Paylaş
Üstelik yazarsın bir senaryo ve izlettirirsin ilgiyle tüm ülkeye...
Entrika, ihanet, yıkılan bir yuva...
Pes dedirtecek hareketler, “Hadi canım oradan” naraları attıracak hamleler...
Ne ararsan var!
10 numara reyting getirecek iş.
Neyse...
Hadise bir açıklama yapıp “1.5 senedir taciz ediliyorum. Bel altı konuşma hakkını kendinde gören programların kontrol altına alınması gerekiyor. Özel hayatıma tecavüz ediyor bu insanlar. Şantaj ve tehdit” dedi.
Haklı tarafları var.
◊ Kimsenin çıkıp ekranda bel altı konuşmaya hakkı yok.
◊ Yapıyorlar mı? O zaman kontrol altına alınması şart.
◊ 1.5 sene mi bilemem ama bir süredir gördüklerime göre ekrandan gerçekten taciz ediliyor Hadise.
Ama gerek var mıydı böyle bir açıklama yapmaya, onu tartışmamız lazım.
Bence hakkında çıkan iddiaları duyup, mesajların ortaya çıkacağını tahmin edip, bir koruma kalkanı oluşturmak istedi kendine.
Ve çok klasik tabirler kullandı.
◊ “Bu mesajım tüm kadınlar için” dedi.
◊ “Kadına psikolojik şiddet” dedi.
◊ “Kadınlar yanımda olun” dedi.
◊ “Buna kimsenin hakkı yok” dedi.
Bakın tekrar söylüyorum...
Haklı yanları var Hadise’nin.
Zaman zaman çok acımasız eleştirilere maruz kaldı.
Ağzı olan konuştu resmen.
Benim bile durduğum yerden “Size neee!” diye bağırasım oldu çoğu sefer.
Ama ortaya çıkan iddialardan bir gün önce ve böyle büyük sözlerle açıklamalar yapılınca ne açıklamanın bir değeri kalıyor, ne olan bitenin ne de söylenen sözlerin.
Çok iyi yönetiyor süreci, çok iyi yönetiliyor Hadise derken bir anda değişti fikrim.
Şimdi diyorum ki...
Kötü yönetiliyor Hadise.
Artık menajeri mi düşünür, kendisi mi bilemem. Ama birilerinin şapkasını önüne koyması şart.
‘Bazı’ kadınlar vardır ki...
Kızmayın bana. Haksızsam tartışalım. Tamamen kendi gözlemlerimdir bu...
Çok değişti ortalık.
Eskiden erkeklerin durumunu konuşurduk.
Şimdi maalesef bazı kadınları konuşuyoruz.
Mesela bir davete katıldınız.
Yanınızda kız arkadaşınız var.
Etrafınızın size işi düşen, sizinle diyaloğa girmek isteyen, sizi “gözüne kestiren” kadınların dolması birkaç dakikayı alıyor.
Haydi diyelim siz vücut hareketlerinizle engellemeye çalıştınız o diyalogları...
Olmuyor kardeşim...
Kadınlar gözlerini öyle bir dikip size bakıyorlar ki, siz artık gözünüzü kaçırmaktan başka çare, hatta mekânı terk etmekten başka kurtuluş bulamıyorsunuz.
Kurtuldunuz mu?
Hayır...
Sonra diğer kozlarını kullanıyorlar. Instagram’dan sizi ekliyorlar ve birkaç saat bekliyorlar.
Baktılar geri dönüş yok (ki sanki görmek zorundayız), hemen geri çekiyorlar takip isteklerini.
Bu da bir çeşit kadının kadına düşmanlığı aslında.
Yapmayın etmeyin.
Rahat bırakın dışarı çıkan, tek amaçları eğlenmek, sosyalleşmek olan insanları.
‘O’ anda öyle durmak mühim meseledir
Çarşamba sabaha karşı Düzce’de meydana gelen 6 şiddetindeki deprem hepimizi kötü günlere götürdü, hepimizi endişelendirdi.
Çok can sıkıcı bir geceydi.
Depremin ilk saniyelerinde uyandığım için gözüm hemen açık olan televizyona gitti.
NTV açık kalmış.
Ekranda da gece bültenini sunan spiker Buse Yıldırım var.
Depreme yayında yakalandı Buse. Hiç abartmadı durumu...
Belki endişe etti ama belli etmedi...
Kelimelerini şaşırmadı.
Krizi çok iyi yönetti.
İstese öyle bir şovunu yapardı ki o anda...
Yapmadı.
Böyle anlarda ağızdan çıkan her kelime çok önemlidir.
Onlara da çok dikkat etti.
Helal olsun Buse’ye!
Paylaş