Paylaş
Geçen sene yazmıştım sanırım Bodrum’da lüks bir villanın kirası 6 milyon lira civarıydı.
Bu sezon Bodrum Cennet Koyu’nda bir villanın aylık kirası 25 milyon lira olmuş.
Bu nasıl bir fiyat yahu?
Bu fiyata biliyorsunuz ki aidat, depozito, elektrik, su parası vesaire dahil değil.
Yediğin içtiğin falan da değil.
Hiçbir şey dahil değil.
Ben bir aylık villa kirasının 25 milyon lira olduğu Bodrum’da bu sene lahmacun, döner, dondurma, pizza fiyatlarını hayal dahi edemiyorum.
Onlar da çıkar ortaya birkaç hafta içinde.
İşte kadının kadına düşmanlığı
Pelin Karahan, “Eşime sosyal medyadan kadınlar çıplak fotoğraflar atıyorlar” demiş.
Şaşırmamak lazım ama şaşırıyoruz işte.
Neden şaşırmamak lazım biliyor musunuz?
Çünkü var böyle kötü ruhlu insanlar.
Amaç aslında o adama olan hayranlık değil amaç ünlü bir kadını yaralamak, canını sıkmak vesaire.
Ben eminim daha birçok ünlü ismin eşine benzer fotoğraflar, mesajlar geliyordur.
Altında müthiş psikolojik sorunlar yatıyor bu durumun.
Bunu yapanların acilen psikolojik tedaviye ihtiyacı var çok net.
Seçimin ünlüleri!
∆ Ankara Etimesgut’ta belediye başkanı seçilen Erdal Beşikçioğlu yani nam-ı diğer Behzat Ç’nin neler yapıp edeceğini merak ediyorum.
∆ Çeşme yıllardır belediye başkanı konusunda sıkıntı çeken bir yer.
Havasından mı suyundan mı bilemem ama oraya giden çalışmayı falan unutup keyfine bakıyor.
Bu sefer genç bir aday kazandı seçimi. Lal Denizli gençliğinin verdiği enerjiyle bakalım neler yapacak.
İzleyip göreceğiz.
∆ Çok sevdiği Datça’dan bağımsız aday olan Mesut Yar’ın sandıktan çıkamamasına az biraz canım sıkılmadı değil.
∆ Düzce’den adaylığını koyan şarkıcı Davut Güloğlu da seçilememiş.
Açıkçası hiç canım sıkılmadı bu duruma.
∆ Hakan Peker, Safranbolu Belediye Başkanı adayı olacağını açıkladığı zaman çok heyecanlı ve umutluydu.
“Kazanacağım” diyordu, olmadı.
Neyse artık diğer seçimlere kısmet.
Bence çok normal
Biz Türk milleti olarak sıra beklemeyi pek sevmiyoruz.
Oflayıp pufluyoruz en basit market sırasında bile.
Böyleyiz biz, buna yapacak bir şey yok.
Ben ilk bu absürtlüğü yıllar önce çıktığım bir Avrupa seyahatinde fark etmiştim.
Millet sakin sakin bekliyordu market kuyruğunda.
Kasiyerin ağır hareketlerine rağmen üstelik.
Neyse, sabırsız milletiz işte...
Mesela Zeynep Bastık da sevmiyormuş sıra beklemeyi.
Pazar günü oy verirken yoğun sırayı görüp asistanına bırakmış yerini ve çıkıp bir yerlere gitmiş.
Sıra gelince de, asistanı arayıp haber vermiş, gidip oyunu vermiş.
Eleştirildi, tepki topladı, hayranları bile “pes artık” demiş.
Açıklama yapmış Zeynep Bastık, “midem kötüydü” demiş.
Sıra beklemek zorunda mı?
Kaldı ki asistanından değil arkadaşından da rica edebilirdi aynı durumu mesela.
Normal böyle şeyler eleştirmeye gerek yok insanları.
Paylaş