Her olaya girmeye gerek yok!

Haklıdır haksızdır, girmeyeceğim o mevzulara.
Tabii ki etraftaki birçok örneğe göre biraz fazla abartılmış olabilir Altun’un paylaşımı. Fakat...
Bazıları var ki olur olmadık işlere burunlarını sokuyor. Olur olmadık paylaşımlar yapıyor.
Mağdur olmak istiyor sanki.
Sanki mağdur olsa ülkenin vazgeçilmezlerinden olacak sanıyor kendini.
Bazıları da akşamları kafaları çekip yapıyorlar paylaşımlarını, sabah olunca da “Ne oldu ki ya” diyorlar.
Zaten gündem yoğun, zaten bir sürü mevzu var konuşulan bir de kendilerini atıyorlar ortaya.
Hayır nefret de ediliyorlar böyle yaptıkça farkında değiller. Alın işte Sevda Türküsev...
O da ayrı mesele...
Her lafın içinde...
Her masada...
Her ortamda...
Suudi Arabistan’a falan laf söylemiş en son. Yine haklı haksız konusuna girmeyeceğim bakın! Ama bu kaçıncı? Kanaat önderi falan olmak istiyor.
Ben henüz “Helal kadın doğru söylüyor” diyen ne gördüm ne duydum.
Hemcinsleri falan “Aman uzak olsun bizden” diyor, o derece.
O yüzden böyle ani, sert çıkışlara gerek yok.
Herkes işini yapsa keşke. Neyse, iyi avukat diye biliyorum Altun’u.
O nedenle sadece kendi alanında iyi olmayı sürdürse...
Ne onun canı sıkılsa, ne ortam gerilse...

Önce işine saygı

Nev vardı eskiden.
Nasıl sakin şarkılar yapardı. O yaşlarda melankoliye alıştırmıştı bizleri resmen. Yaş almış o da... 50’yi devirmiş.
Ve sarhoş çıkmış sahneye. Şarkısına bile girememiş, o derece sarhoş. Sonra seyircilerle tartışmış. Onu dinlemeye gelenlerden biri “İn aşağıya abi” demiş...
Sahneye çıkarken alkol alınır alınmaz ahkam kesmelerine giremem. İsteyen de alır ayrıca. Kime ne!
Fakat bu kadar alkol alamazsın. Sarhoş olamazsın.
Kendini kaybetme şansın yoktur!
Aksi, seyirciye ve para kazandığın işine büyük saygısızlıktır.
Bu saatten sonra istediğin kadar özür dile.
Hiçbir değeri yok.
Bir süre bu görüntülerle hatırlanacaksın maalesef...
Yazık...

Sakın denemeyin!

Daha ne kadar ileri gidecekler merak ediyorum. Bu işin sonu nereye dayanacak korkarak bekliyorum.
Sosyal medyada bir şuursuz ‘mide ülserine’ iyi geldiğini iddia ederek canlı canlı balık yuttu.
İzlemeyeyim dedim ama maalesef maruz kaldım o görüntülere. Ciddi ciddi yutuyor balığı. Sonra da diyor ki: “Balık şu an midemde beni gıdıklıyor ve ülserime iyi geliyor.”
Bunu sakın denemeyin.
Böyle saçma sapan iddialara kulak asmayın.
Canlı balık öylece yutulmaz. Bu kardeşimizi de sosyal medya şarlatanlarının arasına koyalım bakalım...
Biraz dalga geçelim, sonra unuturuz zaten.

İş Jennifer’a kadar geldi

Bakın ne hale getirdiniz koskoca adamı.
Botoks dediniz, estetik dediniz, dolgu dediniz, sonuç ortada...
Vallahi yalan yok, bastım kahkahayı görünce haberi. Rafet El Roman demiş ki; “Jennifer Lopez’in dansı benim kadar konuşulmuyordur. Ben Türkiye’de Jennifer’dan daha çok konuşuluyorum.”
Rafet Bey alakası yok. Jennifer Lopez dünyanın her kıtasında sizden daha çok konuşuluyordur emin olun. Mesela bir o oynasın bir siz. Size tahammül süresi 10 saniyeyi geçmezken, onu seyretme keyfi saatler sürebilir. Ve muhtemelen Türkiye’de yaşayan herkes benimle bu konuda aynı fikirdedir.
Nokta.