Paylaş
Evet böyle başlık atacaktım..
Nedeni gayet basitti..
Fener kazanacak, Beşiktaş lidere 3 puan yaklaşacaktı..
Fenerbahçe kazandı ama lidere 3 puan yaklaşamadık..!!
Kendi kendime şöyle dedim:
“Sen her zaman demez misin, ‘Ele güvenerek gerdeğe girme’ diye..!!”
Evet, geçen sene de Bursa’da oynan maçta, Fenerliler de benim gibi düşünmüştü..
Ben de onlara, “Beşiktaş’a güvenerek Şampiyon mu olacaktınız.. Gücünüz varsa olun.!!” demiştim..
Ve bu gerçek bir kez daha ortaya çıktı..
Demek ki neymiş, kendi gücüne inanacaksın..!!
Başkasının gücüne güvenip ortalıkta kabadayılık yapmayacaksın..
Doğrusu da bu..
Bir daha ben de (Avrupa maçları hariç..) –İşime geldiği için elbet- “Şu takımlı, bu takımlı oldum” demeyeceğim..!!
“Geçen sene lig 2.si olan arkadaşların hülyası ‘Başkasının gücüyle şampiyon olma veya puan alma..’ yöntemini bir daha aklına getirmeyeceksin..” derken,
Benim için en zor anlarda,
Reha Muhtarlara, Ufuk Güldemirlere HAYIR demiştim..
“Masadakilerin” ne olduğu umurumda olmadan elimin tersiyle yere dökmüştüm..
Yani, Ahmet Kaya’nın dediği gibi “Kapıyı çarpıp” çıkmıştım, arkama da bakmamıştım..!!
Ezdirmemiştim kendimi..!!
Ne iş hayatında hatta ne de aşkta..!!
Gerekirse “kafama sıkar giderim..!!” diyeceksin, ne sevgi ne de aşk dileneceksin..!!
Peki; o zaman, ya siz!!; Beşiktaş sevgisini, Beşiktaş’ın başarısını başkasından mı bekleyeceksiniz..!!?
Size acımasını, sizden yana DÜDÜK çalmasını..!! Ha..
Öyle mi..!!?
Tek istek olmalı; yukarıda Allah var..!!
O da, hakemlerin “Adil olmalarıdır..” Ama Nerede o..!!
Futbol, hayatın ta kendisi değil mi..!!?
O zaman sen de dimdik duracaksın..
Bir dahaki sefere 5-0 yenmeye çalışacaksın..
“Basit” dediğin bir takıma bir daha yenilmeyeceksin..!!
Onlarca haksız karar veren Fırat Aydınus’tan ne isteyeceksin ki..!!?
Kendi vicdanı ile baş başa kalsın..
Ama Beşiktaşlılar, Büyük önderin dediği gibi “Vicdanı hür, irfanı hür, fikri hür” olsun..
Ateşler içinde kıvranıyordum ama aklım olimpiyat stadındaydı..
Bana, bu ağır gribi geçiren her kimse, ona “en derin salgılarımı” sunuyordum..
Her halde kulakları çınlamıştır..!! Hislerimi içinde hissetmiştir.. Beyninde yani..
Zar zor kalktım yataktan salona doğru yöneldim..
Orada televizyon vardı.. Oysa ne kadar çok isterdim Olimpiyatta olmayı..
Spor Müdürü Meriç Tunca akreditasyon da yaptırmıştı..
Belediye o kadar sert oynuyordu ki..
Hakem sadece uyarıp oyunu devam ettiriyordu..
Siyah Beyazlılar yine sahada dayak yiyordu..
Hani Avrupalı hakemler sertliğe müsaade ediyorlardı ya..
Ama buradaki hakemin bilmediği bir konu vardı.
Oradaki hakemler kurallar içerisindeki “Sert oyuna” müsaade ediyorlardı.
KASTİ YAPILANLARA DEĞİL..
İşte, hayata bakış açısı da burada başlardı zaten..
Ve bu yüzden, Avrupa’dakilere “HAKEM” deniliyordu..
Bu maçta olanlara ise “elinde düdük olan biri..”
Aurelio’ya kırmızı kart gösterdi..
Peki tamam..
Ya Gökhan Ünal’ın yaptığına ne demeli?
Ona sarı kart ha..!!?
Bizim buralarda “Siz gidin kumda oynayın” diye bir söz vardır..
Bildiniz mi..!!?
Modern deyimi ile “Plaj voleybolu yönetin..!!”
2 tane psikolojik savaş kitabı yazdım. (Psikolojik savaş nasıl yapılır?)
Dilim döndüğünce orada yazdım..
Psikolojik mücadele de HAYATIN TA KENDİSİDİR, yaşamın her alanında devam eder.
Şu yazıp çizdiğimiz, konuştuğumuz, tartıştığımız “ŞEYLER” de ONUN İÇİNDEDİR..
Hah işte; tam buradan baktığınızda, hayatın her alanında olduğu gibi (Bireysel insan yaşantısı dahil)Futbolda da bir KIRILMA ANI vardır..
Misal; suyun akışının yön değiştirmesi gibi..
Basit, çok basit bir örnekle; Piyango bileti alacaksınız, bir bilet çekersiniz. Oysa hemen yanında, solda bulunanı çekseydiniz.. Milyarder olmuştunuz.. HAYATINIZ BAŞKA bir yöne akacaktı.. Şimdi ise çok başka yerdeydiniz..
Yine basit mi basit bir misal: (Kız veya erkek için) Şununla evlenseydi hayatı şöyle olacaktı, ama bununla evlendiği için böyle oldu..!!
Yazmazsam olmaz..
Yine çok basit bir örnekleme: Puanınız yeter ama bir üniversite seçersiniz.. Sonra da dersiniz ki “Ya, öbür okul yazsaydım şöyle olmuştum böyle olmuştum..Zengin olmuştum, yönetici olmuştum, Vekil olmuştum, Bakan olmuştum..” vs vs vs
Bu iş hayatında da böyledir..
Futbol sahasında olduğu gibi “Doğru zamanda doğru yerde olmak” lazımdır..
Örnek; tatile çıkarsınız, ya da hasta olur 2 gün işe gelemezsiniz, sizden istenen şeyi zamanında yapamazsınız..!!
Buraya DİKKAT!!
ÖKÜZÜN TEKİ GELİR, BAŞINIZA YÖNETİCİ OLUR..
Siz de hayıflanıp durursunuz..!!
Misal yine: Bir kızı Seversiniz..
“Açılacağım, açılmayacağım” diye düşünürken, biri gelir açılır ve kuş elinizden uçar..
Siz meyhane köşelerinde dolaşırken, onlar Paris’i dolaşır..!!
İşte bu tip şeylere HAYATIN KIRILMA ANI, yani, YAŞAMIN BAŞKA YÖNE AKMASI denir..
Bunu maç boyunca bazen rakip takım yapar, bazen de siz..!!
İşte o zaman yenecekken yenilirsini, yenilecekken yenersiniz..!!
Belediye maçında ise bunu hakem yaptı..
Bursa maçında da GS’ye yaptılar bunu.. Ofsayttan gol, gitti 3 puan..
(Fener’e de hakem yapıyordu da onlar kırılma anını 2-0 yaparak çoktan yapmışlardı..)
Ama maalesefmaçın içinde olup bitenler unutulacaktır..!!
Çünkü güzel bir söz vardır:
“Kitabın içindekiler değil, kitabın kapağı hatırlanır çoğu zaman..” diye..
Fırat’ın sayesinde böyle oldu..!! Ne yapalım..
Neyse OC kaçar..
Fırat Aydınus hariç gözlerinizden öperim..!!
En Kalbi Muhabbetlerimle..!!
Ben Can; Orhan CAN..!!
Paylaş