Paylaş
Beşiktaş’ın Rusya’daki maçının başlamasını beklerken
“Sen, eski bir sevda şiirisin
Bir koku var sende
Sıcak yaz akşamlarına mahsus
Ellerinde mi
Saçlarında mı
Gözlerinde mi
Bilmem
Bir koku var sende
Sıcak yaz akşamlarına mahsus..” dizeleri geliyor aklıma..
Aynen öyledir Beşiktaş’ı sevmek..
Haksızlıklara da uğrasalar da vazgeçmez siyah beyaz sevdalıları ondan..
1 saat değil 5 saat ya da onlarca saat olsa da beklerler benim gibi..
Çünkü; o şiirin dizelerindeki gibi “Eski bir sevdadır”,
çıkmaz adamın yüreğinden çıkmaz..
Beklerler, beklerler, beklerler..
Tıpkı,
Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Ahmet Ateş’in suçsuzluğunun kanıtlanmasını bekledikleri gibi.
Neden içeri atıldılar bilen yok..
Benim saatime göre 1 saat 38 dakika sonra maç başlıyor..
Kalbim taşikardi, içim kıpır kıpır olmuyor artık..
İçimdeki futbol aşkı bu hale gelmiş demek ha..!!
Beşiktaş’ın Alania ile karşılaşmasına bakıyorum..
Ve hakemden adalet bekliyorum..
Maçı adil yönetmesini..
Ama, “Tuz kokmuşsa çaresi yok..!!” diyorum..
Egemen’e ölümüne giriyor adam.. Saha karışıyor birden..
Rüştü bile kalesinden gelip orta sahadaki olaylara müdahale ediyor..
Ben ve benimle seyredenler boş gözlerle ekrana bakıyoruz..
Oysa, futbol ateşlerdi bizi..
İnsan eski sevdasını öyle mi izler, öyle mi bakar..!!?
Ben öyle; yani, tarifsiz kederler içinde maçı izlerken telefon çalıyor..
Arayan Meriç Tunca Spor Müdürü..
Konuşması "alev alev.."
Avrupa’ya gidemeyen Fenerbahçe’nin yöneticisi Ali Koç tarihi açıklama yapmış..
Öyle diyor Meriç Tunca..
Fenerli yöneticiler Federasyona gidip “Bizi Bank Asya Ligine düşürün” diyeceklermiş..
Bu tarihi bir açıklama elbet..
Web TV'den tarihi açıklamayı da link verecekmiş
Habercilik ateşi kıpır kıpır yapmış Meriç'i
Adam haklı, ne diyeyim..
Maçı anlatan yazı yazacaktın, bunları yazıyorum işte..
Ben maç kritiği yazmam, bilirsiniz.. Yazacaktım yine olmadı işte..!!
Neyse,
“Beşiktaşlı sabırlıdır bekler” demiştim..
Ve daha önce, "Saklayacak bir şeyin yoksa, korkacak bir şeyin de yok demektir.''
diye de yazmıştım..
Evet; aynen öyle, ne zaman ki her kartal gibi özgürlüğe uçacak tutsak olan 3 masum Kartal..
İçimizdeki futbol aşkı, işte o zaman, yeniden şahlanacak..
Aaah, ah.. ikinci yarı başladı..
Kalbimde derin bir acı..
Tayfur Hoca’nın öğrencilerini seyrediyorum.. Ama keyifsiz..!!
Sonra mantar kafalı spor yazarları, yorumcuları geliyor aklıma..
Yargısız infazcılar..
“Vurun, kırın” nidaları atanları..
Midem bulanıyor onları okudukça, televizyonda dinledikçe..
İnsanlara çamur atıyorlar fütursuzca..
Kim bu spor "Yazarı, yorumcuları"..!!
Hiç mi hukuk bilgileri yok.. Yok elbet, olsa böyle olmazlardı..
Ama bence beyinleri yok.. Olsa, gerçek düşünme yetileri olurdu bu fifilerin..
Demek ki bunca yıl değneksiz dolaştılar köpeksiz köyde, öyle mi..!!?
Şimdi görün bakalım..
Artık Karabaş var sokaklarda..
Bazıları yine, “anlamadık” diyerek sağa sola yazacaklar..
Yazsınlar, ben Tanrı değilim ki beyin vereyim yeniden onlara..
Saçım “kara” değil ama o karabaş benim tosunum benim..!!
Ve Beşiktaş golü yiyor..
Yeniden döneyim mantar kafalılara..
Kim bu mantar kafalı spor adamları..
Derken, İbrahim bedavadan kırmızı kart gördü..
Kaptan bunu yaparsa..!!
Tabii, son dakika sendromu da başladı bizim için..
Ölüp ölüp dirilme anları..
“Ben bu filmi hep izliyordum zaten” diye düşünüyorum..
94 dakika bitti ama Beşiktaşlı’nın makus talihi yine değişmedi..
Amanım maç bitti, ben de bittim..!!
“Olsun” diyorum ama….
“Sen, eski bir sevdasın, yine de vazgeçmem senden..(Beşiktaş..)” diyorum..
Efkarlıyım ah, efkarlıyım..
OC bu gece de kaçar..
Ben Can; Orhan Can..!!
En kalbi muhabbetlerimle...
NOT: Şiir; Muzaffer Tayyip Uslu
Paylaş