Bana ne oğlummmm

Amcamız da “Bana ne oğlum! Ben hayatımı yaşıyorum. Osmangazi Köprüsü’nden vın diye geçiyorum” diyordu.
Sonra yanına gelen gençler “Abi ben 15 yaşındayım” deyince bizim amca yine “Bana ne oğlummm, siz düşünün” diyordu.
Sıla konserinde oyuncu Gülçin Santırcıoğlu’nun röportajını izlerken o amca geldi aklıma.
Gülçin Hanım’a önce dizideki Seyran karakterinin durumunu soruyorlar.
O da “Bana ne abi Seyran’dan” diyor.
Sonra da “Dizi bitecek mi bu sezon” sorusu geliyor.
Cevap ise yine “Bana ne abiiii” oluyor.
Hahahahaha...
Yahu çok yaşayın Gülçin Hanım! Fakat eşinizi dostunuzu iyi seçin.
Kadın belli ki iyi içmiş.
Arkadaşları konuşmasına engel olacağı yerde sırıtıp seyrediyorlar tüm röportajı.
Biri de muhabirlere rica edip “Sonra konuşun” demiyor.
Bakmayın gülüp eğlendiğimize, o video hafta sonu herkesin mesaj kutusunda dolaştı durdu.
İnsanlık halidir, her şey olur ama tüm bunların sebebi oradaki umursamaz arkadaşlarıdır.
Çok net.

Contemporary güzelleri

Millet sanatla ilgili etkinlikleri iple çeker başka yerde.
Hangi eserleri göreceğini günler öncesinden araştırır, bekler.
Kataloglara bakar öncesinden, heyecanlanır.
Contemporary İstanbul da onlardan biri.
Öyle olması gerekir yani.
Bu sene 19’uncusu yapıldı.
Dünyanın farklı yerlerinden galerilerin, sanatçıların, koleksiyonerlerin, küratörlerin bir araya geldiği bir platform Contemporary.
Ama biz yine sosyal medya için oraya gidenleri gördük.
Sanatla hiç ilgisi yok, bir yerden başlamak da iyidir, fakat amacı başlamak da değil...
Amacı en şık elbiselerini giyip, çantasını takıp, ne olduğunu bilmediği eserlerin önünde sayısız fotoğraf çektirip sosyal medyasına yüklemek.
Neyse olsun onlar sayesinde bize de eğlence çıkıyor, biraz gülüp eğleniyoruz.
Allah sizlerden razı olsun...

Bu fiyata sergi olur mu?

Contemporary bitti ama tartışmaları bitmedi. Özellikle bu sene yüksek fiyatlarıyla konuşuluyor sergi.
Normal bilet fiyatları 1280 lira, öğrencilere ise 850 liraydı bu yıl.
Bazı isimlerin tepkilerini gördüm:
“Bu fiyata sanat mı olur. Demek sanatınız sadece zenginler için.”
“Hiçbir ülkede böyle bir fiyatlandırma yok” diyenlerin sayısı hiç az değildi.
Haklılar, yüksek...
Kiralardı, oydu buydu şuydu beni hiç ilgilendirmez kardeşim.
Sanat mı söz konusu?
Erişilmesi kolay olması gerekmiyor mu?
Özellikle gençlere sevdirilmesi, onların akın akın gelmesini sağlamak gerekmiyor mu?
Sen böyle bir fiyatlandırma yaparsan kusura bakma o çocuk “Amaaaan ne gideceğim” der ve geçer gider.

Lafa bak! Sen de bedava oyna

Berna Laçin demiş ki; “29 Ekim için para isteyen sanatçıları çıkarmayın ey belediyeler.”
Sonra da eklemiş:
“Bayramda sahneye çıkmak ticari bir mesele olmamalı.”
Yahu olur mu öyle şey?
Bu sanatçının arkasında çalan ekibi yok mu?
Ayrıca neden para almasın ki?
İşini yapıyor yahu o
sanatçı da...
Gerektiği zaman, gerektiği yerde para almadan işini yapmasını da bilen birçok sanatçı var, merak etmeyin.
Ama böyle önemli günler hem onlar hem de ekipleri için para kazanacakları dönemler.
O yüzden yok bedava çıksın, yok vatan millet sevdasını unutmasın, yok şöyle böyle...
Geçiniz bunları...