Kim haklı Uzi mi, ev sahibi mi...

O nasıl oluyorsa artık...

Ev sahibi de “utanır belki diye paylaşmak istedim” demiş.

Evin hali içler acısı.

Fakat Uzi’nin cevabı da düşündürücü.

Çünkü “Kiralarımı ödedim. Usulsüz kira artışı yaptı diye evden çıktım” demiş.

Ben burada kiracının yanında olacağım.

Adam, “ödedim dekontlarım var” diyor daha ne olsun.

Ayrıca ev sahibi kontrat devam ederken eve nasıl girebiliyor?

Hayır bir de “çilingirle eve girdik” diye kendisi açıklama yapmış.

Belli ki ev sahibi ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ atasözümüzü çok yanlış anlamış.

Bilindik bir ismin oturduğu daireden kaçması olacak şey mi Allah aşkına?

Ev sahibine şunları sormak istiyorum.

Eğer hepsine cevabı “hayır” ise ben de özür dileyeceğim.

∆ Uzi ünlü diye ilk başta evini güle oynaya vermedin mi?

∆ Uzi çok para kazanmaya başladı diye yasal oranın üzerinde zam yapmak istemedin mi?

∆ Yüzde 25 falan sana yakışmaz Uzi... Sen Türkiye’nin en çok dinlenen şarkıcısısın diye baskı yapmadın mı?

∆ Baktın olmuyor uçuk bir kira artışı yaparak kiracını ters köşeye düşürmedin mi?

Bazı ev sahiplerinin yatacak yerleri yok. Sizlerle nasıl başa çıkacağız bilmiyoruz...

Denenmişi deniyor muyuz? 

Hadise hakkında iddialar çıktı ortaya...

Eski eşiyle barıştı falan diye. O da konserinde demiş ki “biz de bir kitap tekrar okunmaz...”

Haydi buyurun tartışmaya...

Hadise’nin dediği gibi bir kitap tekrar okunmaz mı?

Yani biten ilişki tekrar başlayamaz mı?

Büyük konuşmaya hiç gerek yok böyle şeylerde...

Eğer kırıp dökmediysen, geri dönülmesi zor yaralar açmadıysan giderken ve tam yaşayamadıysan hikâyeni...

Bal gibi de barışıp, tekrar birlikte olabilirsin eski sevgilinle, hatta eşinle.

Hadise öyle ayrılmadı ama.

Kırıp dökerek gitti onlar.

O yüzden o, bir kitabı bir daha okumam, denenmişi denemem, aynı suda iki kere yıkanmam falan diyebilir rahatlıkla.

Ama bunu genellemeyelim lütfen.

Öyle derin mevzular ki bunlar, büyük konuştuğumuz yerlerden vuruluruz, ruhumuz bile duymaz.

Statü orada da mı önemli?

Sahibinden.com’daki garip ilanlara yıllardır alışkınız. Bazı ilanlar bana göre tamamen espri amaçlı falan çıkıyor hatta.

Ama bu gerçekti.

Tepkiler gelince sanırım kaldırıldı o ilan.

4 kişilik bir mezar yeri satıyor biri...

Zincirlikuyu’daki o mezarlığın fiyatı 7 buçuk milyon lira.

Ama işin ilginç kısmı o ilanın açıklaması.

“Hemen yeriniz ayırtın. Her canlı ölümü tadacaktır. Sabancı’ya komşu 4 kişilik mezar yeri” yazıyor o ilanda.

Hadi bu dünyada statü, oturduğun yer, bindiğin araba vesaire çok önemli tamam. Ama bu yarışı öbür dünyaya neden taşıyorsunuz kardeşim.

Hem 7 buçuk milyon lira nedir?

O nasıl yüksek bir fiyattır?

Yarını bekleyin

Bugün 19 Eylül.

Yarını bekleyin.

Çünkü yarın uyandığınızda cebiniz bir anda dolacak.

Elinizi nereye atsanız bereketli olacak.

Ülkedeki herkesin geliri artacak.

Mesela tost alır gibi Iphone alabilecek, marketten domates biber alışverişi yapar gibi teknoloji mağazalarına gidip sepeti doldurabileceksiniz.

Ödediğiniz hesaplar umurunuzda olmayacak, eşinize dostunuza tüm masaya yemekleri ısmarlamak için yarışacaksınız...

Astrolog Nuray Sayarı söylemiş...

Tabii ki bunları dememiş ama dediği şey bu kapıya çıkıyor.

Demiş ki...

“20 Eylül’den sonra Türkiye çok büyük bir zenginliğe girecek.”

Ne olacak gerçekten?

Bu açıklama olumlamada sınır tanımıyor çünkü...

Her kapıya çıkar.

Benim anlamadığım da şu oluyor böyle durumlarda...

Kimse neden çıkıp da ‘ee hani’ diye sormuyor...

“Dedin olmadı, beklentiye soktun”, “sonu hüsran oldu” demiyor...

İnanılırlığı neden azalacağına gün geçtikçe artıyor?

Bu kadar kolay mı diye soruyorum yani kısacası...

Ama görüyorum ki bu kadar kolay.

At ortaya iddiayı,  ver insanların ruhuna ümidi ya da tam aksi ümitsizliği...

Çekil köşene seyret.

Her şey unutulup gidiyor canım ülkemizde.

Ne tatlı haber

Milli voleybolcumuz Melissa Vargas her fırsatta “Ben Malatyalıyım” diyormuş.
Sonunda Malatya Belediyesi aldığı kararla Vargas’ı Malatyalı ilan etmiş. Yani söylenenlere göre hayallerinden birini gerçekleştirmiş Vargas.
Vay be. Sen kalk Küba’dan gel Malatya sevdasına kapıl ve belediye kararıyla Malatyalı ilan edil.
Vargas her şeyi hak ediyor o ayrı fakat ona bu sevdayı kim bulaştırdı? Kim Malatya’yı öğretti onu da bulup bir ödüllendirmek lazım...