Paylaş
Çok büyük bir acı yaşadı oyuncu Cihat Tamer. Oğlu Atilla Tamer’i kaybetti. Oğlunun cenaze törenindeyse bizler insanlığımızı bir kez daha kaybettik.
Zihni Göktay ile Cihat Tamer bir bankta yan yana otururken, yanlarına müzisyen Turhan Öge geldi. Zihni Göktay’a yaklaştı ve telefonunu çıkarıp acılı babayı da aldı kareye.
Attı elini Göktay’ın omzuna ve selfie’sini çekip ayrıldı oradan.
Nasıl saygısızsın sen!
Nasıl vicdansız!
Olacak şey mi bu?
Cenaze törenlerine ünlü görmek için gelenlerden, bu tip hareketleri yapanlardan zaten yaka silkmiş durumdayız. Bunu bir müzisyen yapınca iyice karamsarlığa kapılıyoruz. Demek ki acı umurunda değil bazılarının. Onlar için varsa yoksa ünlüyle bir kare fotoğraf çektirmek...
Bu müzisyen beyefendi bir süre sokağa çıkmasa, hiç konuşmasa çok iyi olacak.
Ha utanmasını falan beklemiyorum, çünkü böyle tiplerde utanma olmaz.
Bizler zaten onun adına ziyadesiyle utandık.
Sana ne yönetici!
Hiçbir site yönetimi, daire içindeki evcil hayvanlara karışmamalı.
Bakın Ankara’da bir site yöneticisi, daire sakinini şikâyet etmiş.
“Sitede evcil köpek istemiyoruz, köpek tahliye edilsin” demiş.
Sonra mahkeme aşaması falan.
Boşuna uğraşmayın bence. Evin içindeki hayvandan size ne?
Nasıl bir zararı olabilir size?
Ha siteye zarar verir, dışarıda sorun çıkarır, o zaman tamam, uyarırsın.
Ama kraldan çok kralcılık yapmaya kalkmayın site yöneticileri.
“Hayvanlarla ilgili yasa çıktı” diye saçma sapan eylemlere de gerek yok.
Öyle değil o yasa çünkü. Vallahi yorulduk cahil cühela ile uğraşmaktan...
Bıktık... Yıldık...
Galatasaray’ın elenmesi
Açıkçası beni hiç şaşırtmadı Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi.
Bekliyordum. Çok belliydi. Öyle futbolcuları var ki, son zamanlarda yeşil sahalardan çok gece kulüplerinde takılıyor.
Saçlarına başlarına dikkat ettikleri kadar futbollarına dikkat etmiyorlar.
Bu da normal olarak sahaya yansıyor ve böyle yenilgiler alıyorlar.
Bir takım düşünün, antrenöründen futbolcusuna kadar hepsi özel hayatıyla bir şekilde gündeme geliyor.
Hepsinin adı ünlü isimlerle anılıyor.
Etiler’deki meşhur gece kulübünden sık sık haberlerini okuyoruz Galatasaraylı futbolcuların.
- O mekân, bu mekân gezip sabahlara kadar eğlenirsen...
- Alkolü fazla kaçırırsan...
- Oyuncu, manken peşinde koşarsan...
Değil Young Boys, Old Boys bile seni yıkar geçer.
Olan da seni destekleyen, tribünlerde sesini kısan taraftara olur.
‘Hayat’ onu kurtardı
Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan iki büyük rakip. Geçen seneki atışmalarını da hatırlarsınız. Birbirlerine ağır sözlerle yüklenmeye başlamışlardı en son.
Bana göre savaşmaları gereken alan beyazperde!
Demirkubuz o alanda Ceylan karşısındaki eksilerinden birini artıya çevirdi.
Zeki Demirkubuz’un “Hayat” filmi Türkiye’nin Oscar adayı seçildi.
Bu hem Demirkubuz için bir ilk, hem de daha önce 6 kez filmi Türkiye’nin Oscar adayı olarak seçilen Ceylan karşısında bir zafer.
Aslında buna “aday adaylığı” da diyebiliriz, çünkü Oscar komitesi filmlere bakacak ve onların arasından uygun gördüklerini aday olarak belirleyecek.
Olur da “Hayat” ana adaylar arasına girerse, işte o zaman Ceylan karşısında bir zafer daha kazanmış olacak Demirkubuz.
Oh ne âlâ memleket!
Önce suçla...
“Çocuğumu kaçırdılar” de...
“Zorla yanlarında tutuyorlar” de...
“Bana zulmediyorlar” diye açıklamalar yap...
Avukatı devreye sok, polise şikâyet et, basın toplantısı düzenle.
Sonra da “Karşılıklı özürler dilendi, sorun yok” diye geri vites yap!
Kusura bakmayın da olmaz.
Deniz Uğur, Reha Muhtar’ın geçirdiği kaza sonrasında aynen bunları yaptı. Nilüfer’i ve kızını suçladı.
“Çocuğumu alıkoyuyorlar, yardım edin” dedi.
1-2 gün sonra tüm tuşlara aynı anda basıp “Bizler sorunlarımızı çözdük, karşılıklı özür diledik” falan dedi.
Ne güzel memleket yahu!
Bu olayın itibar kaybedeni, eline savaş baltalarını alıp en önde koşan Deniz Uğur olmuştur, net.
Bu saatten sonra zaman alır kaybettiği itibarını kazanması.
Paylaş