Ne diyorsun Deniz Akkaya

Sonra, yaşlı adamı döven bir şarkıcıya sahip çıktı.
Şimdi de SMA hastaları ile ilgili söylediği sözlerle herkesi kızdırdı.
Haydi neler oldu bir hatırlayalım;
Mustafa Sandal’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı paylaşımında “SMA hastası çocuklara elimizden geldiğince destek oluyoruz ama olamayınca da suçluluk duyuyoruz. Artık bu işin bir standardı olmalı” tarzında ufak bir isyanı oldu. Buraya kadar tamam.
Katılırsınız, katılmazsınız.
Ama bu yoruma Deniz Akkaya öyle bir cevap verdi ki...
Kısa süreli şaşkınlığın ardından ancak “PES” diyebildim.

Akkaya, Mustafa Sandal’ı kastederek;
“SMA hastalarından önce aylardır evde işsiz oturan müzisyenler var, onlara bir sahip çıksın.”
“Gerçekten dedi mi bunu” diye açtım dinledim.
“Yanlış mı anladım” dedim, tekrar dinledim.
“Acaba verilmek istenen mesaj başka mı” dedim başa sarmaktan yoruldum.
Mustafa Sandal’a cevap vereyim derken herkesin tepkisini çekti Akkaya.
Müzisyenler bile kızdı.
Çünkü bu ülkede söz konusu bir çocuğun sağlığı olunca, unutur herkes derdini tasasını.
Elinden geleni yapar o çocukları kurtarmak için.
Bir anne nasıl bu sözleri söyleyebilir benim aklım almıyor.
Hepimiz üzülüyoruz müzisyenlerin aylardır içinde bulunduğu duruma ama çocukların yaşam mücadelesi var ortada yahu, ailelerinin çaresizce bekleyişi var.
Bizim içimiz parçalanıyor ama senin derdin şu dönemde işsiz kalan müzisyenler demek...
Yani onların durumu SMA hastası çocuklardan öncelikli öyle mi?
Bak Deniz Akkaya;
◊ Sen artık ağzından bir cümle çıkmadan içinden sessizce 3 kere tekrarla.
◊ Kibrinden kurtulmaya çalış, biliyorum çok zor ama bir dene.
◊ Türlü saçmalıklarına gülüyorduk eskiden ama artık o eşiği de geçtin.
Yapma.
◊ Etrafında akıl hocalığını yapanların varsa çok acil uzaklaş o arkadaşlarından.
◊ Bu sözlerine “doğru dedin be Deniz” diye destek olanlar senin kuyunu kazmaya çalışanlardır bunu da unutma ve tez zamanda ‘iyi ol’ Deniz Akkaya...

Nerede bu masaj salonu!

Dilan Çıtak Tatlıses ile Levent Dörter Nişantaşı’nda bir masaj salonuna gitmiş.
Levent Bey’in canı yanmış olacak ki (eğer anlattıkları doğruysa onun canı yanmasın da kimin yansın) çok mutsuzdu.
Gittikleri masaj salonuna isyan edip;
“Masajın dakikası 70 TL’ydi ve kuyruk vardı” diye bir açıklama yapmış Levent Dörter.
Bir dakika arkadaşlar...
Ne oluyoruz ya?
Ben bir şeyi mi atladım?
Dakikası 70 TL’ye masaj mı olur?
10 dakika kalsan -ki yetmez- 700, 20 dakikası 1400 TL.
Ortalama bir masaj süresi 45 dakika, 1 saattir.
Yani 60 dakikalık bir masajın bedeli 4200 TL mi?
İki kişi 8400 TL mi?
Üstelik içeride kuyruk varmış. Millet dakikası 70 TL’lik masaj için sıra bekliyormuş.
O fiyata pandemi sonrası bir uçağa atlayıp Uzak Doğu seyahatine çıkılır. Masaj anavatanında yaptırılır, yemesiyle içmesiyle müthiş bir tatil yapılır.
Nişantaşı’ndaki lüks bir otelin masaj salonunda bir saatlik masajın ortalama 300-350 lira olduğunu biliyorum. Haydi diyelim 500 TL olsun.
Ama 1 saatlik masaja 4200 lira istendiğini ne duydum ne gördüm.

Ustasından el aldı

Pandemi döneminde dijital müzik platformları sanatçılar için bir bağış kampanyası açmıştı.
Aslında bir nefes oldu bu müzisyenler için.
Baksanıza toplanan bağışlarla yeni şarkılar çıkaranlar bile oldu.
İşte onlardan biri Selen Servi...
Mesleğe başladığı hocası Vedat Sakman’dan “Yakınlarıma Çok Yağmurlar Yağıyor” adlı şarkıyı aldı, stüdyoya girdi. Bilmiyordum ama böyle hızlı kayıtlara “hücum kayıt” deniyormuş. Servi ve arkasındaki şahane ekip “bir nefeste şarkıyı okuyup” sürdü piyasaya.
Vedat Sakman bir şarkıya dokunur da o şarkı içimizi titretmez mi...
Vedat Sakman birine elini uzatır da o kişi yaptığı şarkıyla alkışı hak etmez mi...