Paylaş
Sahnedeki isimler;
Metin Özülkü, Sibel Alaş ve Reyhan Karaca...
Tarih ise 27 Kasım Cuma...
Mecidiyeköy’deki Fairmont İstanbul otelinin içinde bulunan “Aila” adlı restorandan eğlence videoları geldi telefonuma.
Eğlenenleri otel müşterisi sandım ama değillerdi.
Üstelik fasıl ekibi çağırıp gönüllerince eğlenen o kişilerden bazıları sosyal medya hesaplarından canlı yayın yaptı.
Sonra bu ilanı gördüm...
Meğer “90’lar Dost Meclisi” denilen etkinlik her hafta yapılıyormuş.
Oteli arayıp cuma akşamı düzenlenecek geceye rezervasyon yapmak istediğimi söyledim.
“2 kişi için 1350 TL oda konaklama ve içkili fiks menü” fiyatı verdiler.
“Odada kalın veya kalmayın size bağlı” diye de eklediler.
Ama sosyal medyada yayınlanan bu eğlence görüntüleri sonrası, dün sabah erken saatlerde tekrar restoranı arayıp rezervasyonumla ilgili bilgi aldım.
Telefondaki kişi “Bu akşamı iptal etmeyi düşünüyoruz ama haftaya mutlaka yapacağız” dedi.
İptal oldu mu olmadı mı bilmiyorum.
Çok da önemi yok aslında.
Çünkü Kültür Bakanlığı’nın harekete geçip otel ile ilgili gerekli işlemleri yaptığını biliyorum.
Dün akşamın iptal edilme düşüncesinin de bu yüzden olduğunun farkındayım.
Otel ve restoranın bu sorumsuzluğuna ne desek az.
Ama Metin Özülkü, Sibel Alaş, Reyhan Karaca...
Sizler yıllardır bu sektördesiniz.
Sizler aklı başında sanatçılarsınız.
Bari siz alet olmayın bu oyuna.
İnanın değmez üç beş kuruşa...
Hı hı evet Öykü, öyle...
Öykü Çelik son dönemde katıldığı iki üç partiyle gündeme geldi ya, hemen bir YouTube kanalındaki programa katılıp ‘temize çıkarma’ operasyonu yaptırmış kendine.
Diyor ki Öykü;
“Çıkan haberler benim problemim değil, gündemin ihtiyacı vardı.”
Hı Hı evet Öykü, vardı.
Sonra diyor ki;
“İyi bir şeyse magazin olmaz kötünün magazini olur.”
Hı hı evet evet Öykü öyle...
Bir de diyor ki;
“Benim kötü bir şey yapmama ihtiyaçları var onların hayatlarına devam edebilmesi için.”
Tabii Öykü tabii, sen kötü bir şey yapmazsan aç kalır bizim magazin muhabiri arkadaşlarımız. Hatta bizler yazacak bir şey bulamayız, işi gücü bırakıp bir sahil kasabasına yerleşmek zorunda kalırız.
Son olarak bir de şunu diyor Öykü;
“Bizim parti öyle 150 kişilik falan değildi, sadece 50 kişiydik. Ayrıca Amerika’dan YouTuberlar, Dubai’den iş insanları falan vardı.”
Yaaaaa çok pardon Öykü, biz bunu nasıl atladık. Baştan bilseydik 50 kişi olduğunu, Amerika’dan, Dubai’den gelenler olduğunu hiç ses etmezdik...
Soruyu sorana da, cevabı veren Öykü’ye de şunu söylemek isterim; gündemde magazin eksikliği var diyorsunuz ama sizin olaylar magazin değil ki. Sizin olaylar 3’üncü sayfa haberi niteliğinde maalesef.
- Ne yani Esenyurt’ta düzenlenen 2020 Uganda Güzellik Yarışması’ndakiler ünlü müydü de haber oldular mesela.
- Ya da Ataşehir’de bir kahvede okey oynayanlar magazin figürleri miydi de sayfa sayfa haberleri çıktı.
Sen ne “Poker Face”mişsin Uğur
MasterChef’ten diskalifiye edilen Uğur Yılmaz Deniz’in skandalları bitmek bilmiyor.
Meğer Uğur’un çirkin tweetleri sadece başörtülü kadınlarla ilgili değilmiş.
Ali Koç’a, Aziz Yıldırım’a hakareti bir görev edinmiş kendisi.
Acun Ilıcalı hakkında saçma sapan paylaşımlar yapmış.
Doktorların uğradığı şiddeti savunmuş yahu.
Vay be Uğur kardeş, sen ne “Poker Face”mişsin, nasıl gizlemişsin gerçek yüzünü.
Maraba Televole
Sene 1995. Maradona Türkiye’de. Ama o zamanlar çok agresif. Yanına yaklaşanı tersliyor dünya yıldızı. Ama o dönemin ‘acar’ magazin muhabiri Evren Ersoy işin peşinde.
Kafaya koymuş Maradona’yı Türkçe konuşturacak.
Sabahın ilk ışıklarına kadar bırakmıyor Maradona’nın peşini.
Güneşin doğmasına dakikalar kala gidiyor yıldız ismin yanına ve “Türkçe bir şeyler söyler misiniz” diyor. Aklına da “merhaba Televole” geliyor.
Maradona da gayet neşeli bir şekilde uzatılan mikrofona yaklaşıyor ve slogan hale gelen o sözü söylüyor.
“Maraba Televole”
Teşekkürler Evren,
İyi ki koparmışsın tuttuğunu, iyi ki tarih boyunca biz Türklerin unutmayacağı böyle sempatik bir işe imza atmışsın.
Paylaş