Paylaş
Beşiktaş için “Aganta Burina Burinata” zamanı olmalıdır..
İnönü yine bayram yeri gibi..
Kalede Hakan varsa adrenaline lüzum yok.. Zaten çıkıyor..
Rüştü yedek ama Hakan heyecan yaratmakta ondan hiç geri kalmıyor..
Ama biz efsunluyuz..
Yıllardır böyle yaşadığımız için alışığız..
Alışığız da..Ama kalede Hakan’ınız varsa heyecanınız vardır unutmayın.!!
2.40 saniyedeki atak golle süslenseydi eğer maç daha bu dakikada bitecekti ya..
Şu Beşiktaş’ın defansına “bayılıyorum” yani.. (Kızıyorum..)
Geri pas yapmayın kardeşim..
Bu maç benim açımdan Schuster’in kaderini belli edecek..
Çünkü, hiçbir hocaya bu kadar açık “Çek” verilmedi..
Elindeki olanaklar bakımından elbette..
İnşallah bana
“Hayatta en sevdiğin 4 Mustafa’dan biri olan,
Mustafa’yı özledim..
Kara kara gözleri vardı.. Kara ceketi var idi..
Kulübede ne güzel de durur idi..
Kişiliği adam gibi adamdı..
Elini cebine sokar idi..
Mazlum mazlum bakar idi..” dedirtmez..
Çünkü onun elinde böylesine bir kadro bolluğu yoktu..
Ve Hakan boşa çıktı ve adamların golü geldi..
Yanlış çıkış, yanlış zamanlama..
Viyana’daki ölümüne kurtarışından sonra oldu mu yani..
Dakikalar geçiyor..
Geçiyor da geçiyor..!!
Beşiktaş’a başlangıç için sadece 1 gol lazım.. Sonrası gelecek zaten..
Nihat’ın artistik düşüşü sarı kartsa, Portolunun ki ne yani hakem bey..!!
“Aganta Burina Burinata..” namı değer Halikarnas Balıkçısı, yani Cevat Şakir Kabağaçlı’nın ünlü hikayesidir..
Denizcilerin başlama komutudur bu..
Bu komut geldiğinde yelkenli yol almaya başlar..
Kitabı okuduğunuzda “Deniz ile Karanın” farkını anlarsınız..
Der ki, “Kara sabanla tarlayı sürersin izi kalır Ama deniz öyle değildir..
Yekenin (dümenin) denizin üzerinde bıraktığı iz kısa bir süre sonra kaybolur gider.. İz kalmaz..”
Ne güzel bir karşılaştırma değil mi..?
İşte futbol da böyle bir şeydir..
Bir maçta oynadığın maçın izi öbür maçta yoktur..!!
Hatta birkaç dakika sonra yoktur..
Toprak ana gibi değildir.. Ektikten birkaç ay sonra senin karnını doyursun..
Vefasızdır yani.. İyiysen iyidir, kötüysen sana kötü davranır..
Kısacası
Eğer var olmak istiyorsan bu alemde “Dümeni” sağlam tutacaksın..
Tutmazsan eğer yekenin izinin kaybolması gibi sen de kaybolursun..
Hazır olacaksın hep dalgalara, fırtınalara..!!
Uzun lafın kısasa Beşiktaş “AGANTA” diyerek yol almalıdır..
Büyük takımsan yenmesini bileceksin..
Avrupa denilen KURTLUKTA düşmeden yoluna devam edeceksin..
Yoksa yem olursun..
Bak el alem nasıl oynuyor..!!?
4-0 geride hem de 10 kişi kalıyor.. Maçı 4-3’e getiriyor..
Neredeyse berabere bitecekti maç..
Sen de öyle oynayacaksın arkadaş..
İkinci yarı Beşiktaş benim pruvama göre “Sancak Baş Omuzluğumda..” spor camiasının deyimiyle Deniz tarafındaki kalede..
Adamlar o kadar bir gol daha buldu ki.
Beşiktaş’ın defans sorunu bir kez daha ortaya çıkıyor...
Adamlar sanki Manisa’dan kopya çekmişler..
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.. Keşfedilmiş zaten..
Oyunu Beşiktaş’ın daha önce YAPTIĞI ve yapacağı HATALAR ÜZERİNİ KUR yeter..!!
Manisa’nın teknik adamları da böyle yaptı..
Derken 3. golü yiyoruz..
Yine adam kaçırdık..
Üstelik adamlar 10 kişi oynuyor..
Dedik ya denizci kuralı, en ufak boşluğunda veya hatanda SU sana acımaz..!!
Bu maçlarda ha 1 yemişsin ha 3 fark etmez.. Her şekilde giden 3 puan..
Schuster yine her şeyi göze aldı..
Ve İnönü’ye yağmur yağıyor..
Serez Çarşısı’na yağdığı gibi..
Nazlı nazlı..
Milyonların umudu tükendi artık..
Nayet 1 kez adam kaçırdık ve gol oldu. Bobo attı..
1-3
Sana bir maçlık daha avans veriyorum Schuster..!!
Yoksa ben “Mustafa’mı özledim..!!” derim ve sana da futµol öğretirim arkadaş..
Rakip takım çılgınca alkışlanıyor..!!
Portolular da tribünleri alkışlıyor..
Ne güzel..!!
Beşiktaş bu işte..
Ve yine stat “Q7” diye inliyor..
Neyse, gececi Neşet gider.!!
Gözlerinizden öperim..
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan CAN..
Paylaş