Paylaş
Olayımızın üç kahramanı var.
Üç başarılı kadın kahraman...
Işın Karaca, Tuğba Özerk ve Merve Boluğur...
Önce Işın Karaca çıktı ortaya ve albüm çıkaracak olan Merve Boluğur’a ‘ bir sen eksiktin güzel kız’ dedi. (Dikkatinizi çekerim buradaki ‘güzel kız’ tamamen dalga geçme anlamıyla kullanılıyor.)
Neyse, birkaç günlük sessizliğin ardından Merve Boluğur’un; “Işın’ın derdi benim zayıf olmam, o zayıf kadınlara her zaman düşmandır. Kilo vermek için kapı kapı dolaşıyordu” dediği iddia edildi.
İşte tam bu noktada Tuğba Özerk topa girdi ve “Işın Karaca’nın kilosunun değil sesinin altında ezilirsin güzel kız!” dedi.
(Bakın ‘güzel kız’ yine sahnede.)
Işın Karaca da Boluğur’un sözlerine fotoğraflı yanıt verdi:
“Kilolu halim de zayıf halim de benim. Kilo vermek için kapı kapı dolaştığım da doğrudur. 20 sene önce 110 kiloydum. Bu ne demek biliyor musun güzel kız! Şişmandım” dedi. (Güzel kız!)
Peki ne oldu da işler bu kadar kontrolden çıktı?
İşin ilginç tarafı, bu polemik hiç söylenmeyen sözler üzerinden yürüyor olabilir.
Çünkü Merve Boluğur’un o sözleri yakın çevresine söylediği iddia ediliyor.
Bir sosyal medya paylaşımı falan değil yani.
Ayrıca hangi ‘yakın çevre’ gitti de hemen bu sözleri Işın Karaca’ya yetiştirdi o da ayrı mesela.
Tüm bunlara rağmen Merve hiç bozmuyor istifini.
“Demedim” de demiyor, “dedim” de...
Susuyor.
Aslında bilerek yapıyor.
Sustukça karşısındakini delirten bir karakteri var Merve’nin.
Baksın yeter.
Saç baş yolduruyor...
Bu polemik elbet bir yerde biter.
Ama benim anlamadığım, iltifat olarak bildiğimiz “Güzel kız” ne ara bir ti’ye alma kelimesi oldu.
Artık birbirine laf sokanlar cümlelerini “güzel kız” diye mi bitirecekler?
Bakın, eğer kavga cümlelerimize girerse bu, eğer dilimize dolanırsa, artık sevmediğim birine ‘yürü git güzel kız!’ derken bulursam kendimi Işın, Tuğba, Merve üçlüsünü asla affetmem...
N’oldu Ozan bağırıp çağırıyordun?
Ünlü oyuncunun eski tavırlarını bilirsiniz. Magazincileri tersleyen, selamı sabahı esirgeyen, agresiflikte sınır tanımayan biriydi.
Bu yüzden eleştiriliyor ama o eleştirilere kulak asmadan aynen devam ediyordu tavırlarına. Kendi bileceği iş.
Biz sadece eleştirmekle kalırız!
Ama başından kötü bir olay geçti Ozan Güven’in...
İddiaya göre kız arkadaşı Deniz Bulutsuz’u darp etti.
Perşembe günü de ilk kez hakim karşısına çıktı iki eski sevgili.
Deniz Bulutsuz ‘darp edilirken kendimi savundum’ derken, Ozan Güven ‘vurmadım’ dedi.
Hiç yargı dağıtmaya kalkmayacağım, kararı mahkeme verecek.
Kim haklı kim haksız göreceğiz.
Burada önemli olan Ozan Güven’in değişen tavrı aslında.
Adliyeye gitmeden önce evinin önünde gazetecilerle konuştu.
Nasıl efendiydi.
Nasıl sakin. Nasıl sempatik.
Hani bilmesek inanacağız o derece...
Hatırlamasak eski hallerini, ne güzel konuşuyor insanlarla diyeceğiz.
Ama öyle değil işte.
Onca olan bitenden sonra değişti ünlü oyuncunun tavrı.
Tabii ki evinin önünde rahatsız edilmek istemez kimse.
Özel alanında sürekli kameraları görmek herkesi rahatsız eder.
Ama ‘ünlü olmanın’ bedeli diyorlar buna.
Maalesef böyle bu işler.
Düşünmek için çokça zaman bulan Ozan Güven bunu kabullenmeye karar vermiş belli ki...
Belli ki, günün sonunda magazine kendisinin bile ihtiyacı olduğunu anlamış.
Huzurlarınızda Deniz Çakır
Kıvırcık saç deyince;
“Rihanna der” dururdum.
“Shakira’ya da ne yakışıyor” deyip susardım.
“Alicia Keys hep saçlarını kıvır kıvır yapmalı” diye bıdı bıdı ederdim...
Ta ki Deniz Çakır’ı görene kadar.
Yeni projesi ile tekrar ‘oyuna girmeye hazırlanan’ Deniz Çakır gazetecilerin karşısına bambaşka bir tarzla çıktı.
Saçlarını kestirmiş,
yetmemiş kıvırcık yapmış.
O da yetmemiş sanki biraz da rengiyle oynamış.
Çok da iyi yapmış.
Başıma bir şey gelmeyecekse artık kıvırcık deyince aklıma ilk gelen isim Deniz Çakır olacak.
Üzgünüm Rihanna...
Affet Shakira...
Türk’ün, Türk’ten başka dostu yoktur Alicia...
Paylaş