Paylaş
◊ Bu Erkan Petekkaya hayatını düzene soktu.
◊ Adamın son dizisindeki performansı da iyi.
◊ Sesi de güzelmiş fena türkü söylemiyor.
◊ Aile hayatı desen o da iyi gidiyor.
◊ Tam çok üstüne gittik diyordum ki...
Yine yaptı yapacağını.
TV8’de bir ödül gecesi düzenlendi.
Ödül alan isimlerden biri de Kerimcan Durmaz’dı.
Bunu gören Erkan Petekkaya öyle ağır bir mesaj paylaştı ki...
“Sizler utanmazsınız, iflah olmazsınız, kötüsünüz... Ahlak yoksunusun Acun Ilıcalı” dedi.
Devamındaysa ağza alınmayacak ve muhtemelen Ilıcalı’nın daha önce kimse tarafından işitmediği hakaretler etti.
Peki Erkan Petekkaya...
◊ Oynadığın diziyle herhalde anlaşman bitmek üzere... Aksi olsaydı aynı mesajı paylaşacak mıydın?
◊ Yeni sezonda aynı kanalda başka bir dizi projesine imza atsaydın... Aynı hakaretleri edecek miydin?
◊ Ya da diyelim, o törende sen de ödül alanlardan biri oldun. Ne yapacaktın? Katılmam mı diyecektin?
Peki sevgili Petekkaya...
◊ Bu kaçıncı vukuatın senin?
◊ Daha önce çalıştığın oyuncu arkadaşlarına sette çile çektirdin.
◊ Sete sarhoş gittin, seti ertelettin.
◊ Ben şahidim. Gazetecilere telefon açıp küfür ettin.
Sonra özürler, ben değiştim demeler falan...
Üstelik yazdığı hakaret dolu mesajı sildi Petekkaya. Sildi ve sonra özür diledi yine!
Ama “Acun’dan değil, insanlardan özür diliyorum” dedi.
Özrü kabahatinden beter, işte tam olarak budur!
Kerimcan’ı sevmeyebilirsin.
Kerimcan’ı şarkıcı olarak görmeyebilirsin. (Ben de görmüyorum)
‘Kerimcan ve ödül ne alaka yahu’ diyebilirsin. (Ben de diyorum)
Ama hakaret edemezsin.
Etmemelisin.
Bir de şu açıdan bak...
Sana defalarca şans verdi bu halk... Bırak Kerimcan’a da bir şans verilsin. Ne olur yani.
Zekeriyaköy’ü nasıl bilirdik?
◊ Doğasıyla büyüleyici.
◊ Sessiziliğiyle huzur verici.
◊ Şehirden uzaklığıyla kafa dinletici.
◊ Bol yeşiliyle kaçış noktası.
Peki şimdi Zekeriyaköy’ü nasıl biliyoruz?
◊ Doğası yüzünden suistimal edilen.
◊ Gürültüsüyle kafa patlatan.
◊ Etraftaki çöplerini görünce ‘kaç kaç kaç’ dedirten.
Nedeni de maalesef işte bu fotoğraflarda. Hafta sonu bir arkadaşımdan geldi bu kareler.
Zekeriyaköy bir film-dizi platosuna dönmüş. Dönsün. Kimse buna itiraz etmiyor.
Ama...
◊ Bir program dahilinde çekilsin dizi ve filmler diyorlar.
◊ Her sokakta aynı anda 2-3 evde çekim olmasın diyorlar.
◊ Evimize giremiyoruz diyorlar.
◊ Çekimlerin ardından çöplerinizi sokaklarımıza atmayın diyorlar.
Zekeriyaköy halkı son günlerde imza toplama telaşında. Seslerini duyurmak ve bu çevre kirliliğinin önüne geçmek istiyorlar. Aslında çok da bir şey istemiyorlar.
Siz tedbiri bırakmayın
Tatile gitmiş olanlar bilir, gidecek olanlar ise görecek...
◊ İstediğiniz kadar kurallara uyan biri olun.
◊ Yaşadığınız yerde cebinizde 2 şişe dezenfektanla gezin.
◊ Çift maskeden azını takmayın.
◊ ‘Pimpirik’lerin efendisi olun. Hiç fark etmeyecek ve işler siz tatile gidince değişecek...
◊ Maske taksam mı?
◊ Dezenfektanı akşamdan akşama sıksam yeter mi?
◊ Çok kalabalık ama otursam mı?
Demeye başlayacaksınız.
Çünkü tatil bölgelerinde anlam veremediğim bir ‘maskesizlik’ var.
Uzun yol şarkıları ve yerleri
Kalben – Şanssız Mücadeleci:
Şöyle 3-4 şeritli sonu gözükmeyen yollarda.
Simge – Sevmek Yüzünden:
Yeşilliklerle dolu, manzarası bol yollarda.
Gizem – Tabu: Varmak istediğiniz yere 5-10 kilometre kaldığında.
Ece Mumay – Peri: Hoşgörüsüz bir trafikle karşı karşıya kaldığınızda.
Ece Ronay&Tefo – Baba Yorgun:
Osmangazi Köprüsü’nü kullanıyorsanız gişelerden geçer geçmez.
Bu şarkıları mutlaka dinleyin...
Paylaş