Paylaş
Benim için Atletico maçı daha önemli ama..
“Merdivenleri ağır ağır çıkacaksın” sözü aklıma geliyor.
Buradan çıkacak 3 puana da hayır demem tabii..
“Sadece kadın ve çocukların maça gelmesine karşıyım. Ayrımcılık yapılıyor” diyor oğlum..
Demek ki kara propaganda liseli çocuklara kadar inmiş..
Ben de ona “Hayır oğlum, bu kadın ve çocuklara ayrımcılık yapıldığı anlamına gelmez. Tersine, onlara ne kadar değer verdiğimiz anlamına gelir, gelmeli” diyorum..
Bunun aksini söyleyen kara propagandacıdır.
Dünyayı dolaşsanız böyle bir “Tablo” yok, Türkiye bunun öncüsüyse, bu kıskançlık niye!!?
“Kaptan takımı buraya getir” diye bağırıyor kadın ve çocuklar.
İnönü’nün her yerinden çığlıklar yükseliyor..
Boş sahada oynanıyordu, futbolcuların ayak sesleri, stada girebilmiş olan bir kişi küfür etse 10 misli, tribünde birisi gaz çıkartsa tüm statta yankı buluyordu.
Bu mu futbolun güzleğiydi, ha?
“Ayrımcılık” yapılıyor diye bu tezi savunmak, kompleksli, kendisiyle barışık olmayan, kendini arkadaşlarına, topluma ispat edememiş olan ezik insanların halet-i ruhiyesidir..!!
Hele hele, gençleri bunu inandırmaya çalışmak, acınacak bir dünya görüşüdür..
Siz inanmayın sakın “Ayrımcılık” filan sözlerine gençler.. Aman ha..!!
-3 derece 3 binin üzerinde kadın ve çocuğun geldiği İnönü’de 25 bininin üzerinde insan var!
İnanın, her kim ki böyle güzel bir tablodan rahatsızdır, onu kesinlikle tedaviye göndermek lazımdır.. O kişinin ruhunda derin bir ARIZA vardır..!!
Trabzonlu kadın ve çocuklar da kendilerine ayrılan yerde!
Gerçi Trabzon Kulübü oradaki maça Beşiktaşlıları almamıştı.
Şimdi ise Beşiktaş Kulübü Trabzonlu kadınları ve çocukları İnönü’ye alarak verilebilecek en güzel sportif yanıtı veriyor..
Kadın taraftarlar hakemin kararı beğenmeyince, tepkileri de inanılmaz çığlık oluyor tabii..
Q7 topu ayağına ne zaman alsa taraftar da çığlığı basıyor..
Çığlık çığlığa bir maç izliyoruz..
Quaresma da bunu bildiği için top ne zaman ayağına gelse hareket üstüne hareket yapıyor, topu çıkartmayınca da sonuç negatif oluyor..
Hatta, bir pozisyonda 2 kişiyi ortadan geçme sevdasına kapılmayıp, Almeida’ya aradan pas çıkartsaydı, yani topu öylesine yuvarlaması yetecekti ve yüzde yüz goldü.
Tarbzon tehlikeli üstüne tehlike yarattı Beşiktaş kalesinde..
Burak yüzde yüz olan bir golü atamadı.
“Olcan’a verseydi boş kaleye goldü” diyor Altan Tanrıkulu..
E, bir yanımda AA’dan Ercan Doğan, bir yanımda Altan..
Arkasından Beşiktaş geldi Trabzon kalesine..
Colman orta sahada Beşiktaşlı oyuncunun üstüne çıktı. Hakem faul verdi.
Kararı beğenmeyip hakem eliyle “Hastir” dedi..
Şimdi oyluyor hakem Beyciğim, başka oyuncu bunu yaptı mı kartı gösteriyorsun..
Şimdi, adama sormazlar mı “Niye kart göstermedin de durumu gülerek geçiştirdin?” diye.
Bu hareket sana yapıldı Hakem bey, sen gülüyorsun oysa..!!
Ben yanıt vereyim sizin yerinize Hakem Beyciğim:
Çünkü Colman’ın 1 sarı kartı vardı. 2’cisini göstersen atman gerekecekti.
Şimdi olmuyor ama Hakem Beyler.
Adalet her yerde adalet olmalıdır. Hakem de ADİL olmalıdır!
Misal, Fenerbahçeli Caner, Eskişehir maçında eliyle hareket yaptı diye oyundan atıldı ve 3 maç da maç ceza aldı..
Caner’e yazık değil mi yani..!!?
Daha bitmedi, devre arasında Spor Müdürü Meriç Tunca ile telefonla konuşuyorum.
Burak’ın Hakem Beyciğime söylediği “Ayıp laf” TV ekranlarını süslemiş.
Hakem Bey ise bunu da gülerek geçiştirmiş..
Oysa bu saha, küfür yüzünden kadın ve çocuklarla dolu..
Küfüre karşı olunduğu için..
Seyirci küfür ederse cezası var, oyuncu küfür ederse cezası yok öyle mi..!!?
Adalet bunun neresinde..!!
Hani “Et kokarsa çaresi vardır tuzlarsın, tuz kokarsa çaresi yoktur”
Tuz kokmuş yani..
İkinci yarı Burak hakemle kol kola çıkıyor sahaya. Kulağına da bir şeyler fısıldıyor!
Allah muhabbetlerini arttırsın ne diyeyim..
Ve İnönü’yü keskin bir çığlık kaplıyor.
Ben anlıyorum ki İnönü’de BİR ŞEY OLDU!
Gol oldu. Almeida sağdan ortalanan topa iki kişini arasında kafayı vuruyor.
Top da çatala gidiyor. Gerçekten güzel ve çok zor bir gol oldu. 1-0 oldu.
Çok geçmeden Trabzon’un golü geldi..
Burak ofsayttan durumu 1-1 yaptı. Resmen 1 metre ofsayt.
İnanılmaz bir maç oluyor yalnız.. Kaçan kaçana.. Goller yani.
Trabzon gerçekten çok gol kaçırdı.
Bu arada Ekrem, bir top taşıdı ki.. Hürriyet Spor’un genç muhabiri Umut Hızdil bir kez daha patlatıyor o meşhur esprisi tabii; “Messi Ekrem” diye..!!
Bu arada, Trabzon durumu 1-2 yaptı..
Adamlar o kadar çok geldiler ki, yaparlar tabii..
Ersan’nın bulunduğu bölge, maçın başından beri koridor oldu, buna çere bulamayan Carvalhal enteresan değişiklikler yapmaya etti.. Ernst’ı çıkardı şimdi de..
Carvalhal’ın kafası karma karışık olmuş anlaşılan.
Gerçi; zaten bir tuhaftı, karma karışık olmuş ki hepten yanarız o zaman..
“Aman Atletiko maçına düzelt kafanı Carvalhal kardeşim..!!” diyorum..
İlginç bir hakem var sahada, Simao faulu yapıyor, topu Beşiktaş’a veriyor..
Birbirinden güzel pozisyonlar var maçta ama bir tek şey yok o da hakem..!!
Kısacası “Ne pozisyonlar oldu ama..” demeliyim..
Kendi gölgesine çalım atmaya çalışan Quaresma son dakika ele geçen fırsatı da öldürdü.
Ve bitiş düdüğü ile Trabzonlu kadınların çığlığı kaplıyor İnönü’yü..
Bir 3 puan daha gidiyor..
Ama şu lafı söylemezsim çatlarım, sizler hakemseniz bizim Almaide da mendirek..!!
Ancak bir itiraf da etmeliyim, bu şartlardaki maç 5-6 olurdu..
Beşiktaşlılar bana kızacak, ama Trabzon farkı kaçırdı bence..
Gerçek böyleydi..!!
Neyse Atletico maçına bakalım..
Bu arada bu maça, kadınların ilgisi o kadar fazlaydı ki üniversite arkadaşlarım Asli ve Safiye de İnönü’deydi. Her ikisi de okulun futbol maçlarını hiç kaçırmazdı. Basın Yayın nerede maç yaparsa tribünde bizim kızlar olurdu.. Bu iki kız bugün İnönü’de..
Telefon açtılar, “Bir çığlık da bizden olsun diyerek biz de buradayız Kaptan” dediler.
Bakın, cümlenin güzelliğine bakın!
“Bir Çığlık da bizden olsun..!!”
İşte bu, kadın ve çocukların spora verdiği büyük katkıdır.
Ve eğer bu ülkede bir gün, gerçekten sevgiler yücelecekse, o da sporun ortak diliyle olacak!
Çünkü; tüm dünya KÜFÜR EDENLERE İNAT öğrenecek ki, spor barıştır, spor kardeşliktir, spor sevgidir.. Kısacası spor, adam gibi mücadele etmektir..!!
Unutmayın ki, sevginin olduğu yerde kötülüklere yer yoktur..
Ve yine unutmayın ki, statlarda vuvuzela gibi ses çıkarsalar da kadın ve çocukların olduğu her yerde ama her yerde İNSANLIK adına umut var demektir..
Ve yaşamda, “Umut” varsa hayat da hep VAR OLACAKTIR..!!
OC hasta hasta geldiği İnönü’den ufak ufak kaçar anam babam kaçar..
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben Can; Orhan CAN..
Paylaş