Thodex vurgununa dönmesin
Kilo aldı, kilo verdi diye en çok konuşulan isimlerin başında geliyor Deniz Seki.
Fotoğraf paylaşıyor, “Yakaladıkkkkk photoshop var” deniyor.
E paylaşmıyor, “Al işte kilolarıyla başı dertte” deniyor.
Yahu ben gördüm Deniz’i...
İyi mi kötü kötü mü tartışılır ama gerçekten çok kilo vermiş ve incelmiş.
Neyse...
Hafta sonu buzdolabının önünden bir fotoğraf paylaşıp “Photoshop yok ama buz terapisi var” yazdı ünlü şarkıcı.
Gülben Ergen, İrem Derici, Demet Akalın gibi isimler de o fotoğrafa ‘seri’ yorum yaptılar.
“Ee ne var bunda?” diyenler o yorumları okursa “Bunda bir iş var” diyeceklerdir.
Çünkü bu açık açık reklam.
Hem de çok ‘baba’ bir reklam.
Kim bilmiyorum ama biri; “Deniz Seki sen ortayı açıyorsun, Gülben, İrem, Demet sizler de golü atmak için ceza sahasına koşuyorsunuz” demiş, çok belli.
Ve çok para harcamış...
Şimdi endişem şudur;
◊ Ya bu iş Thodex vurgununa dönerse?
◊ Kullananlar “Yağlarım gidecek” derken yara bere içinde kalırsa?
◊ Sağlıklı beslenip diyet yapanlar ‘mucize uygulama’ diye buna koşarlarsa?
◊ Toplumda “Yerim içerim, sonra buzdolabına koşup basarım buzu yanlarıma yanlarıma” algısı oluşursa?
Ayrıca Deniz Seki’nin o reklamını yaptığı ürünü kullanmadığına yemin edebilirim ama tabii ki kanıtlayamam.
Eurovision
Hafta sonu “Eurovision ile görüşmelere başlandı” haberlerini okudum. Nasıl heyecanlandım anlatamam.
Bulunduğum yemek masasında hemen favori adaylarımı sıralamaya başladım. Listenin tepesinde Aleyna Tilki vardı.
◊ Genç...
◊ Yabancı dile hakim...
◊ Kaybederse “önümüze bakalım” diyebilecek kafada...
◊ Sahne şovu işini de çözer...
Jet hızıyla bir “TRT seçim ekibi” kurduk ve kararı verdik.
Ama... Yanımda olan TRT yetkilileriyle konuşunca hayal kırıklığı aldı heyecanımın yerini.
İşin aslı...
◊ Büyük olasılıkla katılmayacağız Eurovision’a.
◊ Görüşme falan da düşük düzeyde.
◊ İlk şartımız çok net: Önce puanlama sisteminin değişmesi gerekiyor.
◊ 2022’de katılım olmayacak ama 2023 neden olmasın?
Önyargı kötüdür
“Bir türlü kabullenemediklerimiz” listesi yap deseler, Arka Sokaklar ve Demet Akalın derim.
Demet Akalın dinleyenler “Asla dinlemem” diye ortalıkta atıp tutar ve günün sonunda gizli gizli dinlerler.
“Arka Sokaklar” mı?
“Aman abi aman” diyenler Hüsnü Çoban’ın, Rıza Baba’nın hayatına herkesten çok hakimdir.
Yani birbirimizi kandırmayalım.
◊ “Dinlemem” dediklerimiz en çok dinlediklerimiz arasında...
◊ “İzlemem” dediklerimiz en çok izlediklerimiz arasında oluyor nedense.
“Arka Sokaklar”ın sezon finalinde diziyle büyüyen isimler “Bizden bu kadar” dedi ve ayrıldılar diziden.
Mesela Yüsra Geyik...
“O kim yahu” diyenlere ‘Zeliş’ deyin, “aa tamam tamam” derler.
Kız evimizde büyüdü resmen.
15 yaşında girdi, 30 yaşında çıktı diziden.
Kolay değil.
Bu ilginç bir sürdürebilirlik başarısı.
Ama şimdi işi daha zor Zeliş’in.
Oyunculuğun “Tamam mı, devam mı?” döneminde. “Tamam” diyenleri çok gördük ama “devam” diyenler az.
Bana göre Yüsra “tamam” derse üzer.
Ama devam derse...
Neyse bekleyip göreceğiz.
Bir kelime değişir, dünya değişir
“Evcil hayvanlar” değil, aile üyeleri...
“Vahşi hayvan” ne demek yahu, yaban hayvanı...
“Gösteri yunusu” çok çirkin, insanları eğlendirmek için su parklarında tutsak edilen yunuslar...
“Hayvan leşi” ne itici bir anlatım, hayvan cesedi...
“Hayvan barınağı” çok değersiz bir tanımlama, geçici rehabilitasyon merkezi...
“Telef oldu” çok acımasızlık barındırıyor, hayatını kaybetti...
Demeye bugünden başlayalım mı?
Hem bakarsınız, bir kelime değişir, sonra belki dünya değişir...
Bırakın korku pompalamayı
Son yıllarda bir astroloji rüzgarı var.
Öyle ya da böyle hepimiz kapıldık bu rüzgara.
Her 2-3 ayda bir mutlaka bir şeyler oluyor bu dünyada.
Son haber şuydu:
“Bugünlerinize şükredin. Temmuz ayı öyle bir geliyor ki, dağıtacak hepimizi. Mumla arayacaksınız eski günlerinizi. Mars, Uranüs, Satürn birlikte saldıracaklar!”
Arkadaşlar...
◊ Bırakın korku pompalamayı.
◊ Düşün yakamızdan!
◊ Ne gelirse gelsin etkiler mi artık bu milleti sanıyorsunuz?
