Sevgilinizin doğum gününe gitmezseniz ne olur

Baştan beri reklam ilişkisi diye söz edilen aşk ‘güya’ bitmiş.
Dedikoduların nedeni, Can Yaman’ın Diletta’nın doğum gününe katılmaması. İşte başlığın cevabı burada gizli!
Sevgilinizin doğum gününe gitmezseniz, ‘ayrıldı’ söylentilerinin çıkmasına neden olursunuz.
Can ile Diletta ayrı mı? Yoksa tam gaz devam mı?
Bilmiyorum.
Ama soruyorum...
Sevgilinizin doğum gününe gitmek zorunda mısınız yahu?
◊ Çok önemli bir iş görüşmeniz varsa...
◊ Şehir dışında, hatta ülke dışındaysanız...
◊ Son dakikada hafif bir sağlık sorununuz ortaya çıktıysa...
◊ “Hadi gidiyoruz” diye kalkarken serçe parmağınızı sandalyenin ayağına çarptıysanız (ki bu feci acıtır)...
◊ Ailevi bir problemi çözmeniz gerekiyorsa...
Gidemezsiniz.
“Arkadaşlarınla kutla doğum gününü, benim için iptal etme. Daha sonra baş başa bir program yaparız” deyip o gece kibarca bir izin isteyebilirsiniz.
Bu çok normaldir.
O yüzden bir doğum gününe, bir partiye, bir yemeğe katılmamak, ayrılık dedikodularına yol açmamalı...

‘Reklam’cılar & ‘Aşk’çılar

‘Reklam’cılar...
Can Yaman’ın Diletta’yı ailesiyle tanıştırması karşısında şaşkına döndü.
‘Aşk’çılar...
Diletta’nın boksör eski sevgilisiyle süren diyalogları karşısında afalladı.
‘Reklam’cılar...
“E ailesiyle tanıştırdı tamam ama niye devamı gelmedi bu işin? Kesin oyunun bir parçası bu” diye el ovuşturmaya başladı.
‘Aşk’çılar...
Can Yaman, uçak arkasına pankart asarak eski model bir evlilik teklifi yapınca “Yaaa işte gördünüz mü! Aşk bu aşk” diye sevinç çığlıkları attı.
Yani bu iş son zamanların en ‘soru işaretleriyle’ dolu ilişkisidir.
Ama itiraf etmeliyim...
◊ Reklamsa çok iyi reklam.
◊ Yok eğer aşksa fazla sıradan bir aşk.

Skandal istiyorum!

Eylül ayındaki Harbiye konserine çok sıkı hazırlanıyor İrem Derici. Zamanı geldiğinde muhakkak çok konuşulacaktır.
Ama o konsere kadar, hatta 2021 yazının tamamı için İrem Derici’yi nasıl hatırlarsın diye sorarsanız “skandal” derim.
Yanlış anlamayın!
Bir skandala imza attığından falan değil.
Atmayı arzulamasından...
***
◊ Sık sık “skandala imza atmak istiyorum” diyor.
◊ “Yaz bitmeden olmalı” diyor.
◊ “Skandalsız geçen günler beni üzer” diyor.
Ama kötü haber İrem...
Bu skandal denen olay öyle yaman bir şey ki...
◊ Çağırınca gelmiyor...
◊ İsteyince olmuyor...
◊ “Hadi bir skandala imza atayım” diye kapıdan çıkılmıyor...

Haftanın ‘en’leri

◊ En şöhret elden ‘gidiyeahhh’ korkusu yaşayanı Deniz Akkaya...
◊ En yardımseveri Demet Akalın...
◊ En iddialı giyineni Hande Yener...
◊ En sahnede devleşeni Yıldız Tilbe...
◊ En ‘adama helal be’ dedirteni Şahan Gökbakar...
◊ En kendi fotoğrafının altına yorum yapanı Seren Serengil...

İşte bu haberdir

Hep diyorduk, “Merve Boluğur maskesiz gezdiği zaman haber değildir, ne zaman ki maske takar, işte o zaman haber olur” diye.
Görüntüyü seyrettim. Merve Boluğur simsiyah maskesiyle Nişantaşı sokaklarında yürüyordu.
Bu köşeden Merve’yi alkışlayacağım hiç gelmezdi aklıma.
Demek ki neymiş, ‘Merve’ler de söz dinlermiş...

Çocuksuz mekan tartışması

Sosyal medyada, “Çocuk kabul etmeyen restoran olur mu?” diye bir tartışma başladı.
Tepki gösteren de var, “Doğru karar” diyen de... Çocuk almayan işletme sayısı çok fazla, evet.
Peki olmalı mı? Ona da evet!
◊ Mekanda yüksek ses müzik çalıyordur...
◊ Tütün ürünleri içiliyordur...
◊ Çocukların koşturacağı alanlar tehlike oluşturuyordur...
◊ Alkollü bir mekandır ve çocukların alkole erişimi olması istenmiyordur...
Bunun gibi bir sürü madde sayabiliriz mekanların çocuk almamasına neden olarak. O yüzden hiç ses etmeyin.
Bazı mekanların “Konsept gereği çocuk kabul etmiyoruz” demesi kadar doğal bir şey yoktur.