Bu kadar da ucuz olmasın

Kebapların maliyetini gösteriyor...
Diyor ki, “Adana kebap 40 lira, tavuk şiş 12 lira, lahmacun 15 lira. Bana kimse anlatmasın, maliyetleri bellidir bunların...”
Fiyatların yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz.
Maliyeti, saçma sapan rakamlarla çarpıttıklarına eminiz.
Ama etin kilosu belliyken bir Adana’yı 40 liraya mâl edip, 50 liraya satamazsın.
Lahmacun 15 lira olmaz.
Siz 12 liraya mal edilen 20 liraya satılan bir tavuk şiş yer misiniz mesela?
Sormaz mısınız kaç gram et var bunların içinde diye?
İşin özeti fiyatlar pahalı olmamalı evet ama bu kadar ucuz da olmamalı!

Büyük lüks oldu tatil

Bodrum Otelciler Derneği Başkanı, “Bodrum’da 238 otel konkordato ilan etti. Orta gelir grubu artık tatile çıkmıyor” demiş.

Batıyoruz diyor yani.

Borçlarını yapılandırma yoluna girerek ayakta kalmaya çalışıyorlar.

Büyük lüks artık tatil...

Devir balıkçıya gidenlerin mehter marşıyla karşılandığı devir çünkü.

Eskiden hepsi birlikte yapılırdı şimdi ya restorana gidiliyor ya tatile...

Önceki yıllarda canlı müzik mekânları, kulüpler filan bir bir açılıp aynı hızla kapanırdı.

Şimdi onların yanına oteller de eklendi.

Biri çıkıp mümkün olduğunca az kâr edeceğiz ama yine de edeceğiz mantığıyla çalışma yöntemine geçmiyor.

Öyle yapsalar, komşularına uyup fiyatları artırmasalar hem ayakta kalacaklar hem de müşterilerini memnun edecekler ama hiç farkında değiller.

Şu ağustos sonu bir gelsin o zaman tüm hesapları yapacağız hep birlikte.

Nereler kapandı, nereler bir daha açılmamak üzere iflas etti, kim ne kadar zarar etti göreceğiz...

İliklerinize kadar konfor

Ben sıcak su sevenlerdenim... O yüzden Kıbrıs’ın yeri başkadır benim için. Ara ara giderim.

Bir süre önce Girne’deki Kaya Palazzo Otel’e gittim...

Başka bir deneyimdi yaşattıkları.

Hiç müşteri ayırmadan, isterseniz çok yakından isterseniz de biraz mesafeyle ilgileniyorlar sizinle...

O sıcakta güler yüzlü olmak kolay mı? Çalışanlar belli ki yaptıkları işten çok memnun.

Aşırı büyük otellerin çilesini bilirsiniz, görüp duymuşsunuzdur.

İçeride bir yerden bir yere gitmek hep dert olur.

Kaya Palazzo Girne’de büyüklük ile butiklik harmanlanmış.

Her yere kısa bir yürüyüşle ulaşıyorsunuz.

İçindeki işletmeleriyle, denizi, havuzuyla dört dörtlük yer vallahi.

Midyeye dikkat

Midye ile ilgili bir yazı yazayım diye düşünürken bir haber çıktı karşıma...

İngiltere’de midyeleri araştırmışlar ve kilogram başına 2 bin 740 cam parçacığı bulmuşlar.

Yani yüksek oranda fiberglass...

Tehlikenin üzerine bir tehlike daha eklendi artık...

Daha geçtiğimiz gün bir arkadaşım zehirlendi midyeden.

Öyle aşırı da yemedi aslında. 20 tane falan yedi.

20’ye az diyorum çünkü bir oturuşta 60-70 belki daha fazla yiyenler var...

Neyse, sonrası 3-4 gün süren bir çile. Bir daha midye yememeye tövbe etmeler falan.

Siz yaz aylarında midye yerken artık iki hatta üç kez düşünün.

Bu sıcakta sağlığınıza zarar verme ihtimali çok yüksek çünkü.

E hani repertuvar?

Mert Demir’e kafa yoruyorum ben bu aralar...
Adam güzel proje, yalan yok... Sahnede hiç dinlemedim o konuda da yalan yok...
Fakat gazino konseptli yerlerde sahneye çıkan Demir’in repertuvarıyla dört dörtlük bir sahne deneyimi yaşatamayacağını düşünüyorum..
Daha 3-5 şarkısı varken böyle yerlerde çıkıyorsa her yerde çalan, söylenen şarkıları da seslendiriyor demektir.
Oysa onca para veren insanlar sanatçıların kendi şarkılarını dinlemek ister. Hadi bilemedin çok iyi seslendirdiği birkaç cover şarkıyı da severler. Ama o kadar... O yüzden bu yazın rüzgarlarından biridir Mert Demir... Rüzgarların da geçip gitmek gibi bir özelliği vardır...

Döner gidiyor döner

Euro 2024 için gittiğim Berlin’de döner savaşlarının kızıştığını görmüş ve “Yakında Almanlar dönerimizi kendilerininmiş gibi pazarlamaya başlayabilirler” diye yazmıştım.
Bir fotoğraf gördüm, sanırım Amerika’dan geldi o fotoğraf...
Adamlar dükkanı açmış, adını da ‘Alman Dönercisi’ koymuş...
Hiçbir ibare yok Türklerle ilgili.
Soranlara da Alman döneri bu diyorlar...
Yunanlılar yaptı bunu ama biraz şeklini falan değiştirmişlerdi hiç değilse.
Bunlar birebir bizim dönerimizi sarıyorlar lavaşın, tombik pidenin arasına ve öylece veriyorlar müşteriye.
Acil bir eylem planıyla dönere sahip çıkmak gerekiyor.
Yoksa gitti gidiyor benden söylemesi.