‘Keşke oyuncu olmasaydı’ listesi

“Hande Erçel, Beren Saat, Pınar Deniz ve Can Yaman” demiş.
Olmamaları gereken mesleği söylemek kolay, zor olan ne olmaları gerektiğini söylemek...
Keşke onları da söyleseydi mesela.
Yok yok çekinmeyin ona da karar verin bence?
Aa lütfen söyleyin.
Biz çok gönül koyarız?
Güzel ülkemin insanları bazen çok neşe katıyor bana.
Neyse, başka bir zaman böyle açıklamaların neden ve hangi amaçla yapıldığını da bu köşeden konuşuruz.
Dönelim konumuza...
Oraya ‘Beren Saat’in adının girmesi bile listeyi manasızlaştırıyor, üzgünüm.
Bana göre Beren, oyuncu olmak için doğanlardan...
Pınar Deniz mesela...
Oynadığı rolün hakkını veren bir isim o da.
Ben mi yanlış yerden bakıyorum?
Neyi göremiyorum?
Halktan ben mi çok uzağım?
Yoksa bu eleştirileri yapanlar mı? Hiç bilemiyorum....

Formül ‘empati’

Beren Saat’in bir ödül töreninde Kenan Doğulu için söylediği sözleri hatırlıyorsunuz. Bu aşkın formülü nedir diye Kenan Doğulu’ya sormuşlar.
O da...
◊ “Aşk, sevgi ve empati” diye cevaplamış.
◊ Sallantıda olan ilişkilerini ne güzel yoluna koydu Beren ile Kenan çifti. Bravo...
Ama anahtar kelimeyi kaçırmayalım: Empati.
Günümüzde çok eksikliğini çekiyoruz ‘empati’nin...
Onun yerinde olsam ne yapardım?
Ne hissederdim aynısı bana yapılsa?
Yine benim dediğim oldu, aksi olsaydı ne olurdu?
İşte bu soruları sormuyoruz.
Koymuyoruz kendimizi karşımızdakinin yerine.
Bakın Beren ile Kenan’ın aşk formülünün içinde de varmış empati...
Yaparsınız siz de artık biraz...

En yüksekten başlayın

Bir formül de benden olsun o zaman. Bir ilişkiye ya da arkadaşlığa, fark etmez. Sıfır kredi ile başlamamak, yüksek kredi ile başlayıp yapılan her hata da aşağıya indirmek lazım...
Empati formülünü not alırken yüksek kredi formülünü de not edin mutlaka. Hem yüksekten başlarsak kendimize de kızmayız...
Ben bir şey katmadım ki aksine düşürdüm deriz.
AMA...
◊ Karşınızdakini etrafın sözüyle değil size davranışıyla...
◊ Eskiden ettiği üç beş cümleyle değil nezaketiyle...
◊ Yürümeyen ilişkileriyle değil size olan duygularıyla...
Değerlendirin.

Ne alaka?

Google arama trendlerinin ‘isimler’ listesinde en tepede ‘Icardi’nin çıkması.
‘Nerede’ başlığı altında ‘Faroe Adaları nerede’ sorusunun sorulması.
‘Nasıl’ kısmına ‘İncir nasıl oluşur’ yazılması.
‘Ben neden’ ile başlayan cümlelerin ilk sırasında ‘ben neden sevilmiyorum?’ olması.
Benim canımı çok sıktı.
Ne alaka?
Neden?
Biz nasıl bir ruh haline sahibiz?

Alırım kendimi Goblin Modu’na

Amerikalı sözlük yayıncısı Merriam Webster ‘gaslighting’i yılın kelimesi ilan etmişti.
Oxford sözlüğü ise yılın kelimesi olarak ‘Goblin Modu’nu seçti.
İkisi de çevremizde istemeyeceğimiz insan türlerini temsil eden kelimeler.
Goblin modu, tembel, derbeder ve kendini beğenmiş anlamına geliyor.
Bir seçim yapacak olsam Goblin modunu seçerdim.
Gaslighting tehlikeli.
Moral bozuyor, can acıtıyor gaslighter’lar...
Hiç değilse ‘Goblin Modu’na geçenlerin zararı kendilerine.
Bu saatten sonra çok canım sıkılırsa, alırım kendimi ‘goblin modu’na keserim etrafla ilişkiyi 3-5 gün...

Böyle böyle konuşulmayacak

Biliyorum kızacaksınız.
Kızmadan önce okuyun lütfen.
Tek sebebi var yazmamın.
Kendisinin de okuyup ‘haklısın aslında Orkun’ demesi.
Selen Görgüzel, “Âşık olup ayrılmak ve aşk acısı çekmek istiyorum. Bir tek böyle kilo verebilirim” demiş.
İstediği reaksiyonu alamadı bu kez.
“Ayı kanı denemek istiyorum, sünnet derisi enjekte ettiriyorum” sözleri daha çok konuşulmuştu.
Maalesef böyle böyle azalacak konuşulma oranı.
İnsanlar uyandı çünkü. ‘Amaan yine mi’ diye konuşuyorlar.
Hemen böyle açıklamalar yapmayı bırakıp icraat yapması lazım Selen’in.
Ayrıca o dalga geçtiği aşk acısı–kilo verme denklemi bir gün başına gelirse işte o zaman görürüm ben kendisini...
‘Nereden diledim böyle bir dilek’ diye dolaşır etrafta.