Ne oluyor bu eskilere

Moralimiz bozulur, düzenimiz altüst olur falan.
Ama herkesin mi aynı anda olur?
Coşkun Sabah, Özdemir Erdoğan, Selçuk Ural, Mustafa Keser, Bülent Ersoy ve şimdi de Hakkı Bulut...
Yıllar sonra Tarkan’ın Sezen Aksu’ya, Sezen’in Yıldız Tilbe’ye, Yıldız’ın Hadise’ye, Aleyna Tilki’nin Edis’e salladığını düşünün.
Aynı şey...
Hakkı Bulut çıkmış “Arabeskin babası benim, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur benden daha aşağıdalar. Bana çok darbe vurdular” diyor.
Mümkün değil.
Bakın net bir şekilde, “mümkün değil”
Tamam sektörde adı var Hakkı Bulut’un ama bu “ad” Orhan ve Ferdi’nin yanına gelince “bir dakikaaaa” derler insana.
Zaten bu açıklamaları, anca durumun farkında olan, daha geride kaldığını iyi bilen biri yapar. Orhan Gencebay’dan, Ferdi Tayfur’dan, Sezen Aksu’dan böyle sözler duyamazsınız.
Yani Hakkı Bulut’un açıklamaları daha pazartesi gününden “haftanın en gereksiz çıkışı” oldu.

Taksi olayı

Geçenlerde bir rehber yazmıştım. “İstanbullunun taksilerden korunma rehberi”ydi adı. Geçenlerde bir rehber yazmıştım. “İstanbullunun taksilerden korunma rehberi”ydi adı. Orada son dönemin ulaşım teknolojilerinden örnekler verip, taksi çilesi yaşamak istemiyorsanız bu önerileri dikkata alın demiştim. Kendim de tecrübe ettim bazılarını ve şimdi pişmanım.İşte uygulama aracılığıyla saatlik araba kiralayabildiğimiz bazı şirketlerle ilgili tespitlerim...

Tiktak

Şirketin hemen her yerde arabası var. Dakikası 1.30 TL’den başlayan fiyatlarla bu araçları kiralayabiliyoruz. Fakat çok önemli bir sorun var: Hijyen.
Temizlikten tabii ki kullanıcılar sorumlu, şirket bir yere kadar müdahale edebiliyor ama buna bir çare bulunmalı. Taksi bulamadınız, toplu taşımaya binmek istemiyorsunuz ve saatlik araba kiraladınız. İçeri giriyorsunuz, kullanılmış maskeler, yarım içilmiş su şişeleri, yemek artıkları ne ararsanız var.

Zipcar

Aynı mantıkla çalışan bir uygulama daha. Eskiden kiraladığınız aracı sadece aldığınız noktaya bırakabiliyordunuz, şimdi istediğiniz yere bırakabilirsiniz.
Fakat aynı sorun Zipcar’da da var. Yahu sigara içilmiş, külleri koltuklarda, dışarıdan bakınca sağı solu kırılıp çizilmiş bir araba, şoför mahalline geçince size “offf” dedirtecek bir sürü sorun...

Yoyo

Şirket rakiplerine göre daha eski aslında. Hatta son dönemde yeni bir yapılanmaya girmişler.
Belki o yüzdendir bilmiyorum ama görüp de dokunamamak hissini yaratan bir firma Yoyo... Asla araba bulamıyorsunuz.
Kiralayayım diyorsunuz, “ilk kiralamanız şu saatten önce olmalıdır” diyor.
“Yakınımda araba var” diyorsunuz “En az 3 saat kiralayın yoksa olmazzzz” diyor. “Her şeye tamam” diyorsunuz, bu sefer de “Araç dezenfekte ediliyor” uyarısı karşınıza çıkıyor.
Yani orada bir ‘yoyo’ var aslında ama asla ulaşamıyorsunuz. Garip.

Harbiye, Tan’ın evi oldu

Tan Taşçı’nın ilk Harbiye konseri sonrası şaşırmıştım. Nasıl oluyor da dolduruyor Tan bu sahneyi, bu işin altında bir iş var demiştim. Utandım...
Önceki gün 8’inci konserini verdi Harbiye’de Tan...
Ve o konserde şöyle bir açıklama yaptı: “Ölecek miyim acaba? Her şey benim için o kadar güzel gidiyor ki.”
Ona öyle demeyelim Tan.
Biz ona “Başarı geç de olsa hak edeni buluyor” diyelim.

Huzurlu bir hafta sonu için

Yoğun bir kapanma dönemi sonrası herkes sokakta. Hafta sonları trafik neredeyse iptal. Mekanlarda ise yer bulmak çok zor.
Yolda yürüyüş yapayım desen araba gibi insanları yürüyerek sollamak zorunda kalıyorsun.
Bu durumdan kurtulmanın yolları var...
◊ Gittiğiniz mekandan saatler gece yarısını geçene kadar kalkmayın...
◊ Erken kalkmanız gerekiyorsa, uygulama üzerinden taksi çağırın. Ama “taksiniz geliyor” uyarısına sakın kanmayın. Çünkü ilk eşleştiğiniz taksi asla sizin olmayacak ve taksi şoförü mutlaka o çağrıyı iptal edecek. O yüzden kapı önüne taksi gelmeden hesabı istemeyin...
◊ Eğer ikinci bir mekana geçecekseniz iki mekan arasının yürüyüş mesafesi olmasına dikkat edin...
◊ “Hafta sonu sahilde yürüyüş yapmam lazım” diyenlerdenseniz, sabah 6-8 arası en uygun saat olacaktır...
◊ Yemeğe gitme cesaretini gösterdiyseniz arabasız gidin...
◊ Arabanızla çıktıysanız park için macera aramayın ve mekan valelerine teslim olun...

Gelen gideni...

Son günlerin paylaşılamayan erkeği Oğulcan Engin sayesinde yeni bir terim kazandı ilişki hayatımız. Kısa süreli bir ilişki yaşadığı Ala Tokel, Oğulcan’ın Miray Daner’le ilişkisini öğrenince “Gelen gideni görüntülü arattı” diye bir paylaşım yaptı.
Yani şair burada “Benden sonra ilişki yaşadığı kişiye bak, benim yanımdan geçemez” demek istiyor.
Çok iyi.
Son günlerin...
◊ En “kıskançlık” içeren..
◊ En “ego” barındıran...
◊ En “hazımsızlık” dolu
◊ Ve aynı zamanda da en kalıcı cümlesi oldu bu.