Muz ne alaka

Bahar ve Nihal Candan’ın annesi demiş ki, “Kızlarıma muz yemeyin pahalı diyerek yetiştirdim, öyle büyüttüm ben onları.”
Sonra da eklemiş:
“Geçtiğimiz aylarda evlenen kızım Nihal’in düğününde Kuran okuttuk.” Bir annenin içinin nasıl sıkıldığını tahmin edebiliyorum...
Ve şimdi o anne çaresizce ‘mesaj vermek’ istiyor.
O yüzden “Düğünde Kuran okuttuk” falan diyor.
Bir işe yaramaz, nafile çaba bunlar.
Peki ‘çocuklarımı muz yemeyin diyerek büyüttüm’ ne demek Allah aşkına? Kimden akıl fikir alıyorsa bıraksın hemen.
Çocuğuna muz yedirmeyince dolandırıcı olmasının ya da görgüsüz olmasının önüne mi geçiliyor? Geçilmiyormuş işte, gördük.

Büyük cümlelere gerek yok

Hiç şaşmıyor, insanlar büyük cümleler kuruyorsa o işin altından mutlaka bir şey çıkıyor.
Fatih Terim özelinde demiyorum ama kendisinin olduğu iddia edilen “Tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum” açıklamasını gördüm.
Hiç gerek yok böyle büyük laflara...
∆ En büyük savaş...
∆ Eşi benzeri görülmemiş mücadele...
∆ Uğradığım en büyük haksızlık...
∆ Dünyanın en büyük iftirası...
Bu cümleler insana ister istemez “Acaba?” dedirtir.
Bakın günlerdir Seçil Erzan mevzusunu konuşuyoruz. Ondan önce günler boyunca Dilan-Engin Polat olayını konuştuk.
Toplumun geneli zaten rahatsız bu haksız zenginleşme ve daha fazlasını isteme olaylarından.
O yüzden Fatih Terim’in de çıkıp ne var ne yok anlatması, varsa hatası “İnsanlık halidir” demesi gerekiyor.
Bilinenlerin yanında bir de konuşulanlar var ki...
Kamuoyuna yansıdığı anda işler daha da karışacak çünkü.
Bunun belki de şimdiden önüne geçmek gerekiyor.

Gidenler gelmeyecekler

Sosyal medya fenomeni Eylül Öztürk hakkında da bir soruşturma başlatıldı. İlk olarak da yurtdışı yasağı koyuldu Eylül’e...
O da “Yurtdışı yasağı getirmişler ama ben zaten yurtdışındayım, o nasıl olacak anlamadım” demiş.
Her ne kadar bu mesaj, “Geçmiş olsun kardeşim, kaçtım ben çoktan" gibi algılansa da o “İfade vermeye nasıl geleceğim?” demek istemiş olabilir.
Şimdi şöyle Eylül...
Eğer ifade vermek istiyorsan alırsın bilet, gelirsin...
Pasaport kontrolünden geçerken polisler bakar “Çıkış yasağı var, hakkında soruşturma da var” ibaresini görür.
Hemen alırlar seni bir sorgu odasına, ufak tefek sorular, işlemler sonrası ülkemize buyur ederler.
O yasak kalkana kadar çıkamazsın.
Yani yeter ki sen gelmek iste, gelirsin...
Ama çok net söylüyorum gelmeyeceksin...
Toptan hepsini suçlamayalım tabii ama bu paralarını, lüks yaşamlarını göze sokanlar maalesef alın terleriyle kazanmadılar servetlerini.
Birilerinin maşası oldular ya da kendileri maşa yaptılar birilerini.
Suçlular...
Ve bunu bildikleri için de kaçanlar bir daha dönmeyecekler Türkiye’ye...

ASTROLOG AÇIKLASIN

∆ Retrosuydu, dolunayıydı, Ay çarpışması, yıldız kesişmesiydi... Neden hep bizi vuruyor?
∆ Neden özellikle kadınlar üzerinde etki gösteriyor?
∆ Neden dönüp dolaşıp bizim hayatımızdaki insanların sinirini bozuyor?
Bir astrolog bana bu durumu açıklasın da artık bir rahatlayayım...

Tomris fonu

Ben çıksam desem ki, müthiş bir fon var...Ben çıksam desem ki, müthiş bir fon var...Bu fona müthiş sempatik kedim ‘Tomris’in adını koysam... “Paranızı Tomris fonuna yatırın, aylık yüzde 10-20 arası kazanç sağlayın” diye de anlatsam sağda solda... Seçil Erzan kadar olmasa da kanacak bir sürü kişi bulurum...Tamam, böyle işlerde kadınların ikna yetenekleri hep daha fazla oluyor kabul ediyorum. Bizim topluca zihniyetimizi değiştirmemiz şart yani...Bedava peynirin fare kapanında olduğunu anlamadan kadını, erkeği genci, yaşlısı herkes herkesi kandırabilecek durumda şu an.

Takipteyim

∆ Prof. Dr. Arif Verimli, Elçin Ateş Ersoy ile ‘Ne Yapmalı’ isimli bir programa başladı. Bulmuşken Arif Hoca gibi birini, açıyorum televizyonu ve seyrediyorum onları. Programda 3. sayfa haberleri ‘neden, ne için, ne yapmalı’ gibi sorularla psikiyatrik açıdan tartışılıyor. Çok bilgilendirici, izleyin derim...
∆ Son yaşanan
Dilan-Engin Polat olayında
çok iyi iş çıkardı Beyaz TV’deki “Söylemezsem Olmaz” ekibi. Magazinin biraz dışına çıkarak olanı biteni uzman isimlere yorumlattılar... Böyle olunca da dikkatleri üzerlerine çektiler. İşin peşini bırakmadan, hâlâ devam da ediyorlar.
E bravo...