Paylaş
Cem Yılmaz’ın son gösterisini de yayına girdiği gün seyrettim.
Esprilerin arasında bir nokta dikkatimi çekti...
“Bir dakika, ben bu sözleri hatırlıyorum” dedim.
Sosyal medyada zamanında viral olan aslan videosu vardı.
İddiaya göre o aslan, “Allah” diye kükrüyordu. Bir çoğumuz ‘Allah diyen aslan görenleri şaşkına çevirdi’ başlığını görüp tıklamışızdır.
İşte Cem Yılmaz son gösterisinde o olaydan bahsediyor ve “Allah diyen aslan için mucize diyorlar, yahu aslan yeteri kadar şaşırtıcı değil mi zaten” diye seyircisine soruyor.
Aynı espriyi 2 buçuk yıl önce Harbiye’de Doğu Demirkol’un yaptığı geldi aklıma.
Hatta öğrendim ki Doğu bu espriyi zaten 4-5 senedir sık sık yapıyormuş.
E bunun adı espri piştisi...
‘Amaaan olur canım öyle şey’cilik bir durum değil bu.
Çünkü Cem Yılmaz’ın kitlesi ondan tamamen özgün espriler bekliyor. Diğer komedyenlerin ondan esinlenmesini istiyor
Şimdi eğer Cem Yılmaz, Doğu’dan esinlendiyse, bu beni üzer.
Bu espriyi Doğu’dan duyup, sahnesinde “genç kardeşim Doğu da zamanında bunu anlatmıştı” diye cümleye girmiyorsa, bu beni düşündürür.
Espri mi kalmadı yahu...
Bir buçuk saatlik gösteride espri çakışması mı olurmuş...
Fakat Cem Yılmaz’ın zekasını küçümsemek bize düşmez...
Bana göre Cem Yılmaz başkasının esprisini araklamaz.
O kendi gözlemlerini, tecrübelerini alır, tartar ve bir şef edasıyla onu izlemeye gelenlere sunar.
Kaldı ki Cem gibi isimlerin gösterilerine sadece kahkaha odaklı bakmamak lazım.
İnce görmesini isteriz Cem Yılmaz’dan, düşündürmesini arzu ederiz, hatta zaman zaman kendisiyle dalga geçmesini isteriz ki bu, koca şov sırasında seyirciyi en çok tatmin eden kısmıdır.
Son gösterisinde dost sohbetlerine yeni malzemeler kazandırdı Yılmaz.
◊ Spor salonlarına gelenlerle ilgili analizi...
◊ Erkek arkadaşlarıyla teknede Tarkan dinlerken yanlarına yanaşan başka tekne sahipleriyle aralarında geçen diyalog...
◊ İstanbul’dan herhangi bir adaya gidenlerin ağızlarından çıkan ilk cümleler...
Çok doğru tespitleri var ünlü komedyenin.
O yüzden benim ağzımdan...
◊ Cem Yılmaz bitti
◊ Cem Yılmaz artık güldürmüyor
◊ Güldürürken düşündürmüyor, gibi kesin ifadeler duyamayacaksınız.
“Farklı muamele görmeyecek ve ilk uçakla evine dönecek”
Bu sözler Avustralya Başbakanı Scott Morrison tarafından dünyanın bir numaralı raketi olan Novak Djokovic’e söylendi.
17 Ocak’ta başlayacak olan Avustralya Açık turnuvasına katılmak için ülkeye gelen ünlü raket sorunsuz bir şekilde içeriye alınacağını sanıyordu fakat işler tam tersi yönde gelişti.
Aşı karşıtı Djokovic’in, Avustralya Açık yönetiminden aldığı ‘tıbbi muafiyet’ hakkı başbakan tarafından iptal edildi.
Sonuç olarak Djokovic 10 saate yakın bir süre havalimanında bekletildi.
Eğer Djokovic aşı olmamasına rağmen o turnuvaya alınsaydı, benim muafiyetim var diye ortalıkta elini kolunu sallayarak gezseydi bu yepyeni bir cahiliyet döneminin başlangıcı olurdu.
Emsal gösterirdi bu kararı aşı karşıtları.
◊ “Djokovic girdi, ben niye giremiyorum” diyenler çıkardı.
◊ “Ünlü olunca muaf tutuyorsunuz” ama derlerdi.
◊ “Tenisçi mi olmamız lazım aşı karşıtlığımızın kabul görmesi için” derlerdi.
Tenis severler Djokovic’siz bir turnuva izleyecekler ama günün sonunda çok da iyi oldu, çok da güzel oldu.
Paylaş