Paylaş
“Beşiktaş için ‘Aganta Burina Burinata’ zamanı olmalıdır..” diye yazmıştım..
Tarihlerden 22 Ekim 2010’du. Beşiktaş – Porto karşısındaydı.
Hani; İnönü, yine bayram yeri gibiydi..
Kalecilerin durumuna bakınca kanınızda “fazladan adrenaline lüzum yok..” diye yazmıştım..
Ama biz efsunluyuz..
Yıllardır böyle yaşadığımız için alışığız..
“Adrenalin bize K’omaz” demiştim..
İnşallah bana,
"Hayatta en sevdiğim 4 Mustafa'dan biri olan,
"Mustafa'yı özledim dedirtmez" demiştim...
“Aganta Burina Burinata..!!
Namı değer Halikarnas Balıkçısı, yani Cevat Şakir Kabağaçlı'nın ünlü hikayesidir..
Denizcilerin başlama komutudur bu..
Bu komut geldiğinde yelkenli demir almaya hazırlanır ve ‘AGANTA’ komutunu bekler..
Yol almak için..
Kitabı okuduğunuzda “Deniz ile Karanın” farkını anlarsınız..
Der ki, “Kara sabanla tarlayı sürersin izi kalır Ama deniz öyle değildir..
Yekenin (dümenin) denizin üzerinde bıraktığı iz, kısa bir süre sonra kaybolur gider.. İz kalmaz..” DEMİŞTİM..
“İşte futbol da böyle bir şeydir..
Bir maçta oynadığın maçın izi öbür maçta yoktur..!!
Hatta birkaç dakika sonra yoktur..
Toprak ana gibi değildir.. Ektikten birkaç ay sonra senin karnını doyursun..
Vefasızdır yani.. İyiysen iyidir, kötüysen sana kötü davranır..
Kısacası
Eğer var olmak istiyorsan bu alemde “Dümeni” sağlam tutacaksın..
Tutamazsan eğer, yekenin izinin kaybolması gibi sen de kaybolursun..
Hazır olacaksın hep dalgalara, fırtınalara..!!” diye efelenmiştim..
Kısaca, “Beşiktaş “AGANTA” diyerek yol almalıdır” cümlesiyle diklenmiştim hani..!!
“Büyük takımsan yenmesini bileceksin..
Avrupa denilen KURTLUKTA düşmeden yoluna devam edeceksin..
Yoksa, kurtlukta yem olursun..” diye hey heylenmiştim..
Maçın 2. yarısı; benim pruvama göre, Beşiktaş, “Sancak Baş Omuzluğumdaydı”
Adamlar o kadar rahat bir gol daha bulmuştu ki.. Hatırladın mı..?
Beşiktaş'ın defans sorunu, bir kez daha ortaya çıkmıştı...
Portolular sanki Manisa'dan kopya çekmişlerdi..
“Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok.” Demiştim..
“Oyunu, Beşiktaş'ın YAPTIĞI ve yapacağı HATALAR ÜZERİNİ KUR yeter..!!
Manisa'nın teknik adamları da böyle yaptı..” demiştim ve
Bunu derken 3. golü yemiştik.. Bunu da hatırladın mı..!!?
Yine defansın arkasına adam kaçırmışlardı hani..
Üstelik adamlar, 10 kişi oynuyordu..
“Hani ya; denizci kuralıdır, vardır bir hikmeti,
En ufak boşluğunda ya da hatanda SU sana acımaz..!!” demiştim..
Bu maçlarda; ha 1 yemişsin ha 3, fark etmez..!!
Her şekilde giden 3 puan..!” demiştim.
“Gözlerinden de öperim..” demiştim..
Bay Schuster! SİZ, Büyük Beşiktaş’ın, asıl KAPTANISINIZ !!
Şimdi kadrona 3 YILDIZ daha geldi..
Yıldızlardan YÖN TAYİNİ YAPMALISIN..!!
Ve şiirsel bir SON sana..!!
Şimdi bize,
Denizle karanın farkını göster.
Biz de,
Hatırlayalım seni yıllarca,
Hem,
heykelini de dikeriz senin..
Eğer istersen yani..!!
Ha unutmadan,
Adalardan bu yana,
360 derecede (0 Sıfır) “Yıldız’ istikametinde “Yol yaparsan”
Dragos’a varırsın..
Orada,
Yıldızlardan rota tayini yapan
Ve en çılgın fırtınalarda balığa çıkan,
Yat Kaptanlarını görürsün..
Sakın şaşırma..!!
Yüzleri kışın soğuktan,
yazın sıcaktan,
Simsiyahtır..
Sakın korkma..!!
Deniz Adamlarıdır onlar..!!
Ve sen, “Kaptanlık” görevini unutursan eğer
“Sabrata” ile sana, suların akışını öğretirler,
SULARIN AKIŞININ hikayesi, bir TAKIMIN AKIŞI İLE AYNIDIR..
Çünkü FUTBOL HAYATTIR..!!
Deniz gibi..!!
Hayatın felsefesi futbolda, futbolun felsefesi yaşamın içinde dans eder de bilmezsiniz..!!
Ve Dragos Liman’ında,
Kamarada yatarken,
hetch kapağından dışarı baktığımda
Yıldızlar hep sallanır..
Oysa teknedir sallanan..!!
Bir yanılsamadır oysa bu..
Ve ben,
Muammer ve Ferzan Kaptan’a espri yaparım,
“Tekne mi sallanıyor, yoksa yıldızlar mı..!!?”
Neyse OC kaçar..
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan CAN..!!
Paylaş