Paylaş
İyi de bir isim.
Severim ben yeteneğini...
Geçen gün bir ödül töreninin sunuculuğunu üstlenen katılan Öz, “Beni tatmin eden bir iş gelmiyor. Ya şive komedisi ya bel altı komedi filmleri geliyor, komik bulmuyorum, artık küfre doyduk” dedi.
Yani bu demek oluyor ki, eski rollerini hiç özlemiyor Gürgen Öz. Çok zorda kalmadıkça o rollerde oynamak istemiyor.
Hatta inceden inceye son dönemde yapılan komedi işlerine de sataşıyor ve ‘bu işler böyle olmaz’ diyor.
Haklı mı haksız mı çok tartışmaya açık bir konu.
Ama zamanın ruhunun kucakladığı işlere karşı çıkmamak lazım. Onda küfür var, bunda şive var deyip yüz çevirmemek lazım.
Hatta çok da dert etmemek lazım. Gürgen Öz bugün dert etmeyi bıraksa, detaycılıktan biraz sıyrılsa yarın bir projede yer alır.
Hatta, para parayı çeker, işi işin varken bulursun gibi sözler var ya hani...
İşte o felsefe işler ve istediği projelerde ona gelmeye başlar.
Bize kimse 2022’yi böyle anlatmamıştı
Kimse anlatmayınca biz de böyle hazırlanmamıştık.
Biz derken tüm insanlıktan bahsediyorum.
Baksanıza şu hale, son 2-3 ayda kimler boşanmadı, kimler ayrılmadı ki...
Şöyle hızlıca sayarsak ilk akla gelenler...
◊ İbrahim ve Mihre Çelikkol çifti...
◊ Sinan Akçıl ve Burcu Kıratlı...
◊ Selen Görgüzel, Hamdi Alkan...
◊ Mahsun Kırmızıgül, Ece Binay...
Evli değillerdi ama en son Aslı Enver ve Önder Öztarhan çifti de ilişkilerini noktaladı.
Tüm bunlardan sonra ‘herhalde en tepelerdeyiz’ diye düşünüp dünyadaki boşanma istatistiklerine baktım.
Sonuca şaşırdım...
Değilmişiz tepelerde falan, hatta yakın bile değilmişiz.
Bizdeki boşanmalar falan çok normalmiş.
Listenin tepesinde Maldivler var.
Boşanma oranları 1000 nüfus başına 5.6
Bizde ise bu oran 2021’de 2.1’e çıkmış.
Türkiye’de 2021 senesinde evlenenlerin neredeyse yüzde 40’ı boşanmış.
Türkiye tablosu her sene yukarı doğru bir grafik çiziyor ama bizimle beraber tüm ülkeler aynı şekilde ilerliyor.
Muhakkak 2022’deki boşanmalarla ciddi bir artış olacak ama ne kadar boşanırsak boşanalım o listede tepelerde bir yerimiz olmayacak.
Çünkü dünyada pandemi sonrası yükselen trend maalesef ‘boşanmak’...
Vahim bir tablo var tüm dünyada.
Ah be pandemi, neler ettin insanlığa...
Nasıl altüst ettin her şeyi.
Ah be...
Ya neyi soracaklardı?
Küçük İbo vardı bir zamanlar.
Şimdi 38 yaşına gelmiş.
İnanamıyorum.
Birine ‘küçük’ dendi mi aklımda öylece kalıveriyor benim, asla büyümüyor yani.
O yüzden o 48 yaşında da olsa ‘Küçük İbo’ olarak kalacak hep.
Seneler önce televizyon programında Hülya Avşar’ın kucağına oturan Küçük İbo’ya hâlâ “Hülya Hanım’ın kucağına oturmak nasıldı” diye soruyorlarmış.
O da “benim için bir şerefti ve çok güzeldi” cevabını veriyorum demiş.
Yahu güzeldi, hoş bir anıydı demeni anlarım ama “benim için bir şerefti” ne demek yahu.
Bak şimdi zor ama küçük sıfatını unutturmak için şunları hızlıca yapman gerekebilir...
Hülya Avşar’ı unut...
İbrahim Tatlıses’in veliahdıyım açıklamalarını bir kenara bırak...
O dönemki rakibin Küçük Onur ile görüşüyorsan hemen bağları kopar...
Paylaş