Paylaş
Mevsiminde ‘kalkan balığıyla’ meşhurdur.
Ünlü isimlerin uğrak yeri, iş toplantılarının bir numaralı adreslerindendir.
Hiç de ucuz bir yer değildir. Aksine fazla pahalıdır.
İstanbullular karla mücadele ederken, birçok kişi yolda mahsur kalmışken, arabasını bırakıp evine yürüyerek gidenler varken, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Balıkçı Kahraman ziyareti eleştiriliyor.
İmamoğlu, “kar şiddetini artırınca kalkıp AKOM’a gittim. 1 saatlik yemek molası vermiştim”, karşı taraf da “E kar yağacağını günler öncesinden söylüyorlardı” diyor.
İmamoğlu, “E ama misafirim vardı”, karşı taraf da “E ama İstanbul halkı” diyor.
İmamoğlu, “Kalkan balığı da mı yemeyelim”, karşı taraf da “Tuzlama çalışmaları, kar küreme araçları” diye soruyor.
Bir şey diyeyim mi...
Karşı taraf yerden göğe kadar haklı.
AKOM ile Balıkçı Kahraman arasında 20-25 kilometre var.
Yani karda kışta hemen aşılacak bir mesafe değil.
Ani bir durumda kriz merkezine dakikalar içinde yetişilecek bir mesafe hiç değil. Ayrıca ‘Kahraman’ tam bir keyif yeri.
Yani böyle bir günde misafir ağırlanacak, hızlıca yemek molası verilecek bir yer değil orası.
Biri gelse ve dese ki, ‘İstanbul’a son yılların en büyük karı yağacağı gün Belediye Başkanı Balıkçı Kahraman’a gidecek.’
‘Güzel fıkra’ der geçerdim. Şimdi ise ‘vay be! bu da mı oldu’ deyip susuyorum.
Ankara Büyükelçisi
İmamoğlu’nun o akşam balıkçıdaki misafiri İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott’tu.
Olaylar tam tersi gelişseydi.
Yani İmamoğlu Londra’da olsaydı, şehirde büyük bir
felaket beklenseydi
ve Dominick’in de son derece kritik bir görevi olsaydı.
Çok eminim...
◊ Dominick o yemeğe gelmezdi.
◊ ‘1 ay öncesinden rezervasyon yaptırdık ayıp olur’ diye düşünmezdi.
◊ ‘Önce işimi halledeyim, keyfimize sonra bakarız’ derdi.
Ve günün sonunda İmamoğlu Londra’da bir restoranda tek başına yemek yerdi.
Kar siparişinde 2 bin liralık alt limit
Salı öğle saatlerinde bir sipariş uygulamasına girdim.
Bazı restoranlar inisiyatif kullanmış ve paket servislerini açık tutmuş.
Tutmuşlar ama ‘madem bu havada paket servisi yapacağız, bunun ağır bir bedeli olmalı’ demişler ve fiyatlarını akıl almaz derecede yükseltmişler.
Mesela bir pizzacı minimum sipariş tutarını 300 TL olarak belirlemiş.
Bir kebapçı çıtayı çok yukarı taşımış, onun minimum sipariş tutarı 2 bin lira.
Yani canınız lahmacun mu istedi, 100-150 tane lahmacun söyleyeceksiniz ki anca getirsinler.
Bir ev yemeği restoranı ise 950 TL yazmış. Artık kaç çorba, kaç sulu yemek, kaç kuru fasulye siparişi vermeniz gerekir siz düşünün. Yani akıl alacak gibi değil. “Kar yağdı haydi cebimizi dolduralım”cılar bunlar.
Bunlar için kuryelerin hayatı, onların güvenliği falan da hiç önemli değil ha.
Varsa yoksa o anlık karları.
Kıvanç gibiler
Kimi, “Sıcacık evimden burnumu bile dışarıya çıkartmam” der, kimi, “Biraz mama aldırayım da sokaktaki hayvanları beslesinler” der!
Kimileri ise, “Balıkçı Kahraman’da şu yağan karın tadını çıkartmamız lazım” diye düşünür!
Kıvanç Tatlıtuğ gibiler ise...
Sıkı sıkı giyinip kuşanır, karla kaplı yolda ormana gider ve elleriyle sokak köpeklerini besler.
Eşi Başak Tatlıtuğ paylaştı görüntüleri.
Kıvanç Tatlıtuğ bir arkadaşıyla ormana gidip kilolarca mama bıraktı köpeklere.
O görüntüler...
◊ İçinizi ısıtmadıysa...
◊ ‘Sen ne güzel adamsın Kıvanç’ dedirtmediyse...
◊ ‘Ben de yapmalıyım’ düşüncesine kafanıza sokmadıysa...
◊ Hiç değilse bir tebessüm ettirmediyse...
Bir oturup kendinizle ilgili düşünme vaktiniz gelmiş demektir.
Pizza, makarna ve canlı müzik
Kuruçeşme pandemi yasakları kalktığı andan sonra çok hareketli bir yer oluverdi.
Restoranı, kafesi, barı...
Sanki bizler evde kapalıyken onlar 7/24 çalışıp hazırlık yapmışlar.
Yeni, bir sürü mekan açılmış semtte. Geçen hafta o mekanlardan birindeydim.
Sunucu ve oyuncu Onur Büyüktopçu ‘Sorriso Kuru-çeşme’ adlı mekana davet etti beni.
O gün sakin bir yemek yendi...
Yemek sırasında da hafta sonu ‘Mehmet Erdem’in mekanda sahneye çıkacağını öğrendim.
Ertesi gün yine gittim restorana.
Mehmet Erdem her zamanki gibi...
Sakin sakin şarkısını söylüyor. O şaşırtmadı.
Ama Boğaz’ın hemen karşısında İtalyan mutfağı olarak kurulan mekan şaşırttı.
Fazlasıyla iyilerdi.
İstanbul’un önemli noktalarına çok fazla İtalyan restoranı açıldı bu sene.
Şu zorlu ortamda aralarından adaya erken veda edecekler elbet olacak ama Sorriso canlı müzik ve İtalyan yemekleri macerasına uzunca bir süre devam eder.
Çok farklı isimlerin sahneye çıkacağı mekana
gidip mutlaka pizzalarını deneyin...
“Gemileri yaktım, kilo falan umrumda değil” diyorsanız makarnalarını da es geçmeyin.
Paylaş