Konser zorbaları

Sahne zorbalıkları yeniden hortladı. Gaziantep’te konser veren Simge’ye önce çiçek fırlatmışlar. Öyle çiçek vermekten falan bahsetmiyorum kızın suratına atmışlar koca buketi. Hemen ardında da telefon atmışlar.

Haberin Devamı

Simge kibarca cevap vermiş ve “Ön tarafa gelmeyeceğim. Beni yakından göremeyeceksiniz yaptığınızı ayıptır” demiş.

Ama laftan anlamaz ki böyle tipler. Aksine hoşlarına gider muhatap alındıkları için.

Onların amacı TikTok videosu çekmek çünkü. Arkadaşlarına hava atmak, “Bak ortalığı karıştırdım, beni konuşuyor herkes” demek.

Ben olsam bırakıp giderdim o sahneyi çünkü bazen bir kişi yakmalı herkesin başını.

Yoksa akıllanmaz bunlar.

Bu saatten sonra kimsenin kimseye konser adabı öğretecek hali de olmadığına göre “Haydi yallah” demek lazım bazen.

Günümüz ilişki tarzı

Genellemek olmaz ama yüzdeye vurursak böyle ilişkiler çok yaşanıyor. Mehmet Ali Erbil’in kız arkadaşı “Adam 65 yaşında. Herhalde 65 yaşında biriyle görüşecek halim yok. Onun güçlü olması, ünlü olması, parasının olması lazım. Yoksa ne işim olur” demiş...

Haberin Devamı

Bakın işte itiraf gibi itiraftır bu.

Helal olsun. Herkesin zihnindekini itiraf etmiş.

Bu şu demek oluyor ben size tercüme edeyim:

Ben bu adamı sevmiyorum.

Ben parasını seviyorum.

Tanınmışlığına, popülaritesine hayranım.

Tip falan zaten yok, sadece maddiyat gibi şeyler umrumda...

Bakın böyle tipler var etrafta.

İki canım diyorlar, üç cicim diyorlar, arada seviyorum lafını sıkıştırıyorlar, kandırıyorlar.

Asıl amaç her zaman maddiyat, asıl amaç her zaman sağda solda haber olma merakı.

Bu kadar basit.

Bunu itiraf ettikten sonra karşısındaki adam da durumu kabul ediyorsa diğer herkese susmak düşer.

Hay senin fabrikana

Bazılarımız cinnet halinin kurbanı olmaktan alıkoyamıyor kendini.

Türk Hava Yolları uçağına binen biri uçakta olay çıkarıp “Yanımda oturan 4 bin liraya bilet almış, ben 10 bin lira ödedim. Onunla yan yana oturmam” diye bağırıp çağırmış.

E be kardeşim sen nasıl bir ruh haline sahipsin?

Sen kimsin?

Kaldı ki nereden öğrendin onun bilet aldığı fiyatı, o da ayrı bir soru işareti.

Biri erken almıştır bileti ucuza gelmiştir sen geç almışsındır pahalıya gelmiştir.

Uçak değişmiştir, falan...

Kime ne, senin fabrikandan...

Holdingin mi var, bize ne!

THY’nin bu tip konulardaki hassasiyetini, Basın Müşaviri Yahya Üstün’ün hızlı müdahalelerini alkışlamak gerekiyor.

Haberin Devamı

Anında aksiyon alıp yolcuyu kara listeye alıyorlar.

Keşke bir süre hiçbir havayolu firmasıyla uçamasa da aklı başına gelse bu arkadaşın.

Ne sit alanı mı?

Soruları görüyorum, duyuyorum.
Ne nafile sorular bunlar.
Diyorsunuz ki, sit alanında villa olur mu?
Şahan Gökbakar için soruyorsunuz bu soruyu.
Malum Marmaris’teki villası sit alanında olduğu için yıkılması gerekiyormuş. Ben cevap vereyim size. Olur olur.
Söz konusu Şahan ise olur.
Adam boşuna mı o ciğerimizi yakan yangınlarda ortalığı ayağa kaldırdı, ağladı sızladı koşturdu etti.
Unutturacağını, kanunun kendisi için işlemeyeceğini sandı. E olmadı.
Şimdi de nafile serzenişlerle konunun üzerini kapatmaya çalışıyor.
Ah benim güzel ülkem.
Herkese eşit davranın diye bağıranların herkesten farklı bir muamele istediği dönemleri geride bıraksak keşke!
Haydi yık Şahan.
Yık da kanuna uygun bir yerde, güzel bir ev al ya da yap kendine.
Haydi yık orayı.

Haberin Devamı

Ayıp ediyorsunuz!

Milli atıcımız Yusuf Dikeç’e Bollywood’dan bir reklam teklifi geldiği haberi vardı Kelebek’te. Mehmet Üstündağ’ın haberiydi.

Dün internette gezerken bazı sitelerde de denk geldim habere.

Açık açık yazmam lazım ki belki yüzleri kızarır.

Haberler.com’da okuduğum o haberin altında Alper Kızıltepe diye bir ismin imzası vardı.

Şimdi biz buna habercilikte ‘ayıp’ diyoruz.

En hafif tabirle ayıp yoksa daha çok şey söyler, yazarım.

Başkasının haberinin altına kendi imzanı atamazsın.

Emeğe saygısızlıktır bu. Bu arada haberimiz çoğu yerde Mehmet›in imzasıyla girdi, onlara da teşekkür ederiz.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları