Paylaş
Kitlesini tutmayı başaranı seviyorum.
Kalitesinden zerre ödün vermeyene bayılıyorum.
Gözünü para bürümemiş olan zeki insanlara hayranım.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra asıl konumuza gelebiliriz...
Bu influencer’lık çok başka bir iş olmaya başladı.
Mesela...
* Influencer var...
* Öz influencer var...
* Hakiki öz influencer var...
* Öz mü öz influencer var...
* Dubai influencer’ı var...
Var da var yani.
Peki vatandaş hangisine inansın?
Hangisinin önerdiği, denediği ürünü satın alsın?
Hangisinin işaret ettiği mekana gitsin?
Baksanıza dünden beri bir Türk influencer’ın Dubai’ye gidip yaptığı ‘iğrenç’ şeyler konuşuluyor.
Şaşırmadım ama üzüldüm.
O yüzden bazı isimlerin, işini hakkını vererek yapan meslek gruplarını tümüyle lekelemesine izin vermemek lazım artık.
Herkes kendi influencer’ını seçsin ve köşesine çekilsin.
İşler her an daha da çirkinleşebilir.
Daha ne kadar çirkinleşecekse...
Gereksiz soru
Birine...
* Kilo mu verdin?
Ya da...
* Photoshop mu var?
Sorularını sorunca ne oluyor mesela, çok merak ediyorum.
Bu sorudan en çok Deniz Seki mustariptir eminim.
Ne zaman bir fotoğraf koysa altına hemen aynı sorular geliyor:
* Oo kilo mu verdiniz Deniz Hanım?
* Yoksa photoshop mu Deniz Hanım?
Son paylaştığı fotoğraflardan birinde yine aynısı oldu. Yorumların çoğu “kilo” ve “photoshop” üzerineydi.
Haydi tekrar hatırlıyoruz o zaman bizim ufak kardeşleri...
Neydi onlar...
* Bana ne!
* Sana ne!
* Kime ne!
Bu ne ‘pis’ bir evlilikmiş
Amber Heard mahkemeye delil olarak Johnny Depp’in uyurken çekilmiş fotoğraflarını sunmuş.
Uyurken diyorum, fakat onun iddiasına göre o fotoğrafta uyuşturucu nedeniyle kendinden geçmiş bir Johnny Depp var.
Devam eden dava boyunca tüm dünya, ikilinin evinden görüntüler de izledi, garip garip fotoğraflar da gördü, gizli mesajlaşmaları da okudu.
Herkes her şeyi biliyor artık.
Peki neden?
Niye bu arşivcilik?
Düşünsenize evlisiniz ve eşiniz fotoğraflarınızı çekip arşivliyor. Çünkü kafada “Yarın öbür gün ayrılırsam delil olarak sunarım” düşüncesi var.
İyi de böyle hayat mı geçer?
* Hani nerede güven?
* Nerede iyi günde kötü günde birlik olmak?
* Nerede yahu gözünü kapatıp kendini karşındakine bırakmak?
Böyle iş mi olur?
PR ekibini kovmuş Amber Heard ama yanlış yapmış. Kendini kovması, kendini bu davadan çekmesi gerekirdi.
Gün geçtikçe batıyor, her mahkeme günü kendi kariyerini biraz daha bitiriyor çünkü.
Hepimize yazılan bir şarkı
Günümüzde söz-müzik fabrikası gibi çalışan isimlerden biri de Sinan Akçıl. Kendi söylediği şarkıların yanında birçok isim onun şarkılarını seslendiriyor. En son “Aman” diye bir şarkı yazıp Yaşar İpek’e vermişti. Çok belli, bir ‘hüzün dönemi’ eseriydi o şarkı.
“Aman”dan 4-5 gün sonra bir başka şarkı daha yazmış. O da sanırım ‘iyileşmeye başlangıç’ dönemi şarkısı...
“Gece 04:00’te yazdım şarkıyı” dedi Sinan.
Adı “Yanımdadır”.
Şarkı önümüzdeki hafta çıkacak ama ben dinledim, klibini de izledim. Bazı dönemler insanlara “yazdırır” ya hani. Öyle bir dönemden geçiyor Sinan Akçıl.
“Yanımdadır” adını verdiği şarkı, herkesin hikayesi olmuş.
* Hani ‘o’ gider ama hep bize bir şeyler kalır.
* Artık ‘o’ yoktur ama akılda gülüşü, bakışı kalmıştır.
*Uyanırsınız, kokusu vardır...
Öyle bir şey işte...
Hüzünden kafamızı kaldıramayacağız diye düşünmeyin, nakarat kısmını duyunca “Amaaan kalk ayağa zıpla” diyorsunuz.
Hikayesi olan eserler arasında katılacak bir şarkı dinleyeceğiz yani.
Dalaman’a ‘rüzgâr’ geldi
Bayramlarda konsept hep aynıdır.
Misafirler kafa dağıtmaya gider, oteller ise konserlerle, partilerle onları eğlendirmek için elinden geleni yapar.
Ben Dalaman Hilton Sarıgerme’den bahsedeceğim.
Şevval Sam’lı, Jabbar’lı, DJ performanslarıyla dolu bir bayram yaşattılar misafirlerine.
Curcunadan uzak, doğa dostu konseptleriyle gidenlerden tam not aldılar.
Hatta başka bir özellikleriyle diğer otellerden kendilerini ayırdılar bu sene.
Otel artık tamamen sporcu dostu olmuş. Yapılan ölçümlerden sonra, gerekli tüm izinler alınmış ve su sporları için otel bölgesi uygun bulunmuş.
Şimdi Dünya Kitesurf Şampiyonası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyorlar.
Aslında Alaçatı’dan sonra Türkiye’nin en önemli sörf rotası olmaya adaylar.
Sörf, Muğla bölgesi için de önemli bir turizm kaynağı olacak, o yüzden yapılan bu yatırım önemli.
Sporcuların çok önemsediği yarışlardan biri olan ‘Ironman’ için şimdiden Dalaman’da kampa girenler var.
Yani siz sabah kahvaltıya giderken bisikletle yanınızdan geçen ve kilometrelerce yolu tamamlamış sporcuları, koşarak sörfe giden rüzgâr tutkunlarını, su sporları yapanları görebilirsiniz artık Dalaman’da...
Otel yetkilileri oluşacak rağbet için de pandemi döneminde önlem almaya başlamış ve ‘göl evleri’ adını verdikleri, havuza özel bağlantısı olan odalar yapmışlar.
Hem doğa hem spor tutkunlarına duyurulur.
Paylaş