Paylaş
Tabii ki bir yerde son vermek gerekir bu tür sorulara ama gündemin sıcaklığı ve can sıkıcılığından şu sıralar mecburen soruluyor.
Sibel Can’ın o soruya verdiği yanıt tartışılıyor.
“Ben güvendeyim ama benim dışımda kimse güvende değil” diye konuştu Sibel Can.
Sibel Can, şunu kastediyor olabilir: Arabamdan inmeden evime gidiyorum, sahneme gidiyorum, asla yalnız yürümüyorum.
Muhtemelen bunu kastediyor.
Fakat söylediği cümle yanlış anlaşılmaya müsait.
Sen, kadınlar şiddete maruz kalırken, cinayete kurban giderken çıkıp “Ben güvendeyim” dersen olmaz.
Aksine herkesle aynı kefeye koyman lazım kendini, “Yanınızdayım ve ben de rahatsızım, ben de tedirginim” demen lazım.
Sibel Can, dün yaptığı açıklamayla da tartışmalara son noktayı koymuş oldu bence.
Devam ediyorlar
İstanbullular çok iyi bilir.
İstinye Park önünde bir taksici terörü yaşanıyor yıllardır.
İnternette gördüm, bir müşteri boş duran taksiye biniyor ve gideceği yeri söylüyor.
Taksici “Sistemden müşteriye gidiyorum” diyor. Ama yalan.
Adam aslında orada turist müşterisi bekliyor.
Kameraya çekildiğini fark edince de arabadan iniyor.
Ya pes ama artık yetti ama artık...
İstanbul’da İstinye Park gibi birkaç sembol yer daha var, böyle skandalların yaşandığı.
Engel olunamıyor çünkü sinek gibiler.
Polis birilerini kovuyor hemen ardından diğerleri geliyor.
Çeteleşmişler resmen o bölgelerde.
Günün sonunda çileyi çeken müşteriler olacak.
Çok dikkat etmeliyiz
Bir sergi için verdiği pozlarla eleştiriliyor Uraz Kaygılaroğlu.
Hatırlarsınız o pozları.
Son yaşanan olaylardan sonra tepki alınca “Oyunculuğu bırakmam çözüm olacaksa bırakayım” demiş.
Doğru da demiş. Bir kişiye yüklenmek yersiz böyle durumlarda.
Ben psikopat olmayan birinin fotoğrafı görüp etkileneceğini düşünmüyorum...
Fakat psikopatlık yüklü zihinlerin etkileneceğine eminim.
O yüzden böyle zor dönemlerden geçerken kamuoyu önüne çıkacak her şeye ekstra dikkat etmemiz gerekiyor. Kliplere, sergilere, fotoğraflara, film ve dizilere özellikle de sosyal medya platformlarına...
Böyle zamanlarda domino etkisi oluyor bazen...
Ve maalesef bazen konuşulmak uğruna şiddete başvuranlar oluyor.
O yüzden biraz dikkat, birkaç kat daha fazla hassasiyet lütfen.
Paylaş