Sana hiç üzülmüyorum Fırat!

Defterin sayfaları kabarıkmış. Eğer yazma fırsatı olsa kimler neler yazarmış.

Haberin Devamı

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu varmış.
Fırat Tanış’ın eski sevgilisine uyguladığı şiddet, taciz, ısrarlı takip haberlerinden sonra Gonca Vuslateri bir açıklama yaptı.
“Defterin sayfalarını aralardım da gebelikte kendimi geremem. Kendisi yüzünden terapist kapılarında uyuyan kadın meslektaşları umarım huzur bulmuştur” dedi.
Vay vay vay!
Bakın bu böyle boş bir iddia değil. Lütfen susan yaksın gemileri. Çıksın konuşsun.
Konuşsun ki böyle tiplerin foyası ortaya çıksın...
Ne demek yahu terapist kapısında yatmak.
Kim bilir kimlere karşı kullandı o ‘olmayan’ gücünü Fırat Tanış.
Kim bilir kimlere zulmetti?
Kimlere ‘istediğimi yapmazsan seni piyasadan silerim’ gibi laflar etti.
Ama çok belliydi.
Tavırları, sözleri, metrelerce uzaktan bu adamda bir iş var dedirtiyordu.
Üzgünüm Fırat Tanış...
Sen artık adı şiddetle anılanlar arasına girdin.
Ve hissediyorum bu dalga dalga büyüyecek ve her şey ortaya çıkacak.
Bu saatten sonra kimse senin oyunculuğunu alkışlamayacak.
Çok üzgünüm.
Bir dakika yahu.
Niye üzgün olayım...
Hiç değilim!

Haberin Devamı

Şaşırma duygumuzu geri kazanalım

Havalimanından bir fotoğraf karesi gördüm. Tek bir simit 310 lira meyve suyu ise 190 liraymış.
Sonra başka bir haberde yeşil eriğin kilosunun 3500 lira olduğunu okudum...
Burada neye üzülelim biliyor musunuz?
Şaşırmamaya!
Biz ne ara bunlara şaşıramaz hale geldik?
Ne ara bu duyguyu kaybettik?
Kendi adıma konuşayım, ben şaşırmadım.
Hatta dedim ki içecek neden bu kadar ucuz?
Bizler derhal şaşırmamaya şaşırmayı öğrenmeliyiz. Aksi yokuş aşağı bir yol çünkü.
Mantıklı kafayla düşününce kimse bir simide 310 lira vermez.
Kimse uyduruk bir meyve suyuna 190 lira da vermez.
Hiçbir akıllı birey eriğin kilosuna 3500 lira da vermez.
Vermemeli.
Bunu bana kimse ‘ama havalimanında kiralar 5 kat daha pahalı’ diye de açıklamasın!
Kimse “Eriğin daha mevsimi gelmedi o yüzden pahalı” demesin!
İzahı yoktur çünkü kardeşim!

Takip etmeyene gönül koymak

Takip ediyorsunuz tamam.
Beğeni gönderiyorsunuz şahane.
Yorum yapıyorsunuz harika.
Arada mesaj atıp yorumlar yapıyorsunuz nefis.
E iyi de bir süre sonra geri takip etmeyince neden takipten çıkıyorsunuz?
Neden gönül koyuyorsunuz?
İnsanlar sizi takip etmek zorunda mı?
Konuşmadan bile trip atıp, gönül koyabiliyoruz günümüzde. Bu da o yolların en başında geliyor.
Çat diye çıkıyor takipten, kendince kızıyor, kırılıyor.
Vallahi boş işler bunlar.
Siz edin takip insanları da sizi geri takip etmek zorunda kılmayın yahu.

Haberin Devamı

Cehalet büyük lüks

Düşünsenize...
◊ Her şeyi biliyorsunuz...
◊ Her konu hakkında fikriniz var...
◊ Asla ben bilmem demiyorsunuz...
◊ Mutlaka kendinizi ortaya atıp 3-5 kelam ediyorsunuz...
◊ Hukuk mu mevzu bahis, siz masadasınız...
◊ Sağlık mı konu, siz hemen şunu bunu kullan diyorsunuz...
◊ Siyaset mi konuşulan, hemen saçma fikirlerinizi beyan ediyorsunuz
Gündemdeki konulara zıplayan, her konuya girmeye çalışan tipleri bir düşünün.
Ne kadar çoklar değil mi?
Cehalet büyük lüks!
Çok büyük lüks!

Yazarın Tüm Yazıları