Paylaş
Müzisyenlerin zor günler geçirdiğinin geç de olsa farkına varan, Candan Erçetin’in başkanı olduğu MSG (Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği), MÜYORBİR (Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) ve MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) müzisyenler için büyük bir destek kampanyası başlattı!
Büyük bir üzüntüyle, şaşkınlıkla ve “Pes artık!” diyerek tam olarak şunu yazıyorum: Müzisyenlerin üyesi olduğu hiçbir birlik kılını kıpırdatmıyor, olanı biteni görmezden gelmeye devam ediyorlar...
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müzisyenler için başlattığı kampanyaya meslek birlikleri dahil olmadı mı diyeceksiniz?
Oldular. Toplantılara katıldılar.
Bakanlığa üye listelerini verdiler.
Fikirlerini söylediler.
AMA...
İş hiç bu noktaya gelmeden “Hadi durumu iyi olan üyelerimiz, konser başına 80 bin, 100 bin lira alan sanatçılarımız havuza para atsın” deseydi, süreç biraz daha sancısız geçmez miydi?
İsyanım buna.
Kızgınlığım bir şey yapıyormuş gibi gözüküp aslında hiçbir şey yapmayanlara.
Müzisyenlerin meslek birliklerinin internet sitelerini karıştırdım...
Örneğin MESAM’ın açılış sayfasında ne yazıyor biliyor musunuz?
“Müzik için varız” yazıyor...
“Haklarınızı koruyoruz” yazıyor...
Ben sayfayı görünce bastım kahkahayı...
Candan Erçetin’in “Elbette” diye muhteşem bir şarkısı vardır.
O şarkıda “Elbette bugün ağlıyorsam yarın güleceğim” der Erçetin...
Anlaşılan o ki bu “Elbette” felsefesinden çıkamamış meslek birlikleri...
◊ Elbet güzel günler gelir diyorlar...
◊ Elbet bugün ağlayanlar gülecek diyorlar...
◊ Elbet şimdi bize kızanlar yarın alkışlayacak diyorlar...
◊ Evet! Güzel günler gelir...
◊ Evet! Belki bugün zor durumda olanlar yarın bir şekilde toplar kendilerini...
◊ Ama şu günlerde yapmadıklarınızı görenler sizi asla alkışlamayacak...
◊ Yahu müzisyenler ayaklanmışken bir meslek birliği de çıkıp bir açıklama yapmaz mı? Yapmadılar. Mahalle yanıyor, bunlar umursamıyor.
Çok ilginç...
Candan Erçetin’e öneriler
Madem maddi bir destek vermiyorsunuz, maneviyatınızı gösterin. Böyle zor zamanlarda ‘eli omuza koymak’ nasıl iyi gelir biliyor musunuz?
A pardon, bilmiyorsunuz...
Sosyal medyanızdan canlı yayınlar yaparak bu konuyu sürekli gündemde tutun. Ne harika olur farkında mısınız?
Ups, değilsiniz...
Bir albüm yapın mesela. Gelirini de dağıtın. Tek kuruş almayın. Tamam mısınız?
Hımm değilsiniz...
Peki üyeleriniz, meslektaşlarınız zor durumda anlıyor musunuz?
Tabii ki anlamıyorsunuz!
E o zaman o koltukta halen neden oturuyorsunuz?
“Neden Candan Erçetin?” diyenlere...
◊ Çünkü yapacak potansiyeli var.
◊ Geçtim potansiyeli, gücü var gücü.
◊ Önemli bir grubun başında.
◊ Seveni çok...
◊ Arkasından gelecek takipçisi çok.
İşte bu yüzden “Candan Erçetin” diyoruz...
Bir şeyler değişecekse Candan Erçetin önderliğinde değişir diye ona sesleniyoruz...
Müzik birliklerimizi ihraç ettiler
Dünya çapında içerik üreticilere hizmet veren ‘CISAC’ adında bir kuruluş var. Tam açılımı Uluslararası Meslek Birlikleri Konfederasyonu...
Geçen hafta aldıkları kararla MESAM ve MSG’yi geçici olarak üyelikten ihraç ettiler.
Dediler ki:
İki kuruluş, arasındaki sorunları düzeltsin, sonra bize gelsin.
Şaka değil, gerçekten bunu söylediler. Yani “Aranızdaki kavgalarınızdan biz bile bıktık. Önce gerçekten ‘birlik’ olun, sonra gelin birliğimize katılın” dediler.
Daha güzel anlatılamazdı
Hakan Altun, normalleşme kararlarının açıklanmasının ardından, eğlence ve müzik sektörünün beklentilerinin karşılanmamasına tepkisini udunun tellerini keserek gösterdi. Sosyal medyada paylaştığı videonun altına da “Bilmem anlatabildim mi?” diye yazdı.
◊ Videosunda konuşmadı ama çok şey anlattı.
◊ Şarkı söylemedi ama söylemiş kadar oldu.
◊ Slogan atmadı ama en baba slogandan daha etkili oldu.
Enstrüman, bir sanatçının hayatı demek.
Altun, udunun tellerini keserek mesaj veriyor. Ud ile ‘müzisyenler’ diyor, ‘ekmek’ diyor.
Makası göstererek yaşadıkları sürecin zorluğunu gözümüze sokuyor.
Ve telleri keserek “Tamam, artık bittik” diyor.
Birçok meslektaşı da Altun’un bu videosuna destek verdi.
Bir akım başlattı aslında Hakan Altun.
Gitarının, kemanının, bağlamasının tellerini kesip video paylaşıyor müzisyenler şimdi.
“Sesimizi duyun” diyorlar.
Hani sormuş ya Hakan Altun “Bilmem anlatabildim mi?” diye...
Anlattın Hakan,
hem de çok iyi anlattın.
Çok şey mi istiyorum
◊ Ben bıktım dijital ortamda müzik dinlemekten, canlı canlı dinlemek istiyorum müzisyenleri.
◊ Orkestranın girizgâhlarına hasret kaldım, dakikalarca çalsınlar istiyorum.
◊ Konser bitiminde kulise dönen sanatçı için ‘bir daha, bir daha’ diye tempo tutmak istiyorum.
◊ Ortalık alkıştan yıkılsın istiyorum.
Çok şey mi istiyorum?
Paylaş