Paylaş
Hatta sevgilisini alıp, Aslı’nın bulunduğu mekana gitmiş.
Bizim ilişkilerde böyle durumlarda biri mutlaka o mekanı terk eder...
Genellikle de erkekler yapar bunu.
Böyle omuz kabartarak mekana gelir, meydan okurcasına yeni sevgilisini koluna takar ama günün sonunda ‘eski sevgili’ ağır basar... Aynısı oldu yine. Çağrı ve sevgilisi mekanı terk etmek zorunda kaldı. Aslı Bekiroğlu da çıkıp, “Ben değil onlar terk etti mekanı. Onlara mutluluk diliyorum” dedi.
Bu cevaptan ve bu tavırdan sonra bu hikayenin kazananı Aslı olmuştur. İntikam hırsıyla, hızlıca hareket eden bu beyefendi kendi başlattığı oyunu kaybetmiştir.
Kısa süre içinde Aslı’ya geri dönme ve kendini affettirme çalışmalarına başlayacaktır.
Oysa bu tamamen bir ‘özen’ meselesiydi
Bergen” filminin galasında giydiği kıyafet eleştirilince Farah, “E hani herkesin kıyafetine kimse karışamıyordu” demiş.
E karışmasın, karışamaz tabii!
Ama o farklı bu farklı be Farah.
Bu mevzu açık giyinmek, kapalı giyinmek mevzusu değil.
Bu tamamen bir ‘özen’ meselesi.
Eminim seni eleştirenler “başka zaman ne istersen giy ama böyle bir filmin galasında bunu yapma” diye eleştirmişlerdir.
Bu eleştirinin altında diğerleri gibi bir art niyet aramaya gerek yok.
Gece hayatı ve Sosa
Jose Sosa’nın haline bakıp bir Fenerbahçe profili çıkarmak mümkün. Adam 2 yıl boyunca işi hariç her şeyle gündeme geldi.
Hiç yasak falan dinlemedi.
Ev partilerine katıldı, mekan açılışlarına gitti, evli olmasına rağmen ismi sürekli başkalarıyla anıldı.
Son olarak da katıldığı bir geceden elinde içki şişesiyle dışarı çıkarken görüntülendi Fenerbahçeli futbolcu.
Adamın hiç umurunda değil Fenerbahçe.
Futbolculuk falan zaten kapatmış o defteri.
Ve evet... Fenerbahçe Sosa diye bir oyuncusunu kaybetti belki ama İstanbul gece hayatı Sosa diye bir oyuncu kazandı.
Pandemiden bağımsız ‘canlı müzik’ yasağı zaten var
Artık mekanlarda daha rahat hareket edilebilecek.
En başta maske zorunluluğu kalktı çünkü.
‘HES’ koduyla falan uğraşmayacak insanlar.
Kafasında soru işareti olanlar bile gitmedikleri yerlere gitmeye başlayacak.
Ve bizler kısa süre sonra bambaşka bir ‘durumu’ konuşmayaya başlayacağız.
Müzik yasaklarını.
Pandemi yasaklarından bağımsız olarak 2 ay önce resmi gazetede bir yönetmelik yayımlandı.
O yönetmelikte açıkça belirtiliyor “Açık ve yarı açık eğlence yerlerinde gece 24.00 sonrası canlı müzik yapmak yasaktır” diye.
Yönetmelikte, ‘çok hassas mekan, az hassas mekan’ gibi ayrımlar falan var ama göreceksiniz, birçok işletme gece yarısından sonra müziğin sesini kısmak zorunda kalacak.
Bu da beraberinde yeni tartışmaları getirecek.
İlk sene bu kural sıkı bir denetimle uygulanır mı emin değilim ama zamanla canlı müzikte yeni bir döneme geçilecek.
‘Müzik yapmak istiyorsan mekanını kapatmalısın’ denecek işletme sahiplerine.
Üstelik yaz ve kış ayrımı yapılmadan istenecek bunlar.
Bekleyip görelim...
Yakında tartışmanın fitili ateşlenir...
Rus salatasını unuttunuz
◊ Rus orkestra şefini kovdunuz.
◊ Rusya futbol milli takımını tüm uluslararası maçlardan men ettiniz.
◊ Formula 1 Rusya Grandprix’ini iptal ettiniz.
◊ Putin’in judo sporundaki siyah kuşağını iptal ettiniz.
◊ Walt Disney filmlerinin Rusya’daki gösterimlerini durdurdunuz.
E iyi de!
Rus kedilerinden ne istediniz?
Uluslararası kedi federasyonu Rus kedilerine yaptırım kararı almış.
◊ Rusya’da yetiştirilen kediler Rusya dışındaki soy kütüklerine kaydedilemeyecekmiş.
◊ Rus kedileri fuarlardan ve yarışmalardan men edilmiş.
◊ Rus cinsi kediler artık bu camiada tanınmayacakmış falan...
Çok da umurundaydı ya kedilerin.
Peki sorarım size, daha ne kaldı?
Uluslararası Aşçılar Federasyonu bir karar alsın ve Rus salatasını da yasaklasın. Çünkü böylesine saçma kararlara böylesine saçma bir final yakışır.
Paylaş