, deprem bölgesindeki evler zamlandı.
Patlama oldu, sokaklar karıştı, taksiciler taksimetre ücretinin üç katını aldı.
Bu da aynı şekilde vicdansızlıktır işte.
Nasıl gyaptınız o zammı...
Bunu yapanların hiç mi kadın yok etrafında?
Anneniz, kız kardeşiniz, eşiniz, kızınız...
Ben gerçekten anlayamıyorum.
Beynim duruyor.
Hem sokakta rahatça dolaşamasınlar, hem de kendilerini koruyacak ürünlere kolayca ulaşamasınlar öyle mi?
Vicdanınız kurusun be sizin...
Kadın yine haklı
Bazı dengeler vardır, bunlar artık çoğu kişi tarafından da kabul edilmiştir hatta.
Hülya Avşar, “Erkek bana muhtaç olmamalı. Anında saygım biter aksi durumda” demiş...
E doğru.
Eleştirmek yersiz bu cümleyi.
Hatta böyle durumlar bence bazı erkekleri kamçılamalı.
Yatıp, uzanıp, hiçbir iş yapmayıp yaşamak yok literatürde. Olmamalı.
Tembellik çok büyük bir rahatsızlıktır. Kaldı ki hiçbir kadın böyle bir erkeği istemez ve istememekte de haklıdır.
Sevgi değil bu zorbalık
Sahneye telefon fırlatmak sevgi gösterisi değil.
Diyorlar ki “Konserlerde sahneye bir şeyler fırlatanlar bizi sevdikleri için atıyor...”
Yahu böyle bir şey mümkün mü?
İnsan öldürürsün, yaralarsın...
Bunu yapanlar, sahneye çiçek buketi fırlatan, telefon fırlatan o sanatçıları sevmiyor.
Onlar TikTok seviyor, etkileşim seviyor, arkadaş masalarında saçma sapan geyik yapmayı seviyor.
“Bak nasıl attım, nasıl fırlattım” demekten keyif alıyor.
Onlar özetle sizin hayranınız değil, şarkılarınızı dinlemek için gelmiyor oraya.
Onların amacı, niyeti çok belli.
Paylaş