Benim de güvenim sıfır!

Sonra da “Benim müzik listelerine güvenim kalmadı” diye eklemiş.
Ben öyle sesler tanıyorum ki, işinde saygı görmeyi hak eden öyle isimler biliyorum ki...
Maalesef pes ediyor çoğu ya da pes etmek zorunda bırakılıyorlar.
Önceden “İyi şarkı yolunu buluyor” diyordum, şimdi onu da diyemiyorum. Bir standart kalmadı ki! Kime göre “iyi şarkı” mesela?
Artık iyi şarkının yanında iyi reklam, iyi dostlar, sinirlenmeyecek sağlam bir bünye, çirkinlikleri görüp aldırış etmeyecek kapı gibi yürek falan lazım.
O listelere de çok güvenmeyin, haklı Simge.

Büyük paralarla zorla sevdirilen şarkılar var etrafta...
Fakat bir konuda haksız Simge. O röportajında “Radyolar çalsın bana yeter” demiş.
Radyolar mühim tabii ki, fakat onun da suyunu çıkaran bazı radyocular yok mu?
◊ Sevmedikleri isimleri çalmıyorlar...
◊ Doğum günlerini kutlamıyorsa kara listeye alıyorlar...
◊ Hediye göndermiyorsa “Haftanın listesine sokmam” diyorlar...
Yani orada da haksızlıklar dönüp duruyor.
Hak edeni alkışlamak, iyiyi bulup çıkarmak, doğruyu yanlıştan ayırt etmek tamamen bize kalıyor.
Önümüze konulanlara bakarsak büyük yanılırız.

Tutuldum

Arşipel’e;
Günü batırmak için Rumeli Hisarı’ndaki Arşipel Balıkçısı’na gidiyorum. Adamlar daha kapılarını açalı 3 hafta oldu, dün bir hesapladım beş kez gitmişim. “Bu kadarı çok fazla Orkun” dedim kendime.

Sibel Can’a;
Sibel Can’ın “Ah Be Yarim” şarkısı... Evde otururken başa sarıp sarıp dinliyorum. Geçen gün asansörden inerken bile hoparlörden açıp dinlediğimi fark edince, “Pes” dedim “Orkun, bırak bu şarkının yakasını”!

‘Teras’a;
Oturduğum sitenin bir terası var. Nasıl güzel, nasıl büyük... İşin iyi tarafı kimse çıkmıyor o terasa. Neredeyse haftanın her gecesi oraya çıktığımı anladım. Utanmasam uyuyacağım orada o derece. “Evine in Orkun” diye uyardım kendimi.

Nişantaşı sokaklarına;
Resmen sokaklarını arşınladığımı fark ettim. İyi yanı en az 15 bin adım attırıyor bana her gün. Ama elim cebimde gezerken o sokaklarda, “Dur” dedim, “Orkun otur bir yere”...

Deniz Taksi’ye;
Büyükşehir Belediyesi deniz taksileri hizmete soktu. Bir kere deneyip tutuldum ona da. “Zaten trafik vardır” deyip deniz taksiyle gidip geliyorum her yere. “Deniz tutar seni Orkun” diye telkinde bulundum kendime.