Paylaş
Çıkarılan yasayı kullanmaya çalışan zavallılar bunu yapıyor.
Bakın, ayıptır.
Bakın, günahtır.
En başından beri bahsettiğim buydu. Bu işi suistimal eden vicdansızlar olacak.
Bu daha başlangıç.
Çünkü bu tip insanlar mutsuzlar. Ne kendilerine ne de çevrelerine hayırları var.
Sorsan “Sokakta yatan köpeğin sana ne zararı var” diye, verecek cevabı bile yoktur.
Ama o köpeğin eziyet görmesinden, toplanıp götürülmesinden keyif alır.
İşte böyle insanlarla yaşıyoruz maalesef. Dikkat edelim.
Bu süreçte daha çok ortaya çıkacaklar.
Sakin kalalım...
Eli cebinde
Yusuf Dikeç havalı tabanca dalında ülkemize madalya getirdi.
Paris Olimpiyatları’nda verilen saçma sapan mesajlara, yapılan göndermelere rağmen ‘cool’luk nasıl olur, tüm dünyaya gösterdi Dikeç.
Şu an kendisinin bile beklemediği bir şöhrete koşuyor. Çünkü neredeyse tüm dünya onu konuşuyor.
Vallahi gururlandırdın bizi Yusuf abi...
İşini nasıl iyi yaparsın, nasıl yaşa başa bakmaz böyle işler, gösterdin bizlere.
Çok yaşa sen...
Meslek edinin meslek
Dün sabah uyandım, şöyle bir Instagram’a bakayım dedim ve bakamadım tabii ki...
Yarın öbür gün komple gitse Instagram, yanacak bazı ‘influencer’cıklar.
O çok övündükleri işleri bir tuşla ellerinden alınmış olacak.
Ben yasakları savunmam, savunmuyorum da. Ama kendini büyük işler yapıyor gibi görenlerin zora girdiğini görmek hoşuma gidiyor.
Sizler geç olmadan kendinize bir iş bulun, bir mesleğiniz olsun elinizde.
“Ne iş yapıyorsunuz” diye sorduklarında “Fenomenim” deyip geçmek yerine bir meslek söylemiş olursunuz.
Çok sevgiler.
Yaş sınırı
Sokakta herkes birbirine benziyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri sosyal medya.
Oradan gören, oraya özenenler gidiyor, yatıyor sorgusuz sualsiz bıçak altına.
Ece Sükan, “Estetiğe yaş sınırı getirilsin” demiş
Nefis fikir.
Gencecik çocuklar da gitmesin estetik doktorlarına.
20’li yaşlardan önce yapılan estetiklerden pişman oluyor çoğu çünkü.
Biz yaş sınırı getirilsin diyoruz ama doktorlarımızda böyle para hırsı varken kimse yaşı maşı sormaz.
Boşa konuşuyoruz işte...
Ne ne ne?
Beden dili hareketlerini yorumlamış yazar Oğuz Benlioğlu.
“Kadının flört sinyalleri nelerdir” sorusuna şöyle cevap vermiş:
“Bir kadın bir erkekten hoşlandığı zaman bilinçsizce bileğinin içini gösterir.”
Daha önce bu kadar saçma bir şey duymamıştım.
Hahahaha...
Yahu istemsizce yapılacak şey var, yapılmayacak şey var. Hele ki bir kadın istemsizce bir hareket yapacak öyle mi?
Bakışları dersiniz anlarım, sürekli yan yana olma isteği dersiniz anlarım, bazı sözler dersiniz yine anlarım ama “istemsizce göstermek” derseniz anlamam, bir de üzerine gülerim.
İnanmayın, kanmayın böyle şeylere.
Böyle bir flört tekniği, taktiği falan yok.
Barışın da rahatlasınlar
Futbol sadece futbol değil biliyorum ama bazı isimler sayesinde futbol artık magazin malzemesi.
Mesela Mauro Icardi ve Wanda Nara.
Galatasaray taraftarları “Wanda yenge Icardi ile barışmazsa fotoğraflarını beğenmeyi bırakacağız artık” diyormuş. Icardi başını yanlışlıkla eğse, “Icardi dağıldı, çok üzgün” yazıyorlar.
Vallahi artık milli meselemiz oldu. Haydi barışın be. Barışın da ülkece rahatlayalım.
Zaten tecrübeyle sabittir ki, toksik ilişkiler asla bitmez.
Döner dolaşır yine birbirlerini bulurlar. İzleyin...
Paylaş