Paylaş
“Adalet, bir gün size de lazım olur” diyorlar ya..
“Hakemin doğru kararlar vermesi de bir gün size de lazım olur” diyorum..!!
Korkma Mustafa Hoca arkanda dağ gibi Beşiktaş ve Beşiktaşlılar var..
Yok eğer “Sana katılmıyoruz” diyorlarsa..
Eh, o zaman sadece
Dağ gibi “Ben” varım..!!
Orhan CAN yazıyor hurriyet.com.tr
Ha, “Ben” dedim de “Ben” geldim aklıma..
Maçı bir de benden dinleyin..
Anlatayım..
Ben var ya ben, maçı seyrediyorum..
Sağ elimi şamar atacak gibi açıp havaya kaldırıyorum..
Elim havada..
Dizim yerde..
Hakemin her çaldığı düdükte, sağ elimin ayasının, sağ diziminin sağ yanağına gelecek şekilde müteaddit kereler indiriyorum..
Müteaddit kereler..!!
Her vurduğumda “Şak” diye ses geliyor dizimden..
Avucumda yanıyor ya..
“Hakem takdir hakkını kullanıyor canım”..(!!) diyor biri..
“Elbette hakem, takdir hakkını kullanıyor, ama maç boyunca yanlış kullanıyor” diye tamamlama yapıyorum..
Her “şeyde” Fenerbahçeli futbolcular hakeme sert itirazlarda bulunuyorlar, hakem bunları yutuyor..
Sakın yanlış anlaşılmasın “hakem Fenerbahçe’yi galip getirmek için bunları yaptı” demiyorum..
Ancak verdiği kararlar hep mi yanlış olur kardeşim..
Belli ki hakem maça baskı altında çıkmış..
“Ne İsa’ya ne Musa’ya” misali..!!
Peki, kulüplerin istemediğini açıkladığı bir isim, neden ısrarla böyle bir maça verilir..?
Fenerbahçe kazandı ama sahada yaşanan bu yanlış karalar alınmasaydı belki de Beşiktaş maçı kazanacaktı. E, o zaman Beşiktaş’ın kaybettiği 3 puanın hesabını kim verecek..?
Milyarlar harcamış bir camianın ve taraftarların hayallerini “Çalmaya” sizin ne hakkınız var..!!
Sadece birkaç tanesi sayayım size..
37.00 dakika Bilica hakemin gözü önünde İbrahim Toramanın saçını yoluyor yoksa sevgisinden saçını mı tarıylor..?
Hakem bırakın kartı, görmezden geliyor..
Sahada hiç itiraz etmeyen bir Emre mi var, yoksa bırakın kendisine yapılan bir hareketi, takım arkadaşlarının her pozisyonuna en başta “Müdahil” olan biri mi var?
Hakem takdir hakkını kullanıyormuş..
Hadi canım sen de..!!
Bitmedi..
14.46’da İbrahim Kaş’a adeta “Tokat” atıyorlar.. Yok yok yanağını okşuyorlar..!!
Hakemin kararı “Devammmm”..!!
Bitmedi..
Sizce 31. dakikada Mehmet Topuz yerde kayarak gelen Bobo’nun kaval kemiğine mi yoksa basıyor yoksa ona gül mu ikram ediyor..?
44.00 dakika Emre İbrahim Toraman’a bir bardak su mu veriyor yoksa tekme mi atıyor..
Hakem adeta “Üfleyeyim de geçsin” diyor..
Emre yaptığının farkında, önce Toraman’a koşuyor sonra hakemin gözünün içine bakıyor.. Hakemde hareket olmayınca rahatlıyor..!!
Ohh, İstanbul güzel ama di’mi..?
Bitmedi…
İbrahim Üzülmez sol kanattan Fenerbahçeli futbolculara göre 10 metre geriden üstelik Beşiktaş sahasından çıkıyor ancak yan hakem Serkan Gençler “ofsayt” bayrağı kaldırıyor..
Bu karara pes denmez de ne denir..!! Pes ki ne pes yani..Atak kesilmese İbrahim kaleci ile karşı karşıya..
Şimdi; kalbinde futbol aşkı olan herkes şu soruyu sormaz mı, “Sizin ne hakkınız var bir takımın kaderiyle oynamaya..?” diye..
Bitmedi..!!
85’te Sivok’a sarı kart gösterdi, bu mudur adalet..!!
Hele hele..
Maçın 87.40’ınca saniyesinde Ernst’e dirsek attı diye kırmızı kart öyle mi..!!?
Emre dizi oyuncularına taş çıkartırcasına yere düştü...
Bu mudur 4 hakemli maç..!!?
Sizce dirseğin “D”si mi var, yoksa aldatmanın “A”sı mı var orada..!!
Evinizde ya da federasyonda maçın tekrarını banttan seyrederken ne düşüneceksiniz..!!
Gelelim penaltı öncesine..
Lugano’nun eline..
Tanrı’nın eli değil bu Lugano’nun eli..
Hadi burada penaltıyı vermedin..
Peki, penaltı düdüğünün öttüğü ana bir bakalım..
Uğur İnceman’ı biçerdöver gibi yere seren, (üstelik topsuz alanda) Bilica’ya KIRMIZI kart gösterme cesareti gösterememiş olabilirsiniz ama..
Bari; sahada, neredeyse kazma kürek penaltı noktasında “inşaat” çalışması yaptığı için cezalandırsaydınız..
İşte, o kararı veremediğiniz için ayağınızla o çukuru doldurmak zorunda kalırsınız sonra..
Ha bu arada, İsmail Köybaşı’nın sarı kartı vardı. 22. dakika Beşiktaş sol kanattan geldi. İsmail için ofsayt düdüğü çaldı ama İsmail devam etti ve şutunu attı.. Düdüğü dinlemedi bile..
Kurallar 2. sarı diyorsa hakem vermeliydi.. İsmail oyundan o dakikada atılmalıydı..
Ama hakem İsmail’in durmadığını bile bile oyunu devam ettirdi.
Buraya çok dikkat edin “Hakem İsmail’i atmadı” demiyorum..
“Atamadı..” bir başka deyişle “Atmaya cesaret edemedi” diyorum..!!
Bir spor taraftarı olarak “Bize torpil yapın” demiyoruz ki..
“Kurallar neyse onu uygulayın” diyoruz..
Hepsi o kadar..!!
Unutmayın ki hakemlik, elinin taşın altına koymak ve göğsünün sol yanında kocaman bir YÜREK taşımaktır...
Gerçek olan şu ki; asıl suçlular, baştan “tartışmaya” açılan gencecik hakemleri bile bile bu maça atayıp, adeta aslanların parçalamasına neden olanlardır..
Ha bu arada, Fenerbahçe Beşiktaş’tan çok daha derli toplu oynadı.
Yüreğimizin ağzına geldiği anlar da oldu..
Ama iyi ki Guiza vardı..
Ve siz de unutmayın kardeşler, Avrupa maçlarını “bizim hakemler” yönetmiyor..(!!)
Bir kez daha “ha bu arada” diyorum ve maçı anlatan spikerleri sevgiyle kınıyorum...
47.35’inci saniyede spikerler ilk yarıyı değerlendiriyor diyor ki “Beşiktaşlı futbolcuların Fenerin kreatif ayaklarıyla baş etmeleri mümkün değildi”..
Böyle yorum olur mu?
Spiker misiniz, taraftar mısınız..?
Mustafa Hoca’nın kaygılı anlarını hatırlıyorum da..
“Korkma Mustafa Hoca” arkanda dağ gibi Beşiktaş ve Beşiktaşlılar var..!!
Eğer kimse yoksa da ben varım..!!
İnsanın, çocuğu bir kabahat yaptığında ya da bir şeyi başaramadığında onu evlatlıktan mı reddediyor..? HAYIR..!!
Beşiktaş da evladımız, siz de Hocamızsınız..!!
Takım da bizim takımımız..
Aynen devam..!!
Holosko’yu yine son 5 dakikada hatırladınız ya..!!
Neyse onu da sonra anlatırım..
Daha sonra ben, o haksız anları hatırlayarak, sol elimi yumruk yapıyorum..
Havaya kaldırdığım sağ eliminin ayasını, yumruk yaptığım sol elimin üstüne yani baş parmakla işaret parmağımın kavuştuğu yere, müteaddit kereler vurmayı düşünüyorum ama vurmuyorum..
Vazgeçiyorum..!!
Sol elimi serbest bırakıyorum..
Sağ elimin ayasını, sağ dizimin tam üstüne müteaddit kereler vuruyorum.
Her vuruşta tabi ki “Şak” diye ses çıkıyor..
Yanıyor canım ama ne yapayım..!!
33 yıl önce “Hakem Ertuğrul Dilek, Federasyon hepten kelek, aldırma Kartal aldırma” diye şarkı söylerdik..
Şimdi de “Hakem Hüseyin Göçek, Federasyon hepten kelek, aldırma Kartal aldırma” dedirttiler bize ya..
Paylaş