Paylaş
Gezegen de değiştirseniz
Olacak olan olacaktır!
Akdeniz insanın güzel sözüdür bu..
Bu maçta da öyle oldu..
Trabzonspor - Beşiktaş maçı 1-1 berabere bitti ama
Elbet benim söyleyecek iki çift lafım var tabii..
Beşiktaşlı futbolcuların oyununa baktıkça kulağıma,
O nefis notalarıyla birlikte
“...porqué el alma prende fuego cuando deja de amar” dizesi geldi.
‘...ruh sevmeyi bıraktığında alev alır’ diyordu sözler..
Yanar ki ne yanar yani! diyor yani..
Bilirsiniz, ruhu yanmış bir insandan da hayır gelmez kimseye..
Sevmeyi bırakırsan ruhun da yanar, beynin de..
Hayalet gibi dolaşırsın ortalıkta..
Belki de hayaletlere, bu yüzden hayalet denmiştir..
Bir türlü öbür dünyaya gidemeyip, iki dünya arasında kaldıkları için!
Yitik ruhlar yani..
Unutma arkadaş, oynadığın takımını da tuttuğun takım gibi seveceksin..
Sevdiğin kadın, aşık olduğun adam gibi seveceksin!
Ruhunu yakmamak için!
Beşiktaşlı futbolcular son 5 dakikaya kadar "Hayalet" gibi dolaştılar sahada..
El alem top oynarken, Beşiktaşlı futbolcular başka bir şey oynuyorlardı sanki..
Ya kalede Tolga olmasaydı..
Trabzon eline geçirmiş olduğu tarihi fırsatı kaçırdı bence..
Aslında 1 puanı Trabzon ikram etti Beşiktaş’a..
Hatta 3 puanı da ikram ettiler de Siyah-Beyazlılardan bi’cacık olmayacağı belliydi!
Bir tarafta, “Onu transfer edeceğiz, bunu transfer edeceğiz” diye taraftar dalga geçen yöneticiler..
Bir tarafta böyle bir futbol..
Besbelli bu oyunun adı;
“Ruhu yanmış bir manga insanın çimlerde dolaşmasıydı”!
Oysa ben, her maça “umutla” bakarım..
Acı çeksek de hiç bitmez umudum..
Beşiktaş taraftarı Tunç Akkurt’un bana attığı mesajda yazdığı gibi,
“Bizimkisi 3-5 nizamiye nöbeti Orhan ağbi..!” dir..
Askerliğini yapanlar bilir, en kötü en berbat nöbet saatidir!
Beşiktaş taraftarı en “zalim” 3-5 nöbetini sürekli tutsa bile sevmeyi bırakmaz..
Bilir çünkü sevmeyi bırakırsa ruhu yanar..
Taraftar böyle düşünür de, peki siz ne yaparsınız milyonları alan Sayın futbolcular!
Gelin yakmayın ruhunuzu!
Ancak, Beşiktaş’ı ve Tolga’yı bu güzellikte karşılayan tüm Trabzonluları en kalbi muhabbetlerimle kutluyorum..
Ben Can; Orhan Can..
Not: Yukarıdaki İspanyolca şarkının ismi “El Desierto” dur.
Anlamı “Çöl”.. Lhasa de la Sela söyler.
NOT2: Quel che sarâ, sarâ.. İtalyanların ünlü bir sözüdür..
NOT3: Bana bu İspanyolca şarkıyı öğreten arkadaşıma da selam ederim.
Paylaş