30 Ağustos’ta Beyoğlu

Amacım bir İstiklal turu atıp yoluma devam etmekti, fakat Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile karşılaştık.Hemen İstiklal’in başındaki bir kahveciye oturup sohbet ettik. Başkan yine halkın arasına karışmış, üzerine de kırmızı, Türk bayrağı logolu bir tişört geçirmiş, 30 Ağustos’u kutluyor. İstiklal’in başından Tünel’e kadar da bin adet Türk bayrağıyla süslenmiş koca cadde, kaçırır mıyım bu fırsatı! Neler konuştuğumuzu kısaca yazayım...

Haberin Devamı

30 Ağustos’ta Beyoğlu

◊ Ne güzel bir görüntü bu, boydan boya Türk bayrakları var etrafta. Nereden geldi aklınıza?
- Bu cadde İstiklal mücadelesinin ismini taşıyor. 1 ay önce hazırlıklarına başladık, bugün de İstiklal’i boydan boya Türk bayraklarıyla donattık. İnsan görünce duygulanıyor. Sabah 07:00’de geldim, üç-beş kez bir yukarı gittim bir aşağıya.

◊ Beyoğlu’nda bulduğunuz her yeri sanat galerisi ya da kütüphane yapıyorsunuz, neden?
- Diyorlar ki, “Otoparka ihtiyaç var.” Diyorum ki, “Kütüphane yapacağım.” Bir yerin boş kalmasında belediyenin de payı vardır, vatandaşın da ama çocukların yoktur. Onlara bedel ödetmem. O yüzden boş bulduğum her yerde okul, sanat galerisi, kütüphane ya da spor sahası yapacağım.

BEYOĞLU’NA GELMEYEN KENDİNE CEZA VERİYOR

◊ Peki artık Beyoğlu deyince akla neden Arapça tabelalar geliyor?
- Beyoğlu’nda şu anda sadece bir tane Arapça tabela var. İsteyen herkesle gezebiliriz. İdeolojik tartışma yeri değil Beyoğlu. Geçenlerde bir hanımefendiyle sohbet ettim, bana “Artık Beyoğlu’na gelmiyorum” dedi. Yani kendince bana ve Beyoğlu’na ceza veriyor. Ama bana göre kendisine ceza veriyor. Beyoğlu hepimizin.

BİZ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YANAYIZ

◊ Markalar dönmek istiyor mu Beyoğlu’na?
- Vakko’yla yola çıkmıştık. Üç mekân baktılar. Ben biraz daha caddeye yakın olmalarını istedim. Ama insanlar ticaret yapacaklar. Tercihlerine saygı duyuyoruz. Mesela diyorlar ki “Falanca kitapçı kapandı, çok üzüldük.” En çok ben üzüldüm ama ben bile zaman zaman internet üzerinden kitap alıyorum. Kitap satışı artık elden yapılmıyor. Denizler Kitabevi’ne “Size yardımcı olalım” dedik, “1 sene devam eder, seneye yine aynı duruma düşeriz” dediler. Maalesef bu böyle.

Haberin Devamı

Bir güzel basarlar üzerinize

Üzerine basıp geçme, günümüzün hastalığıdır.
◊ Hiç acımazlar, bir güzel basarlar.
◊ Ne yaptın onun için umursamazlar, basarlar.
◊ Yaptığın iyilikleri 5 dakikada çöpe atarlar ve basarlar.
Nereden mi geldi aklıma?
Simge’nin “Ünlü bir hanımefendi yıllarca önümü kesmeye, bana engel olmaya çalıştı” sözlerinden.
Kimdir o hanım, necidir hiç umurumda değil.
Çünkü öyle fazlalar ki. Bu her sektörde böyle.
İnsanlar artık arkadaşlarının bile başarılı olmasını istemiyor.
Bir kıskançlık, bir paçadan çekme isteği doğuyor çok ilginç bir şekilde. Arkadaşı geçtim, çok gurur duymaları gereken eşlerini, sevgililerini kıskanıp başarılı olmalarını istemiyor yahu!
◊ Şarkıcı şarkıcı ile birlikteyse, “Senin konserin daha çok doldu, benim şarkım daha az dinlendi” sorunu...
◊ Oyuncu oyuncu ile birlikteyse, “Sen daha çok izlendin, ben daha az” problemi...
◊ Gazeteci gazeteci ile birlikteyse, “Seni çok okuyorlar, beni az” derdi başlıyor...
O yüzden şaşırmayın iş hayatında size engel olmak isteyenlere, onlar hep olacak.
Günün sonunda siz başarılıysanız, gitmek istediğiniz yere varmanıza kimse engel olamıyor.
Örnekleri hiç de az değil üstelik.

Haberin Devamı

5 maddede ‘cool’luk

Cool erkek:
1- Eyvallahı olmaz.
2- Kula kulluk etmez.
3- Yaka paçaya yapışmaz.
4- Oturmasını kalkmasını, yemesini içmesini bilir.
5- Sevgisini, hele ki saygısını gizlemez.
Cool kadın:
1- Minnet etmez.
2- Bakışıyla ne demek istediğini pat diye anlatır.
3- Geçmişine net bir saygı duyar.
4- Telefonuyla, sosyal medyasıyla mesafelidir.
5- Kuralları vardır, asla esnemez.

Yazarın Tüm Yazıları